Rusya'nın BMGK'inde Suriye Ordusunun İdlib Operasyonuna Tam Desteği
Teröristlerin son sığınağı sayılan İdlib'e yönelik Suriye ordusunun operasyonu devam etmektedir. Bu çerçevede Suriye ordusu peş peşe zaferler ile teröristlerin hamisi sayılan Batılı ülkelerin ve devletlerin kaygılanmasına yol açmıştır. Bu çerçevede BMT Güvenlik Konseyi 6 Şubat Perşembe günü Amerika, Britanya ve Fransa çağrısı üzerine Suriye'nin Kuzeydoğusundaki durumu incelemek üzere olağanüstü oturum düzenledi.
Suriye ordusunun İdlib'deki tekfirci teröristleri aralıksız yenilgiye uğratmasının ardından bu üç Batılı devlet temsilcileri Suriye ordusunun İdlib bölgesine yönelik operasyonları kınadılar.
Suriye'nin Birleşmiş Milletler Teşkilatı'ndaki temsilcisi Beşşar El Caferi ise bu oturumda şöyle bir açıklamada bulundu: "İdlib eyaleti Suriye'nin bir parçasıdır ve biz de yabancıların hiçbir yasa dışı varlığını kabul etmiyoruz. "
Suriye krizi ve iç savaşı bu ülkedeki 2011 yılında yaşanan kaosların ardından başladı. Bu krizin devam etmesi ile Suriye, Batı-Gerici Arap Ekseni'nin bu ülkenin yasal hükümeti ve ortakları ile mücadelesi arenasına dönüştü. Buna rağmen Halep'in 2016 yılının sonlarında kurtarılması ile terör gruplarının hezimete uğrama ve dağılma süreçleri de başlamış oldu. Böylece bu dağınık teröristler de yavaş yavaş İdlib eyaletine yığın yapmaya başladılar. Şimdi de teröristlerin Suriye'deki son sığınağı, teröristlerin ateşkesi ihlal etmelerinden dolayı Suriye ordusu ve ortakları tarafından operasyon vasıtası ile saldırılara uğramıştır. Buna rağmen Rusya, Batılılar ve de Türkiye'nin bu operasyona karşı tutumunu ciddi şekilde eleştirmiştir. Rusya defalarca Şam hükümetinin Suriye'nin tüm topraklarına hakimiyetine ve toprak bütünlüğüne vurgu yapmıştır. Rusya'nın Birleşmiş Milletler Teşkilatı'ndaki temsilcisi Vasiliy Nebenziya ise bu hususta şöyle bir açıklamada bulundu: "Teröristler tehlike altına düştüklerinde Suriye ile ilgili olağanüstü bir oturum düzenleniyor. Ancak Şam hükümeti kendi topraklarına hüküm sürme hakkına sahiptir. "
Moskova açısından tekfirci terörist gruplar özellikle de Nusra Cephe teröristlerinin İdlib'de 2019 yılında saldırılarının artması yüzünden Suriye hükümeti de bu toprakları kurtarma operasyonlarını sürdürmeye hakkı bulunmaktadır. Nusra Cephesi teröristleri Suriye ordusu ve Rusya güçlerinin Humeymim'deki mevzilerine sert bir şekilde saldırdılar. Bu çerçevede Aralık 2019'da 400 ve Ocak 2020'de de bini aşkın saldırı girişimi tespit edilmiştir. Buna karşın Batılılar kendi gayrı meşru hedefleri çerçevesinde teröristlerin Suriye'de kalmasından yanadırlar. Nebanziye bu hususta şöyle diyor: " Kimi Batılı ülkeler terör gruplarının İdlib'de kalmasını savunuyorlar. Ancak Suriye ordusu hem bu teröristler ile mücadele etmelidir hem de bu yöndeki zaten görevleri olanları yerine getirmelidir. "
Buna karşın Batılılar insan hakları ihlalleri bahaneleri ile pratikte teröristleri destekleyip Suriye ordusunun operasyonunu kınamaktadırlar.
Türkiye de kendi hedefleri doğrultusunda Suriye ordusu ve ortaklarının İdlib'e yönelik operasyonlarını durdurmasını istemektedir. Kimi durumlarda doğrudan bile müdahaleye kalkışıp mermiler ve toplar ile Suriye ordusu mevzilerini hedef almaktadır.
Türkiye'nin bu tutumu Batılı ülkeler özellikle de Amerika'nın desteklerini almaktadır. Suriye'nin BMT'ındaki temsilcisi Beşar El Caferi ise Perşembe akşamı BMT Güvenlik Konseyi'nin Suriye operasyonu hususundaki olağanüstü oturumuna şaşırdığını belirterek neden bu konseyin Batılı üyelerinin Türkiye'nin Suriye'ye askeri taciz ve saldırısını kıınamadıkları sorusunu yöneltti.
Aynı zamanda Amerika Suriye'de 2014 yılından beri yasa dışı askeri varlığını sürdürmüş ve şimdi de bu ülkenin özellikle de Deyrizor bölgesindeki petrol kaynaklarını işgal etmiştir.
Beşşar El Caferi bu hususta şöyle diyor: "Neden BMT Güvenlik Konseyi Amerika'nın Suriye topraklarının bir parçasını işgal etmesi ayrıca İsrail'in Suriye'ye yönelik devamlı saldırıları hususunda tek taraflı davranmaktadır. "
Suriye hükümetinin bu tutumu Rusya tarafından da desteklendi. Rusya , Washington'dan Suriye'deki petrol kuyuları ve sahalarını Şam'a devretmesini ve yağmalamaktan ve hırsızlık yapmaktan vaz geçmesini istemiştir. Suriye hükümeti ve üst düzey makamları defalarca Batılı devletlerin bu ülkedeki kriz süresince olumsuz rollerini özellikle de Amerika'nın siyasetlerini eleştirmişlerdir. Gerçekte Amerika Batı'nın başında bulunan ülke olarak Suriye'deki teröristlerin asıl hamisidir.