Suudi Arabistan'ın Yemen Aleyhindeki Savaşta Aciziyeti

Riyad anlaşmasının yenilgiye uğramasının ardından ve Birleşik Arap Emirlikleri askerlerinin tam bir şekilde Yemen'den çekilmesinin ardından, şimdi de Suudi koalisyonuna ait Tornado savaş uçağının düşürülmesi her şeyden ziyade Riyad'ın Yemen aleyhindeki savaşta aciziyetinin göstergesidir.

Suudi Koalisyonunun  Yemen'e karşı savaşı 26 Mart 2015'te başladı. Bu savaş  şimdi de 6'ıncı yılına girme eşiğindedir. Ancak tüm bu yıllarda ve de mevcut durumda emareler hiç de Alı Suud'un lehine değil tam tersi Suudilerin yenilgisi doğrultusundadır. 

Geçen Pazartesi günü ise Yemen'in istifa etmiş hükümeti sözcüsü Racih Badi  2019 Aralık ayında Suudi Arabistan'ın arabuluculuğu ile Yemen Güney Geçiş Konseyi  ve Yemen istifa etmiş hükümeti arasında  çatışmaların sonlandırılması amacı ile imzalanan Riyad anlaşmasının yenilgiye uğradığını yazdı. 

Riyad anlaşmasının hezimete uğraması ise  Riyad'ın Yemen'in Güneyindeki siyasi grupları birleştirme ve oy birliğine götürme siyasi çabalarının da tam yenilgisi anlamına gelir. 

Geçen Salı gününde de  Birleşik Arap Emirliklerinin Yemen'deki operasyonlarının komutanı,  Korgeneral İsa Mazrui  Birleşik Arap Emirlikleri askeri güçlerinin tamamen Yemen'den çekildiklerini bildirdi. 

 Birleşik Arap Emirlikleri askeri güçlerinin Yemen'den tam bir şekilde çekilmesinin ardından Suudi Koalisyonu da pratikte dağılmış ve Suudi Arabistan bundan sonra tek başına Yemen savaşını sürdürmesi gerekiyor. 

Yemen silahlı kuvvetleri sözcüsü Yahya Seri de Cumartesi sabah saatlerinde Suudi Koalisyonuna ait Tornado savaş uçağının El Cevf eyaletinde taciz saldırısı düzenlediği sırasında karadan havaya ileri teknoloji füzelerle vurulduğunu ve düşürüldüğünü açıkladı.  Tornado savaş uçağı, Britanya, Almanya ve İtalya'nın ortak üretimidir. Bu savaş uçağının düşürülmesi,  Suudi Arabistan'ın Yemen savaşındaki son bir haftadaki yenilgilerini tamamlayarak bir kaç önemli nokta da içermektedir. 

İlk olarak,  Yemen'in Suudi Rejimi tarafından tam bir şekilde kuşatılmasının ardından  Yemen'in halk komitelerinin ve ordusunun savunma ve caydırıcı gücünün öyle bir düzeye ulaşmasıdır ki İnsansız Hava Araçlarını düşürmesinin yanı sıra Suudi Koalisyonu gelişmiş savaş uçaklarını da düşürmesidir. 

Bu doğrultuda Yahya Seri, bu savaş uçağının düşürülmesinin, Yemen semalarının saldırganlar ve tacizcilere karşı açık olmadığının ve düşmanın her işi yaparken bin kere oturup hesap yapması gerektiğinin göstergesi olduğuna vurgu yaptı. 

Buradaki ikinci önemli nokta ise  savaşın beşinci yılının sonunda Suudi Arabistan'ın en kırılgan konumda yer almasıdır. 

Yemenli güçler daha önce Bünyan El Mersus  operasyonunda  Nehm, Mareb ve Cevf eyaletlerinin topraklarının 2 bin 500 kilometre karelik bir alanını kurtarmıştı. 

Tornado savaş uçağının düşürülmesi ise Yemenli güçlerin , karadaki kabiliyetlerinin yanı sıra  hava savunması alanında da Suudi Arabistan'a zarar verme gücüne sahip olmasını gözler önüne serdi. Suudilerin siyasi yenilgileri ile de paralel gerçekleşen Yemenlilerin bu parlak başarıları ve zaferleri, Suudilerin öfkelenmesine ve böylece sivilleri katliam etmeye odaklanmalarına yol açmıştır. 

Bu doğrultuda Suudi Koalisyonu savaş uçakları Cumartesi günü de Tornado savaş uçağının El Maslub bölgesinde düşürülmesine tepki olarak bu savaş uçağının kalıntılarının bulunduğu bölgeyi bombaladı ve 30 kişinin ölümüne ve onlarca insanın da yaralanmasına neden oldu. 

Ensarullah Hareketi sözcüsü Muhammed Abdüsselam ise bu saldırıya tepki göstererek  " Suudi Koalisyonunun her zamanki gibi  askeri sahalarda acı verici bir darbe aldığında tam bir küstahlık ve ahmaklık içerisinde sivilleri hedef alıyor. "açıklamasında bulundu. 

Sivillere saldırmak her şeyden ziyade Suudi Arabistan'ın Yemen savaşının devamındaki aciziyetini ispatlamaktadır. Aslında Al Suud için yenilgiyi kabul edip savaşı bitirmek çok daha acı vericidir.