Amerikan güçlerinin Afganistan’dan çekilmesi
Amerika başkanı Donald Trump, 18 yılı aşkın süredir Afganistan’ı işgal eden Amerikan askeri güçlerini çekeceğine söz vermişti. Fakat verilen bu söz şimdiye kadar gerçekleşmedi. Amerika ve Taliban arasına imzalanan anlaşma ile bu sürecin başlanması beklenirken, görünüşte bu meselenin bir çok eğer ve ammaları vardır.
Bu bağlama Amerika savunma bakanı Mark Esper, Afganistan’da Amerikan askerlerinin geri çekilme sürecinin başlaması için Afganistan’da yüksek komutanlığına direktif verdiğini duyurdu.
Esper Pentagon’da düzenlenen basın toplantısında, “Taliban ile imzalanan anlaşmanın ardından 10 gün sürede Amerikan askerlerin geri çekilme sürecinin başlaması gerektiğini” belirtti. Esper’in belirttiğine göre Amerika 135 gün içinde hali hazırda 13 bin olan askeri güçlerini 8 bin 600’a indirmesi gerekir, ardından tekrar bir durum değerlendirilmesi yapılacaktır.
Amerika savunma bakanı Washington’un askeri güçlerini bu Afganistan’dan geri çekmekle kendi hüsnü niyetini göstermek istediğini iddia ederken aynı zamanda imzalanan barış anlaşması ile Afganistan’da şiddetin azalması ve Afgan gruplar arasında müzakere sürecinin başlamasını beklediklerinin altını çizdi.
Amerika 29 şubat cumartesi günü Taliban ile imzaladığı anlaşma ile Washington’un iddiasına göre Afganistan’dan tüm yabancı güçlerin geri çekilmesi temel taşını attığını ve bu ülkede 18 yıl süren savaşın sonu olacağını iddia etti. Fakat buna rağmen bazı gözlemciler bu anlaşmayı, Trump’ın dış siyaset alanında ve başkanlık seçimleri öncesi oynanan bir kumar olduğunu ifade ediyorlar, zira bu anlaşma aynı zamanda Taliban’a uluslararası meşruiyet kazandırıyor.
Trump söz konusu anlaşmanın imzalanmasından birkaç saat sonra Beyaz Saray’da bir basın toplantısında, Taliban ile anlaşmanın Amerika’ya asker sayısını 13 binden 8 bin 600’a indire izni verdiğini duyurdu. Trump daha fazla asker sayısının azalmasının muhtemel olmadığını fakat gerektiğinde askeri güçlerini tekrar ve hızlı şekilde Afganistan’a geri gönderebileceklerini söyledi.
Amerika başkanı ayrıca Maryland’ın yakınında düzenlenen Muhafazakarların yıllık konferansında, Taliban’ın sorumluluklarına uyması halinde “bu savaşın sona erecektir. Biz dünya polisi olamayız” dedi.
Trump’ın bu anlaşmanın bekasına olan umutlarına ve aynı zamanda Pentagon’un Afganistan’dan askerlerini geri çekme ilk planına rağmen, anlaşmanın imzalanmasından sonra bile Afganistan’da gerginliklerin sıfıra inmesi, ok uzak bir ihtimal görünüyor.
Nitekim Amerika genel kurmay başkanı general Mark Milley, Afganistan’da çatışma ve huzursuzlukların hemen bitmeyerek sıfırlanmayacağını belirtti.
Bu arada Afganistan hükümeti de bu anlaşmanın gerçekleşmesini istemiyor. Öyle ki anlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra Afganistan cumhurbaşkanı Eşref Gani 1 mart tarihinde anlaşma içeriği uyarınca bazı Taliban tutuklularının serbest bırakılmasını sorgulayarak onları serbest bırakmak için bir taahhütleri olmadığını duyurdu.
Eşref Gani Kâbil’de düzenlenen bir basın toplantısında, direkt müzakere için Taliban’ın bazı tutuklularının serbest kalmasını ön şart olarak belirlediğini söyledi. Amerika ve Taliban arasındaki anlaşmada her iki tarafın koordinasyon içinde ve tüm ilgili tarafların onayı ile karşılıklı güven oluşturma bağlamında siyasi ve savaş tutukluların serbest kalmasını kabul ettiler. Anlaşma uyarınca 10 mart tarihine kadar Taliban’ın 5 bin tutuklusuna karşı Afganistan hükümeti de bin esiri serbest bırakması gerekir.
Talian 2 mart tarihinde Kâbil yönetimi güçlerine karşı operasyonların başlayacağını, 5 bin Taliban tutuklunun Kâbil tarafından serbest bırakılıncaya kadar Afgan grupları arasındaki müzakerelere katılmayacağını söyledi.
Böylece şimdide Amerika ve Taliban arasındaki barış anlaşmanın maddeleri şimdiden sorgulanmaya başlandı. Eğer tutukluların serbest kalması maddesi uygulanmazsa, doğal olarak Taliban da silahlı saldırılarına tekrar ve daha geniş çapta başlayacaktır. Böylece anlaşmanın diğer maddeleri, bu cümleden Amerikan asker sayısının azalması da belirsizleşir.
Esasen Afganistan’daki belirsiz durum dikkate alındığına anlaşmanın gerçekleşmesi de çok zor görünüyor. Fakat kendini 2020 başkanlık seçimleri için kendini hazırlayan Trump, bu anlaşmayı dış siyasette başarılı bir koz olarak kullanmak istedi. buna rağmen mevcut kanıtlar, anlaşmanın bir çok sorunla karşı karşıya olduğunu gösteriyor./