Amerika'nın Derin Ekonomik Resesyona Girmesi
Amerika başkanı Donald Trump'ın ekonomik getiriler ve kazanımlarını 2020 seçimlerinde kullanma umutları ve iddialarına rağmen şimdi de beklenilmez koronavirüs ve COVİD-19 hastalığı dünyanın en büyük ekonomisini bile altüst etmeye devam ediyor.
Bu doğrultuda Amerikan Bankası üst düzey ekonomistlerinden biri yazdığı mektupta Amerika ekonomisinin mevcut duraklık dönemini yaşadığını söyledi. Amerikan Bankası ekonomisti Michelle Meyer 19 Mart günü bu bankanın müşterilerine hitaben yazdığı mektupta Amerika ekonomisinin korona dolayısı ile ortaya çıkan kriz nedeni ile derin resesyona girdiğini söyledi.
Meyer şöyle bir vurguda bulundu: " Biz resmi olarak Amerikan ekonomisinin de diğer dünya ekonomileri gibi resesyona girdiğini ve bu durumun derin ve ciddi olduğunu belirttik. " Meyer aynı zamanda bu durgunluğun kısa vadeli olacağını da söylemiştir.
Amerika ekonomisi de son haftalarda ciddi şekilde koronavirüs etkisi altında kalmıştır. Öyle ki son bir ayda New York Menkuller borsasında yüzde 30 kadar değer kaybı yaşanmıştır.
Koronavirüsün yayılması ile şimdi de Amerika'da yatırımcılar farklı hususlara dikkatle odaklanmışlardır. Odaklanan noktalardan biri de Trump hükümetinin olan bitenlere nasıl tepki göstereceği ve olağanüstü ekonomik duruma nasıl karşılık vereceğidir. Bir yandan da Amerika'da virüse yakalananların sayısı ve bu virüse yakalanma ile ilgili kaygılar, hükümetin hareket kısıtlama girişimleri de sorunun diğer boyutlarıdır. Bu çerçevede Amerika ekonominin çökmesinden bile söz edilmektedir.
Bu meseleler ise olumsuz tahminlerin artmasına neden olmuştur. Bu çerçevede Almanya Deutche Welle kanalı Amerika borsasında hisse değerlerinin yüzde 15 ila yüzde kadar tekrar azalacağını bildirdi. Kimi tahminler ise daha kötümser davranmış ve bu düşüşün daha sert olduğunu ve derin ekonomik krizin yaşanacağına işaret etmiştir.
Tabii Michelle Meyer bu ekonomik krize karşı galip gelmenin yolunun parasal ve ekonomik siyaset belirleyicilerin gelecek haftalarda aşırı ekonomik tetikleyici ve kısıtlamasız siyasetler izlemeleri olduğunu belirtti.
Aslında Amerika Merkez Bankası da aynı yoldan yürümektedir. Amerika Federal Rezerv koronavirüsün ortaya çıkardığı ekonomik krizin yan etkileri ile mücadele etmek doğrultusunda 15 Mart Pazar günü eşsiz bir girişimde bulunarak faiz oranını yüzde bir azaltarak yüzde 0.25'e indirdi.
Ayrıca piyasalara da 700 milyar dolar kadar likidite aşılanmaya hazır olduğu da belirtilmektedir. Bunun 500 milyar dolarının ise tahvillerin alımı için yatırılacağı ve geri kalan 200 milyar dolarının da borç ve kredi verme piyasasına aşılanacağı belirtilmektedir. Buna rağmen bu girişimler de Amerika ekonomisinin resesyon bataklığına düşmesini engelleyememiştir. Bu mesele özellikle de Amerika'da işsizliğin artmasına yol açacaktır. Halbuki Trump tam da ekonomik karnesinde hep işsizliği azaltması ile övünüyordu.
Amerika hazine bakanı Steven Mnuchin'in söylediğine göre koronavirüs bu ülkede işsizlik oranını yüzde kadar arttırabileceğini belirtmiştir. Mnuchin geçen yıl Şubat ayında Amerika'da işsizlik oranının yüzde 3.5'a ulaştığına değinerek korona pandemisinin etkilerinin 2008 ekonomik krizinden daha beter olacağını belirtti.
Amerikan ekonomik uzman Jefrrey Talker'in söylediğine göre ise " Büyük bir ihtimalle Amerika'nın gayrı safi yurt içi üretimi mevcut yılın ilk çeyreğinde büyük bir darbe alacak ve işsizlik oranı da müteakiben artacaktır. "
Böylece her daim ekonomik başarılarını bir koz olarak kullanan ve bunu 2020 başkanlık seçimleri için oynamak isteyen Trump şimdi de beklenmedik bir durum ile karşı karşıya kalmıştır. Belki de mevcut ekonomik düşüşler ve koronavirüs krizi Trump hükümetinin performansının eleştirilmesini körükleyip onun başkanlık seçimlerinde kazanma şansını azaltacaktır.