BRİCS Grubundan Amerika'nın Tek Taraflı Yaptırımlarını Kaldırma Talebi
(last modified Thu, 30 Apr 2020 04:11:25 GMT )
Nisan 30, 2020 07:11 Europe/Istanbul
  • BRİCS Grubundan Amerika'nın Tek Taraflı Yaptırımlarını Kaldırma Talebi

Koronavirüsün dünyaya yayılmasına rağmen ve bu virüs ile mücadeleye yapılan vurguya karşın Washington Amerika rakibi ve karşıtı ülkelere yönelik tek yanlı yaptırımlarını sürdürmektedir. Bu ise bu tek taraflı yaptırımların kaldırılması yönündeki talepleri de arttırmıştır.

Bu doğrultuda Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika'dan oluşan BRİCS grubu ülkelerinin dışişleri bakanları 28 Nisan Salı günü düzenledikleri video konferansta   Amerika'nın tek yanlı yaptırımlarının kaldırılmasına vurgu yaparak  Amerika'nın bu yaklaşımının koronavirüs salgını ile mücadeleyi zora soktuğuna değindiler.  Rusya Federasyonu, BRİCS grubunun dönemsel başkanlığını 2020'de yapmaktadır. 

Rusya dışileri bakanı Sergey Lavrov ise  bu video konferansta  tüm BRİCS ülkelerinin  bu yaptırımların kaldırılması hususunda ortak düşünceye sahip olduklarını belirtti.  Lavrov'un belirttiğine göre  BRİCS ülkeleri dışişleri bakanları  tek taraflı yaptırımların  koronavirüs salgını ile kolektif mücadeleyi engellediğini, yaptırımların, Birleşmiş Milletler Teşkilatı anlaşması ve BMT Güvenlik Konseyi kararlarına ters düştüğünü, yasa dışı girişimler olduğunu düşünüyorlar. 

Amerika özellikle de son yıllarda dış siyaset hedefleri doğrultusunda  diğer ülkelere karşı farklı farklı yaptırımlara baş vurmaktadır.  Aslında bu yaptırımlar Washington'un siyasetlerine ve girişimlerine karşı çıkmak  ve Amerika'nın himayesi altında olan ülkelere tehdit oluşturmak bahanesi ile uygulanıyor. 

Washington, koronavirüsün devam ettiği böyle kritik bir dönemde bile yaptırım siyasetini var gücü ile devam ettirmektedir.  Amerika dünyada en büyük yaptırım uygulayan ülke sayılıyor.  Özellikle de İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik en ağır, tarihte görülmemiş yaptırımları uygulayan Amerika, Rusya, Venezuela, Küba, Suriye ve Kuzey Kore gibi ülkeleri de hedef almıştır. 

Amerika'nın farklı siyasi, ticari, güvenlik ve insan hakları bahanelere baş vurarak özellikle de Amerika rakibi ve düşmanı ülkelere uyguladığı yaptırımlara rağmen bu kısıtlama siyasetinin asıl nedenlerinin farklı olduğu söylenmelidir. Washington hep kendi çıkarları doğrultusunda bu yaptırımları uygulamaya çalışmıştır.  Bu çerçevede Rusya enerji bakanı Aleksandr Novak  şöyle bir açıklamada bulunmuştur:"   Artık dizginlenemez bir şekilde Washington'un memnun kalmadığı liderlerin ülkelerine yönelik uygulanan yaptırımlardan dünya bıkmıştır. "

Amerika yaptırımları ve baskılarının koronavirüs salgının dünyaya yayıldığı sırada bile devam etmesi uluslararası arenada Washington'a yönelik itirazlara yol açmıştır. 

Halihazırda dünyada ve Amerika içinde bile Trump hükümetinin zalimane, insanlık dışı ve tek taraflı yaptırımları kaldırması için kampanyalar başlatılmıştır. Bu doğrultuda   BRİCS üyesi ülkeler  ülkelerin Amerika'nın yaptırımlara dayalı girişimleri karşısında ortak bir tutumun sergilenmesi gerektiğini düşünüyorlar. 

Tüm bu taleplere rağmen Trump hükümeti koronavirüsün yayıldığı sırada bile özellikle de İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik baskıyı iyice arttırmaktadır. Amerika'nın İran aleyhindeki siyasi ve ekonomik yaptırımları  İran'ın sağlık sektörüne maksimum baskının dayatılmasına yol açmıştır.  Gerçekte Trump İran'a maksimum baskı siyaseti doğrultusunda felç edici baskılar uygulayarak İran'daki koronavirüs ile mücadele sürecini tamamen kötü yönde etkilemiştir. 

  Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımlar düzeninde görünüşte insani malzemeler muaf tutulmuş gösterilse de ancak yaptırımlar alanındaki uzmanlar da gerçeğin daha karmaşık olduğunu itiraf ediyorlar.  Amerika üst düzey makamlarının  tüm iddialarına rağmen  onlar pratikte koronavirüsün yayıldığı sırada bile İran'a baskıların artmasından yanadırlar. Böylece Amerikan makamları İran'a diz çöktürebileceklerini ve aşırı talepleri karşısında teslim ettirebileceklerini düşünüyorlar. 

Amerika'nın tek taraflı yaptırımlarının olumsuz etkileri göz önünde bulundurulduğunda  ülkelerin tek vücut olarak Washington makamlarının bu aşırı davranışına karşı durmaları zaruri olduğu söylenmelidir. 

Etiketler