Dünya Trump’a karşı
Amerika başkanı Donald Trump’ın başkanlık döneminin en bariz önemli özelliklerinden biri onun bölgesel ve uluslararası kurum ve kuluşlara karşı negatif tutumudur. Trump’ın bu bağlamdaki en son girişimi ise savaş suçlarını ve insanlığa karşı işlenen cinayetleri araştırmakla görevli olan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yönelik aldığı yaptırım kararıdır.
Trump’ın bu kararı dünya ülkeleri tarafından büyük tepki ile karşılandı. 67 ülkeden oluşan bir grup, ortak bir bildiride Amerika’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yaptırım tehditlerine tepki olarak uluslararası yargı kurumuna olan desteklerini vurguldılar.
Bildiride, Mahkeme’ye bağlı olan Roma statüsünü imzalayan ülkeler, Mahkeme’nin tarafsız ve bağımsız bir yargı kurumu olduğunun altını önemle çizdiler. Bildiride şöyle yazıldı:
Bizler üye ülkeler toplum başkanın 11 Haziran tarihli basın toplantısı ile paralel olarak, Roma statüsünde geçen ilke ve değerlerin korunmasına ve savunulmasına ve her türlü karara veya Mahkemeye yönelik tehdide karşı bütünlüğünü korumakta kendi sorumluluklarımızı vurguluyoruz.
Aslında bildiriyi imzalayan ülkeler Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin son çözüm yolu olduğu ve ancak ülkeler ulusal tutumlarını sadakatle geçekleştiremedikleri veya gerçekleştirmek istemedikleri zaman öne adım atan bir kurum olduğu gerçeğine vurgu yapıyorlar.
Bildiride ayrıca tüm ülkelerden Mahkeme ile tam işbirliği içinde olmaları, böylece küresel bazda ciddi suçların kurbanları için adaleti garanti edebilme konusundaki önemli görevini yerine getirmesi de isteniyor.
Amerika başkanı Donald Trump 11 Haziran Perşembe günü imzaladığı başkanlık yürütme kararı ile Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yaptırım kararını duyurmuş odu. Trump bu kararı, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Amerika’nın Afganistan’da işlediği savaş suçlarını inceleme kararı üzerine verdi.
Trum’ın imzaladığı karar, dışişleri bakanına hazine bakanlığın danışmanlığı ile, Afganistan’da Amerika’nın işlediği cinayetleri incelemek isteyen Uluslararası Ceza Mahkemesi çalışanlarından bazılarının mal varlıklarının dondurulma yetkisi verirken aynı zamanda dosyalar ile ilgilenen mahkeme çalışanlarının yolculuklarına da kısıtlamalar getiriyor.
Beyaz Saray ayrıca başkanlık kararı uyarınca Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkililerinin Amerika’daki mal varlıklarına el konulacağını duyurdu. Amerika başkanı ayrıca Mahkeme yetkilileri ve onların akrabalarına Amerikan vize kısıtlamasını da onayladı.
Trump yönetimi yetkilileri alınan illegal kararı haklı çıkartmak için Amerika’nın Roma statüsüne üye olmadıkları gibi bahaneleri ileri sürüyorlar.
Amerikalıların bir başka bahanesi ise Mahkeme girişimlerinin uluslararası kurallalara uymamasıdır. Amerika savunma bakanı Mark Esper Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Amerikan askelerini araştırma çalışmalarının uluslararası yasalarla örtüşmediğini söyledi.
Burada İlginç olan konu ise, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin insanlığa karşı cinayet ve savaş suçları konusunu araştıran ve karar veren en yüksek merci olmasıdır. Haliyle, Trump hükümeti mahkeme’nin Amerikalı askerlerin Afganistan’daki cinayetlerini incelemek için gerekli salahiyete sahip olmadıklarını iddia ediyorlar.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin salahiyetlerine değinen uluslararası hukuk hocası Mehdi Zakeriyan şöyle diyor: Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Afganistan konusunda girişimi Amerika’nın belirttiği gibi siyasi bir girişim veya illegal bir konu değil, bu kurumun salahiyetleri uyarınca adaletin sağlanma süreci Mahkeme’nin gündemindedir.
Görünüşe göre Amerika’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yaptırım kararının başlıca hedefi, ister savcı, yargıç veya hatta sıradan çalışanlar olan mahkeme yetkililerini, Afganistan’da Amerikalı askerler tarafından işlenen cinayetler veya siyonist rejimin Filistin’deki insanlık dışı cinayetlerini incelemelerini engellemektir.
Aslında Washington daha önce davranarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Afganistan’daki Amerikan askeleri hakkında karar vermesini engellemeye çalışıyor. buna rağmen küresel çapta bu karara karşı 67 ülkeden gelen tepki Trump’ın inzivade olduğunu ve tek yanlı girişiminin kabul görülmediğini gösteriyor./