Putin'in ABD ve Batı'nın tek taraflılığını eleştirmesi üzerine

Batı'nın kendi amaç ve değerlerini dünyanın başka milletlerine dayatma çabası her daim diğer ülkelerin direnişi ve itirazına yol açmıştır.

ABD başta olmak üzere Batılılar her diam dünyaya hegemonya kurmaya ve tek taraflı girişimlerini hayata geçirmeye çalışmışlardır. Bu mesele, Rusya dahil Batı'nın rakip ülkeleri ve güçlerin olumsuz tepkilerine yol açmıştır. 
Moskova, ABD'nin zorba ve tek taraflı yaklaşımına sıkıca karşı çıkmaktadır. Bu doğrultuda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir kez daha ABD'nin liderliğindeki Batılı ülkelerin tek taraflı politikalarını eleştirdi. Putin, bu tür tek taraflı ve cimrice yaklaşımların sonucunun ilişkilerin çıkmaza girmesinden başka bir sonucu olmadığını belirterek, artık dünyanın ortak sorunları yenmek için birleşmekten daha önemli bir şeyin olmadığı, üstelik tek yanlılığın hiçbir ülkeye küresel çapta etkin çalışmalarına izin vermediği gerçeğine vardığını vurguladı.
Rusya'nın bu yaklaşımı, Batı'nın sultasına karşı çıkan İran ve Çin dahil muhalif ülkeler tarafından kabul ediliyor. Nitekim İran ve Rusya dışişleri bakanları Haziran 2020'de bir açıklama yaparak, ABD ve bazı Batılı müttefiklerinin uluslararası arenada rutin şekilde başvurduğu tek taraflılığa karşı olduklarını deklare ettiler.
Üst düzey Rus yetkililer, bazı Batılı ülkelerinin küresel liderlik iddiasına karşı çıkarak, onların başka ülkeler ve milletlere karşı tehdit, yaptırım ve baskıya dayalı yaklaşım ve görüşlerini sert şekilde eleştirmiş bulunuyorlar. 
Günümüzde ise Rusya, ABD dahil Batı'nın en ağır yaptırımlarına maruz kalmaktadır. Batı, bu yaptırımlarıyla Moskova'yı kendi istekleri karşısında diz çöktürmeye çalışıyor.
Rusya ve Çin dahil ABD'nin rakibi olan uluslararası güçler, Batı'nın tek taraflı ve zorba yaklaşımına ve Washington'un kendi yaklaşım ve taleplerini başka ülkelere dikte etmesine karşı çıkmaktalar. 2019 yılında Putin, Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı'na gönderdiği mesajında, ABD'nin uluslararası arenada sergilediği yaklaşımının tehlikeli sonuçları hakkında uyarıda bulunarak, ABD tavrının istikrarı yok ettiği ve küresel güvenlik için tehlikeli olduğunu vurgulamıştı.
ABD Başkanı Donald Trump, defalarca ABD'nin diğer ülkelerden üstün olduğunu ve başka ülkelerin Washington'un politikalarına ve çıkarları doğrultusunda hareket etmeleri gerektiğinden söz etmiştir. Trump'ın yaklaşımı, başında olduğu yönetimin kendi istekleri ve iradesini başka ülkelere dayatma çabalarını sürdürmek anlamına geliyor.
Putin'e göre, Rusya ve Çin otaklığı, bazı Batılı ülkelerin dünya liderliği iddiasında bulunduğu bir sırada, olukça istikrar etkeni sayılıyor. 
Moskova ve Pekin, uluslararası gelişmeler ve küresel düzendeki gerçeklerinin, dünyanın çok kutupluluğa geçmekte olduğunu kanıtlar niteliğinde olduğuna inanıyorlar. Oysa ABD, tek kutuplu düzenin korunmasına vurgu yaparak, tek taraflı yaklaşımı ile kendi hedef ve isteklerine ulaşmaya çalışmakta.
BM Genel Kurulu eski Başkanı Maria Fernanda Espinosa'nın ifade ettiği gibi, dünyada artmakta olan kargaşa ile ancak çok taraflılık ışığında mücadele edilebilir.
Evet ABD, dünyada çok taraflı yaklaşımın güçlendirilmesine karşıdır ve uluslararası arenadaki hegemonist rolünü zorbalık ve kendi taleplerini başka ülkelere dayatmak yoluyla korumaya çalışıyor ve bu yolda bazı Batılı müttefiklerinin desteğini de almış bulunuyor.
 Ancak görünen o ki, ABD, Trump'ın tek taraflı ve zorba yaklaşımından dolayı her geçen gün dünyada yalnızlaşmakta ve ABD'nin başını çektiği Batı'nın küresel rolü zayıflamakta./