BMT Genel Sekreterinin Libya'ya Müdahaleler Konusunda Kaygıları
Libya'daki iç savaş Halife Hafter güçlerinin Trablus'u ele geçirip Libya Ulusal Mutabakat hükümetini devirmek amacı ile Nisan 2019'dan beri başladı ve şimdiye dek de iki taraf yanlılarının ülke dışından da müdahaleleri ile savaş yeni boyutlar kazandı. Bu müdahalelere tepki olarak BMT genel sekreteri de bu savaşzede ülkeye müdahalelere son verilmesini istiyor.
BMT Genel Sekreteri Antonio Guterres Çarşamba günü Güvenlik Konseyi sanal oturumunda Libya müdahalelerinin git gide arttığına değinerek çatışmakta olan tarafları ve hamilerini diyalog yapmaya ve çatışmaları durdurmaya çağırdı. Raporlara göre Libya'dan çıkan göçmenlerin sayısı şimdi de 400 bini aşmıştır.
Guterres ise Libya gelişmeleri ile ilgili şöyle diyor." Libya'daki çatışmalar yeni bir aşamaya ve yabancı ülkelerin müdahaleleri de görülmemiş seviyeye ulaşmıştır. Libya'daki çatışmalar bir an önce durdurulmalı ve bu ülkedeki siyasi süreçler başlatılmalıdır. BMT Libya'daki askeri hareketlilikten ve doğrudan yabancı ülkelerin müdahalelerinden kaygı duymaktadır. "
BMT Genel Sekreterinin ifadeleri aslında tarafların hami ülkelerinin desteklediği taraflara silah ve askeri teçhizat gönderme girişimleri ve açıklamalarının ardından gelmiştir. Türkiye, İtalya ve Katar Libya Ulusal Mutabakat hükümeti hamisi ve Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Yunanistan ve Fransa da Halife Hafter yanlısı olup bu yönde taraflara askeri yardımlarda da bulunuyorlar. Mevcut dönemde BAE ise Halife Hafter'i desteklemek adına pratik adımlar atıp bu güçleri doğrudan hava saldırıları ve İHA'lar ile savunmasının yanı sıra şimdi de yüklü miktarda türlü kara ve hava silahını bu güçlere göndermiştir. Mısır ise Libya'nın komşusu ve Halife Hafter'in asıl hamilerinden biri olarak bu güçlere her türlü desteği vermekten çekinmemiş kimi zaman da karşı tarafa uyarılarda bulunmuştur. Bu çerçevede Libya Ulusal Mutabakat hükümeti güçleri ilerlerken Mısır'ın darbeci Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi de bu güçlerin Kahire'nin kırmızı çizgilerini geçmesi halinde doğrudan Libya içişlerine müdahale edeceğini tehdidinde bulundu. Bir diğer yandan ise Türkiye de Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti hamisi olarak doğrudan askeri olarak sahaya girmiş ve sürekli bir şekilde bu güçlere silah ve askeri teçhizat göndermiş ve de Libya'nın Akdeniz sahillerindeki deniz ve hava güçlerine bağlı birlikleri arttırmıştır.
Bu girişimler ve müdahaleler ise geçmişteki anlaşmalar özellikle de Ocak 2020 Berlin Konferanası özel bildirisine ters düşmektedir. Bu anlaşmaya göre yabancı ülkeler Libya'daki silahlı çatışmalara müdahale etmemeliler. Şimdi ise Libya'da çatışmaların devam etmesinin asıl nedeninin dış müdahaleler ve silah ve doğrudan askeri girişimler olduğu belirlenmiştir.
Tabii Libya'da çıkar sahibi olanlar ister Avrupa Birliği ister Almanya defalarca en azından görünüşte bu ülkede çatışmaların sonlanmasını istemişlerdir.
Almanya dışişleri bakanı Heiko Maas ise bu hususta şöyle bir açıklamada bulunmuştur:" Libya'ya müdahaleler siyasi çözüme ulaşma yolunda en temel engele dönüşmüştür.
Bir diğer yandan ise Rusya da Halife Hafter hamisi bir ülke olarak Libya'da ateşkese vurgu yapmaktadır. Rusya dışişleri bakanı Sergey Lavrov Çarşamba günü şöyle bir açıklamada bulundu:" Biz Türkiye ile Libya'da acil ateşkes için işbirliği yapıyoruz. "Lavrov ayrıca Türkiye'nin Libya Ulusal Mutabakat Hükümetini bu ateşkesi imzalamaya razı edebileceğini de umut ettiğini belirtti.
Gerçekte Libya'daki mevcut süregelen savaş sırf yabancı ülkeler ve dış mihrakların müdahaleleri ile devam etmiştir. Bu yüzden mevcut çatışmaların azaltılması için atılması gereken ilk adım iki tarafa da silahlar ve askeri teçhizatın gönderilmesinin durdurulmasıdır. Bu çerçevede taraflar yaklaşımlarını değiştirmeliler. Böyle olursa Libya iç savaşı bitecek ve nihayetinde de siyasi çözümler için fırsat yaratılacaktır.