General Kasım Süleymani’ye terörün insan hakları konseyince kınanması
(last modified Fri, 10 Jul 2020 06:18:39 GMT )
Temmuz 10, 2020 09:18 Europe/Istanbul
  • General Kasım Süleymani’ye terörün insan hakları konseyince kınanması

Amerika 3 Ocak 2020 tarihinde hukuk dışı ve kanlı bir eylemde SİHA’larla gerçekleştirdiği saldırıda devrim muhafızları Kudüs gücü komutanı korgeneral Kasım Süleymani, Haşdi Şabi başkan vekili ebu mehdi mühendis ve beraberindekileri Bağdat havaalanı yakınlarında düzenlediği terör saldırısında şehit etti.

Amerika’nın bu cinayeti en başından itibaren dünya çapında bir çok kınamalara ve tepkilere sebep olurken, halen de devam ediyor.
Bu bağlamda 9 Temmuz perşembe günü, Amerika’nın daha önce siyonist rejime yönelik eleştirileri nedeni ile terk ettiği BM insan hakları  konseyi düzenlediği oturumda BM özel raportörü Agnès Callamard, şehit Kasım Süleymani’ye Amerika ordusu tarafından yapılan terör saldırının, uluslararası yasaların ihlali olduğunu belirtti. 
Tabi ki bu oturum ve üyelerinin sergilediği tutum, Trump yönetimi için kendi illegal girişimlerinde uluslararası toplumun desteğini kazanmak için bir başarısızlık sayılıyor.
Calamard hazırladığı raporu birkaç gün önce yayınladı. Raporda “bazı ülkelerin SİHA’larla güdümlü suikast düzenlemeleri konusunda hesap vermeleri gerektiğini belirterek, bu bağlamda bazı yasaların ve kuralların belirlenmesini isteyerek, komutan Süleymani’ye terör olayına sebep olan Amerikan İHA saldırısının BM Antlaşmasının ihlali olduğunu ifade etti. 
Callamard Amerika'nın yargısız, hızlı veya keyfi infazları hakkında yaptığı açıklamada, Washington’un Kudüs gücü eski komutanı şehit Süleymani’nin her an muhtemel bir tehdit olduğuna dair iddiasını ispatlayacak yeteri kanıt sunamadığını duyurdu.
Callamard ayrıca General Süleymani suikastında ilk kez bir devlet yani Amerika'nın, üçüncü bir ülkede bir başka ülkenin devlet adamına suikast düzenlemek için nefsi müdafaa ilkesini ileri sürdüğünü, bunun da tamamen illegal bir gerekçe olduğunu vurguladı.
Tabi ki Callamard’ın raporu Amerika’nın yoğun tepkisi ile karşılaştı. Bu bağlamda Amerika dışişleri bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus Çarşamba gecesi sinirli bir tavırla Calamard’ın raporunu eleştirdi. Fakat yine de insan hakları konseyi üyeleri ortak bir tutum sergileyerek İHA operasyonlarının kontrol edilmesi ve uluslararası normlara karşı terörlerden kaçınılmasını istedi. 
Calamard’ın da belirttiği gibi İHA’ların dünyanın çeşitli bölgelerinde konuşlanması uluslararası güvenlik için çok tehlikelidir ve İHA operasyonları ile ilgili eksiklikleri yaşanıyor.
Calamard ve bazı temsilcilerin işaret ettiği konu aslında Amerika’nın Obama döneminden beri yaygın hale gelen İHA operasyonlarıdır. Bu saldırılar  sözde terörizm ile mücadele bahaneleri ile gerçekleşirken şimdiye kadar bir çok sivilin ölümüne sebep olmuştur fakat Washington bu olayın İHA saldırılarının yan hasarlarından olduğunu ileri sürerek kendini haklı çıkartmaya çalışıyor. fakat Avrupa Birliği’nin insan hakları konseyindeki temsilcisi “terör saldırılarında İHA’ların kullanılmasının geçersiz ve kabul edilemez olduğunu” belirtti.
Şehit Kasım Süleymani terör olayı ile ilgili önemli olan ise Trump yönetiminin Bağdat ile koordinasyonda bulunmadan ve izin almadan ülkenin dönem başbakanına bir mesaj taşıyan resmi bir konuğuna yönelik yapılmasıdır. Bu konu kesinlikle Irak hakimiyetinin ihlali ve illegal bir harekettir. 
Diğer önemli konu ise insan hakları konseyinde bir çok üyenin Amerika’nın saldırısının kanun dışı olmasına vurgu yapmasıdır ve bu da Amerika’nın işlediği cinayette dünya kamuoyunu asla ikna edemeyeceği anlamındadır. 
Nitekim Küba temsilcisi şehit Süleymani’nin Amerika tarafından teröre uğramasının BM antlaşmasının açık ihlali olduğunu söyledi.
Washington’un Avrupalı müttefikleri de Trump hükümetinin bu saldırısını onaylamaktan çekindiler. Hollanda temsilcisi de “yasalar çerçevesi dışında olan terör operasyonların uluslararası çapta büyük tehlikeleri olduğunu” söyledi.
Bu yüzden Callamard’ın şehit Süleymani ve beraberindekilere yönelik terör saldırının illegal olduğuna dair raporu, Trump yönetiminin uluslararası yasaları başlıca ihlal eden hükümet olduğu ve kendi zorba siyasetleri doğrultusunda normlara ve yasalara aldırmayan ülke olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor./

Etiketler