Sürgünde terör, Suudi veliaht prensi türünden bir cinayet
(last modified Fri, 07 Aug 2020 15:42:20 GMT )
Ağustos 07, 2020 18:42 Europe/Istanbul
  • Sürgünde terör, Suudi veliaht prensi türünden bir cinayet

Şimdilerde Kanada'da sürgünde bulunan Suudi Arabistan eski istihbarat başkanı Saad el Cabiri Amerikan mahkemesine bir şikayet sunarak, " Suud veliaht prensi Muhammed bin Selman 2018 yılında beni terör etmek için bir ekibi görevlendirmiş ancak bu plan Kanada yetkililerince bozguna uğramıştır." ifadesine yer verdi.

Muhammed bin Selman, babasının konumundan yararlanarak, Suudi Arabistan'daki güç merdivenini hızla katetti. Babasının tahta çıkmasının ardından bin Selman ilk önce savunma bakanı, ardından Veliaht Prens Yardımcısı ve son olarak da Suudi Arabistan Veliaht Prensi oldu.

Bin Selman Suudi Arabistan velihatlığına seçilmesinden beri krallık tahtına ulaşmak için kapsamlı planlar yaptı. Bu hedefe varmak için en önemli yol rakip şehzadeleri ortadan kaldırmaktı. Bu doğrultuda yolsuzluk ile mücadele sloganını kendi rakiplerini silmek üzere kendisi için seçti. Ancak Suudi hanedanı içindeki yolsuzluk yapısaldır ve bazı prenslerle sınırlı değildir. Yolsuzlukla mücadele çerçevesinde , Muhammed bin Selman'ın ciddi rakipleri ve bazı önde gelen prensler tutuklandı. Buna liaveten Muhammed bin Selman kendisine karşı her türlü eleştiri yollarını kapatmış ve tanınmış ve önemli eleştirmenlerin suikastine başlamıştır. Örneğin bin Selman'ı eleştirenlerden ve  Washington Post gazetesinin yazarı Cemal Kaşıkçı Kasım 2018'de  doğrudan onun  emriyle İstanbul'da suikasta kurban gitti ve vücudu parçalandı.
İşte Saad el Cabiri de bin Selman'ın ikinci hedefiydi ancak onun terör operasyonu başarılı olmadı.

Bin Selman'ın Saad el Cabiri'ye suikast girişiminin nedeni bir yandan el Cabiri'nin Suudi güç yapısı içindeki konumu ve diğer yandan sahip olduğu bilgilerle ilgilidir. Saad el Cabiri uzun süre Suudi Arabistan'ın eski veliaht prensi Prens Muhammed bin Naif'e danışmanlık yapıyordu. 2017 yılında bin Naif'in yerine geçen  Muhammed bin Selman, Muhammed bin Naif'i en önemli rakibi olarak görmeye devam ediyor.

Bin Selman eski veliaht prensi bin Naif'i daha önemli belgelerle kaldırma projesini gerçekleştirebilmek için önce Saad el Cabiri aracılığıyla bin Naif hakkında bilgi almak için büyük bir çaba sarf etti, ancak el-Cabri Kanada'ya kaçtı ve pratikte bin Selman'ın ulaşamayacağı bir yerde kaldı.

Ayrıca Saad el Cabiri, Kral Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman hakkında bir takım bilgi ve belgelere sahiptir ki bunların yayınlandığı takdirde dünyada  bin Selman'ın karakterinin olumsuz yanını daha da kötüleştirebilir.

Bir başka nokta da, Bin Selman'ın Saad el Cabiri'yi tutuklama girişiminin hukuken başarılı olamadığıdır. Suudi Veliaht Prensi ve yakınları, Saad el Cabiri'yi Suudi Arabistan'ın terör örgütü olarak gördüğü Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olmakla suçladı ve Interpol'e başvurarak onu Suudi Arabistan'a geri getirmeye çalıştı

Bu yolda başarısız olmak, suikast yönteminin kullanılmasına yol açtı. Suudi Veliaht Prens'in hem buna daha aşina olduğu hem de mevcut ABD yönetiminin destekleyici yaklaşımı ışığında, suikastın sonuçları hakkında daha az endişe duyduğu görülüyor.

El Cabiri Suudi Arabistan dışındaki varlığıyla  hem kamuoyunda hem de mahkemelerde sesini duyurdu, ancak Suudi Arabistan'da bin Selman'ın suikast ekibi tarafından gizlice öldürülen birçok eleştirmen var.
Amerikan mahkemesi adaletten sapmazsa ve el Cabiri'nin şikayetiyle ilgili adil bir soruşturma yürütürse, bu eski Suudi yetkilinin suikast davası, Bin Selman'ın olası krallık tahtına vardıktan sonra bile onun için ciddi bir sorun yaratabilir.