Güvenlik Konseyi'nin Yeni Başkanının ve BERCAM Üyelerinin Amerika'nın Taleplerine Karşı Çıkması
Amerika, Güvenlik Konseyinde İran'a karşı yaptırımları uzatmaktaki hezimetinin ardından İran'a karşı BERCAM nükleer anlaşmasını ihlal etme suçlaması ile şikayette bulunarak BMT'nın İran'a yönelik yaptırımlarının uzatılmasını ve sonuçta tetik mekanizmasının çalıştırılmasını istedi. Trump'ın bu girişimi ise Güvenlik Konseyinin muhalefetine neden olmuştur.
Eylül ayında Güvenlik Konseyi'nin geçici başkanlığını yapan Nijer hükümeti Salı günü bu ülkenin Amerika'nın tetik mekanizmasını çalıştırma talebi hakkında bir karar almadığını çünkü Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesi arasında bu hususta oybirliği olmadığını bildirdi.
Ağustos ayında Güvenlik Konseyinin başkanlığını yapan Endonezya hükümeti ise benzer tutum sergileyerek Amerika'nın bildirisi hususunda bir girişimde bulunamayacağını çünkü 13 Güvenlik Konseyi üyesinin bu girişime karşı olduğunu bildirdi. Güvenlik Konseyi Nijer hükümetinin Amerika'nın talebi ile ilgili net tutumu ise Güvenlik Konseyi'nin geçici veya daimi üyelerinin de Amerika'nın yasa dışı talebinden haberdar olduğunu gösteriyor.
Bir diğer yandan Salı günü Viyana'da Ortak BERCAM Anlaşması komisyonunun oturumunun düzenlenmesinin ardından bu oturumun başkanı Helga Schmitd de bir bildiri yayımlayıp açık bir şekilde BERCAM'ın küresel alanda nükleer silahların yayılması anlamında anahtar rol oynadığına vurgu yaparak iptal olunan yaptırımları geri getirme çabalarına değinerek BERCAM nükleer anlaşmasına üye tarafların Amerika'nın bu anlaşmadan ayrıldığı kanaatinde olduklarını artık bu sürece katılamayacağını düşündüklerini belirtti.
Bu çerçevede Rusya dışişleri bakan yardımcısı Sergey Ryabekov BERCAM nükleer anlaşması taraflarının oybirliği ile Amerika'nın yaptırımları geri getirme isteğine karşı olduklarını belirtti ve şöyle bir açıklamada bulundu:" Sağduyuya karşı koymaya çalışan Amerika'daki bir yönetime karşı koymak zorundayız. "
BERCAM nükleer anlaşması ortak komisyonu üyelerinin oybirliği ile Amerika'nın 2231 sayılı Güvenlik Konseyi kararı ile ilgili talebine karşı çıkması sırf Amerika'nın küresel rakipleri Rusya ve Çin'in değil Washington'un Avrupalı özellikle de Avrupa Troykası çerçevesindeki ortaklarının da Amerika'nın bu aşırı talebini reddettiklerini ve bu iddiayı boş saydıklarını gösteriyor. Bu doğrultuda 20 Ağustos 2020 tarihine ait BERCAM ortak komisyonu bildirisinde de bu anlaşmada koordinatör görevi yapan Avrupa Birliği üst düzey temsilcisi açık bir şekilde Amerika'nın BMT yaptırımlarını ve Güvenlik Konseyi 2231 sayılı kararındaki yaptırım kararlarını tekrar başlatamayacağını belirtti.
Viyana Üniversitesindeki siyasi bilimler profesörü Heintz Gartner ise bu hususta şöyle diyor:" Amerika riyakarca BERCAM nükleer anlaşması ve Güvenlik Konseyi 2231 sayılı kararının bir parçası olduğunu öne sürüyor ancak iki yıl önce bu anlaşmadan çıkmış ve bu sürece katılımı olmayacağına da vurgu yapmıştı."
Güvenlik Konseyi geçici başkanı olarak Nijer hükümetinin son tutumu ve de BERCAM nükleer anlaşması ortak komisyonunun bildirisi İran'a karşı silah yaptırımlarını uzatmaya çalışan Trump hükümetinin İranofobik çalışmalarına bir başka darbe sayılır. Donald Trump'ın eski seçim üst düzey stratejisti Steve Bennon'in söylediğine göre " Amerika'yı aynı zamanda tecride sürüklemek, güvenlik çıkarlarını zayıflatmak ve dostları ve düşmanlarını hep beraber ona karşı dizilmesini sağlamak kolay bir iş değildi, ancak Trump ve Pompeo bunu başarılı bir şekilde yaptı. "
Böylece Washington'un Güvenlik Konseyinde amacına ulaşamayacağı söylenebilir. Diğer yandan ise Avrupalılar da çıkarları yüzünden ve de Amerika'nın iddiasını açıkça reddederek artık Trump hükümeti ile işbirliği yapacak durumda değildir. Gerçekte Amerika İran'a karşı süreçte her zamankinden daha fazla yalnızlaşmıştır. Washington İran'a karşı başlattığı kampanyada uluslararası toplumdan bir medet ummaması gerekir. "