Avrupa Birliği'nden Kosova ve Sırbistan'a İsrail'de Büyükelçilik Açma Hususunda Uyarı
(last modified Wed, 09 Sep 2020 05:07:10 GMT )
Eylül 09, 2020 08:07 Europe/Istanbul
  • Avrupa Birliği'nden Kosova ve Sırbistan'a İsrail'de Büyükelçilik Açma Hususunda Uyarı

Amerika başkanı Trump Siyonistlere hizmet sunma adına Kudüs'ü Siyonistlerin başkenti tanımış ve Amerika büyükelçiliğini de Mayıs 2018'de bu şehre taşımıştır. Ancak bu girişim uluslararası toplumun eleştirilerine neden olmuştur. Buna rağmen Trump şimdi de kimi Avrupalı ülkeleri buna zorlamak istiyor. Bu durum ise AB'nin tepkilerini toplamıştır.

AB ise 7 Eylül Pazartesi günü  Sırbıstan ve Kosova'yı Kudüs'te büyükelçilik açmaktan sakındırdı.  Bu çerçevede AB dışişleri sözcüsü Peter Stano  Avrupa Birliğine katılmak isteyen Sırbistan ve Kosova'nın  bu tür girişimlerin Brüksel'in beklentilerinden uzak olduğunu bilmelerini ve AB'nin Kudüs'e yönelik yaklaşımının sorgulanmasına yol açan bu tür adımların ciddi kaygılara yol açacağını belirtti. 

Sözkonusu Avrupalı yetkili   Sırbistan ve Kosova'nın AB'ne katılmak istemeleri durumunda bu doğrultuda ilkelere da bağlı kalmaları zaruretinden söz etti.  Stano şöyle bir uyarıda  bulundu:"  Sırbistan, AB'ne katılmak üzere müzakereleri başlatan bir ülke olarak tamamen Brüksel'le koordineli bir şekilde hareket etmelidir. "

 Son dönemde Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vuçiç ve Kosova başbakanı Avdullah Hoti  Beyaz Saray'da Trump ile görüşmelerinde İsrail ile ekonomik ilişkilerini normalleştirmeyi kabul ettiler.  Ayrıca Sırbistan, büyükelçiliğini  Temmuz 2021'e kadar Telaviv'den Kudüs'e taşıyacağını da bildirdi.  Kosova da  Siyonist Rejimi tanıyarak  diplomatik ilişkiler kurmayı kararlaştırmıştır. 

 

 Amerika ve Avrupa'nın görece bir şekilde Siyonistleri destekleme politikalarından dolayı  Trump, Avrupalıların hemen Kudüs'ü Siyonist Rejim başkenti olarak tanımlayacaklarını ve büyükelçiliklerini bu şehre taşıyacaklarını düşünüyordu.  

Buna rağmen AB'nin  Trump'ın bu girişimine karşı tutum sergilemesi  Amerika ve Avrupa arasındaki ihtilaflar listesinin kabardığını gösteriyor.  Ayrıca AB, üyeleri veya katılmak isteyen diğer ülkelerinin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması hususunda uyarmıştır.  

 Burada önemli olan mesele  Trump'ın yasa dışı girişimine rağmen  Kudüs'ün küresel düzeyde İsrail başkenti olarak kabul görmemesidir.  İsrail, ister Doğu ister Batı Kudüs'ü bir bütün olarak kendi başkenti adlandırıyor ancak bu uluslararası camia tarafından kabul görmemiştir. 

21 Aralık 2017 tarihli BMT Genel Kurulu ise 128 olumlu 9 olumsuz ve 35 çekimser oyla   Trump'ın tek taraflı olarak  Kudüs'ü Siyonist Rejim İsrail başkenti olarak tanımasını ve  Amerika'nın bu şehre büyükelçiliği taşımasını kınayan bir karar aldı. 

Bu yüzdend Trump hükümeti   ortaklarına büyükelçiliklerini Telaviv'den Kudüs'e taşımaları için baskı yapmaktadır.  Tabii kimi Latin Amerika ülkeleri bu talebi kabul etmişlerdi. Örneğin Paraguay ve Guatemala gibi bu bölgenin ülkeleri büyükelçiliklerini  Kudüs'e taşıyacaklarını bildirmişlerdi. 

Buna rağmen  Trump'ın   İsrail'i topyekun destekleri ve Filistinlilere düşmanlıkları devam etmesi ve Amerika'nın BMT insan hakları konseyinden çıkması ile  bu tür ülkeler de kararlarından vaz geçmişlerdir. 

Bu çerçevede Paraguay büyükelçiliğinin tekrar Telaviv'de olacağını bildirmiştir. 

 Rusya stratejik araştırmalar enstitüsü müdür yardımcısı Yelena Soponina şöyle düşünüyor:"  Donald Trump Kudüs'ü İsrail'in başkent tanıyarak ateşle oynuyor. "

Halihazırda sırf Amerika ve Guatemala büyükelçilikleri  Kudüs'ta faaliyet gösteriyor. İsrail ile diplomatik ilişkilere sahip diğer ülkelerin büyükelçilikleri ise Telaviv'de yer almaktadır. 

Şimdi de Kosova ve Sırbıstan  aklı sıra  Trump'ı memnun etmek ve Washington'dan taviz koparmak adına bu yasa dışı girişimde bulunmak istiyorlar. Belgrad Kudüs'te büyükelçilik açacağını ve Kosova da İsrail ile diplomatik ve siyasi ilişkiler kuracağını bildiriyor. 

Buna rağmen AB'nin kesin ve net tutumu ve bu ülkeleri uyarması   Sırbistan ve Kosova'nın  Amerika'nın memnuniyetini   kazanmak için menfaatçi davranamayacaklarını gösteriyor. Bu ülkeler AB ve

Amerika arasında birini seçmek  zorunda kalacaklardır.