BM Genel Sekreteri'nin nükleer felaket tehlikesi hakkında uyarısı

Dünyada nükleer silahların depolanması ve büyük güçler arasında nükleer silah geliştirme ve envanterlerine yeni nesil nükleer silah ilave etme rekabeti, dünyayı daha tehlikeli bir yere dönüştürmüştür. Bu mesele BM Genel Sekreteri'nin olumsuz tepkisine yol açtı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması Uluslararası Günü dolaysıyla üst düzey yetkililere hitap ettiği konuşmada, dünyanın nükleer felaket gölgesinde yaşadığını belirterek, nükleer güçler arasındaki gerilim ve güvensizliğin artmasının bunu körüklediğini kaydetti. 
BM Genel Sekreteri, nükleer silahlardan dünyanın arındırılması sürecinde bir ilerleme olmadığını ve geriye dönüş riskinin sözkonusu olduğuna temasla, nükleer silaha sahip ülkeler arasındaki gerilimin nükleer riski tırmandırdığını belirtti.
Stratejik Nükleer Silahların Azaltılması Anlaşması, Yeni Start'a dikkat çeken Guterres, Rusya ve ABD'nin zaman kaybetmeden en az gelecek 5 yıl için Start Anlaşması'nı uzatmaları gerektiğini ifade ederek, bu anlaşma olmadan sınırsız stratejik rekabete geri dönüş riskinin olduğunu vurguladı.
ABD, Rusya, Hindistan ve Çin gibi dünyanın büyük nükleer güçleri arasında gerilim ve tansiyonun tırmandığı ve nükleer silaha sahip ülkelerin kendi nükleer silahlarını geliştirmek için ciddi çabaları, dünyada nükleer silahların yayılması tehlikesini BM Genel Sekreteri'nin uyardığı gibi arttırmakta. Nükleer Silahların Yayılmasının Yasaklanması Anlaşması NPT'ye rağmen, nükleer güçler hala bunun insan toplumu ve çevre üzerindeki yıkıcı ve telafisi imkansız etkilerini bildiklerine karşın bu kitle imha silahlarını geliştirmeye devam ediyorlar.
Buna ilaveten söz konusu güçler arasında gerilimin artması, olası çatışma ve savaşlarda nükleer silahların kullanma riskini de arttırmakta. NPT'nin yürürlüğe sokulmasından beri, nükleer silahların arındırılması meselesi ve bu ölümcül silahların imhası, BM'nin gündemine alınmıştır. Buna rağmen nükleer silaha sahip olan ülkeler ve taraflar, NPT'yi görmezden gelerek, kendi nükleer silahlarını geliştirip, çoğaltmaktalar.
Dünya 75 yıldan beri nükleer savaş kabusunu yaşamakta. Büyük nükleer güçler hala, nükleer silahlarını modernize etme peşindeler. Bu bağlamda, ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin nükleer ülkeler olarak tanınmış ve son senelerde bazı ülkeler de bu kulübe dahil olarak, nükleer silahları ve fırlatma sistemlerini geliştirip, konuşlandırmaktalar.
Bu arada, Donald Trump'ın başkanlığı döneminde ABD, diğer nükleer güçlerden daha ziyade nükleer silahlarını geliştirip, modernize etmeye önem vermekte ve yeni nükleer doktrini çerçevesinde bu bağlamda geniş çaplı ve çok masraflı girişimlerde bulunmuştur. 
ABD Başkanı Donald Trump "ilk nükleer darbe" stratejisine hayati bir seçenek olarak vurgu yapmakta. Bu strateji Rusya ve Çin gibi tüm nükleer güçlerin de aralarında olduğu dünyanın tüm ülkeleri için açık bir tehdit sayılıyor.
Buna ilaveten Donald Trump yönetimi ülkesini silah kontrol anlaşmalarından çıkarmış. Orta Menzilli Nükleer Güçler Anlaşması'ndan çekilen Trump yönetimi bu kez yeni şartlar ileri sürerek, Şubat 2021'de süresi dolacak Yeni Start Anlaşması'nı uzatmamaya çalışıyor.
Stratejist uzman William Patter'in ifade ettiği gibi, ABD yönetimi, silahların kontrol altına alınmasını istemediği için Yeni Start Anlaşması'nın uzatılmasına yönelik net bir vizyon ortada yok.
Ancak Trump yönetimi uluslararası ve ikili anlaşmalardan kolaylıkla ülkesini çekebileceğini kanıtlayarak, Yerküre'yi daha tehlikeli bir yere dönüştürmüştür./