Amerika'nın Üç İnsan Hakları Kurumunu Anti Semitik Adlandırma Kararına Eleştiriler
Amerika başkanı Donald Trump son 4 yıl içerisinde Siyonist rejim İsrail'i destekleyerek Tel Aviv'e karşı tavır sergileyen kurum ve örgütleri cezalandırmaya çalışmıştır. Şimdi de Siyonist Rejimi desteklemek adına insan hakları kurum ve kuruluşları Filistin'i desteklemelerinden dolayı anti semitik kurumlar olarak adlandırmak istiyor.
Donald Trump Uluslararası Af Örgütü Amerika kolu, insan hakları izleme örgütü ve OXFAM'ı, anti semitik kurumlar olarak adlandırmak istiyor.
İki Amerikalı resmi makamın söylediğine göre, Amerika dışişleri bakanlığı bu hafta içerisinde söz konusu kurumların anti semitik mahiyetleri hakkında bir bildiri yayımlayacaktır.
Bu durum ise, Siyonistleri sevindirmiştir. Siyonistler bu tür girişimleri hep kendi siyasetleri doğrultusunda olduğunu savunuyorlar. Aslında insan hakları alanında faaliyet gösteren üç kurum, BDS hareketine bağlı olmakla suçlanmaktadırlar. BDS hareketi ise Filistinlilerin destekçisi bir hareket olarak İsrail ile işbirliği ve yatırım yapmayı engelleme ve Siyonist Rejimi tecride sürükleme yönünde çalışmaktadır.
Görünen o ki Trump hükümeti bu girişiminden iki hedefi gütmektedir. İlk olarak Trump Amerika'da başkanlık seçiminin yakın olduğunu ve anketlere göre de oylar açısından Biden'den geri olduğunu biliyor. Bu yüzden Amerika'daki Siyonist Lobinin de desteğini arttırarak Amerikalı Yahudilerin oyunu da kazanmak istiyor.
Yapılan anketlere göre Amerikalı Yahudilerin çoğu Biden'den yanadırlar. Tabii Trump dört yıllık başkanlığı süresince de Siyonist Rejim çıkarları doğrultusunda büyük hizmetler yaptı. Bu çerçevede BM İnsan Hakları Konseyi'nden çıktı ve UNESCO'yu da terk ederek, iki kurumun İsrail'e karşı garazkar tutumlar sergilediğini bahane gösterdi.
Amerika'nın BM eski temsilcisi Nicky Haley'ye göre "BM İnsan Hakları Konseyinin Siyonist Rejim İsrail'in Filistinlilere karşı insan hakları ihlallerini eleştirileri, böyle bir kararın alınmasında etkili idi."
Bir diğer yandan ise Trump hükümetinin bu girişimi Amerika'nın Batı kriterlerine uygun düşecek şekilde faaliyet gösteren Batıcı insan hakları savunucuları kurumlarına bile tahammül edemediğini ve bu kurumları da kara listelerine alıp cezalandırmak istediğini gösteriyor.
Gerçekte Washington eskiden beri olduğu gibi uluslararası insan hakları kurum ve kuruluşlarına sırf Amerika ve Siyonist Rejim İsrail gibi ortaklarının çıkarları yönünde karar almaları halinde olumlu yaklaşmıştır. Ne zaman bu kurumlar Tel Aviv'in Filistinlilere karşı insanlık dışı tavırlarını, toprak işgal etme ve katliam girişimlerini eleştirse Amerika bu kurumları anti semitik adlandırıp onlara karşı kısıtlamalar uygulamaya başlar.
Buna rağmen Amerika'nın aldığı kararı söz konusu insan hakları alanında faaliyet gösteren kurumların sert tepkilerine yol açmıştır. Bu kurumlar Washington'un bu yöndeki ithamlarını reddedip Siyonist Rejim İsrail'in cinayetlerini eleştirmenin anti semitik olma anlamına gelmediğini belirtiyor.
New York'ta bulunan insan hakları izleme örgütü sorumlularından Eric Goldstein ise şöyle diyor: "Bir hükümetin siyasetlerini eleştirmek belli bir gruba saldırmak anlamına gelmez." Diyerek korsan rejim İsrail'in siyasetlerini eleştirmenin, Yahudilere saldırı anlamına gelmemesi gerektiğine değinmek istiyor.
Washington'un son girişimi ise Tel Aviv'in bu insan hakları kurum ve kuruluşlara paralel olarak gerçekleştirilmiştir. Siyonist Rejim İsrail son yıllarda bu kurumları, yasaklamakla tehdit ederek, kimi yetkililerini de işgal topraklarından atmıştır./