Macron'un İslam Karşıtlığı Israrı ve Trump'ın Fırsatçılığı
(last modified Sat, 31 Oct 2020 05:12:54 GMT )
Ekim 31, 2020 07:12 Europe/Istanbul
  •  Macron'un  İslam Karşıtlığı Israrı ve Trump'ın Fırsatçılığı

Fransa'da İslamofobik girişimlerin artması ve bu ülke cumhurbaşkanının bu girişimleri ifade özgürlüğü çerçevesine sığdırmaya çalışması, karşılıklı tepkilere yol açmış ve bu büyük Avrupa ülkesi korkunç bir vizyon ile karşı karşıya kalmıştır. Perşembe günü Fransa'da kanlı bir güne dönüşmüştür. İlk olayda sabah saatlerince Nice kentinde bıçaklı bir kişi Fransa'nın Güneyindeki Notre Dame kilisesine saldırı gerçekleştirdi.

 Bu olay üzerine polis güçleri    en az üç kişinin hayatını kaybettiğini ve bazılarının da yaralandığını belirtti.  Ardından yerel medya organları  Fransa'nın Güney Doğu bölgesindeki Avignon şehrinde  bıçaklı başka bir şahısı öldürdüklerini bildirdiler.  Perşembe akşamı da  Lyone kentinde soğuk silahlı bir kişi saldırı yapamadan tutuklandı.  Suudi Arabistan  polisi de   Suudi bir vatandaşın  kesici aleti ile  Cidde'deki Fransa konsolosluğu bekçisine saldırdığını  ve bu şahsın yakalandığını belirtti. 

Fransa'da  İslam karşıtlığının devam etmesine tepki olarak değerlendirilen bu kanlı olayların sürmesi de   Emmanuel Macron'un mantık dışı ve dik kafalı  yaklaşımının  Müslümanları kışkırtmak ve  gerilimleri arttırıp  Fransa toplumunda da  güvensizliği arttırmaktan başka bir sonucu olmadığını gösteriyor.  Bu yaklaşım sonuçta  Fransa'da şiddetin ve şiddet olaylarının inanılmaz derecede artmasına yol açabilir.   Tabii Macron  bu kez de   İslam karşıtı yaklaşımına değinmeden  Nice şehrinde yapılan bıçaklı saldırıyı  İslamcıların terör eylemi adlandırıp şöyle dedi: " Fransa, değerlerini savunmakta hiçbir zaman teröre teslim olmayacak. " 

Aslında  Macron'un tekrarlanan İslam karşıtı girişimleri ve tutumları   ayrıca  İslam karşıtı taslakların hazırlanmasına ısrarı  güvensizlik ve gerilimi arttırmaktadır.  Batı Asya meseleleri uzmanı Seyyid Hadi Borhani ise bu hususta şöyle diyor:"  Fransa, İslami değerler ve İslamofobik girişimlerde bulunma açısından  en özgür ülkelerdendir. "

Son dönemde Fransa ile İslam alemi arasındaki gerilimler ise İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanının tepkisine de yol açmıştır. Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif   paylaştığı Tweet'te  Perşembe günkü  saldırısını kınayarak  şöyle yazdı:"   Bu nefret dağıtma-kışkırtma-şiddetin artması yönündeki kısır döngü, mantık ve akılcılıkla yer değiştirmelidir.  Herkes  radikalizmin daha fazla radikalizme yol açtığını bilmelidir. Tiksindirici  kışkırtmalar ile   barışa varmak mümkün değildir.  Emmanuel Macron'un   ülkesinde İslami kutsallıklara yapılan hakaretleri ifade özgürlüğüne dayandırması  Fransa'da da geniş çaplı eleştirilere yol açmıştır.  Dünyanın birçok ülkesinde hatta  seküler ve dini siyasetten ayrı tutan yönetimlere sahip ülkelerde bile kutsallıklara saygısızlık yapmak suç sayılmaktadır. 

 Fransa'daki bu gelişmelere paralel olarak  Amerika başkanı Donald Trump'ın  da fırsatçı tavrı dikkatlerden kaçmadı.  İslam karşıtlığı ve Amerika'nın  Müslümanlara karşı baskıları arttırmakta kötü bir geçmişe sahip Trump  İslam ve terörizm arasında bağdaşlık kurmaya çalışarak  Müslümanlara ithamlar yöneltmeye başlamıştır.  Pratikte  Müslümanların Amerika'ya girişini engelleyen Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Macron gibi  Nice terör eylemini  İslami motivasyonlara bağlamaya çalıştı. Amerika başkanı paylaştığı Tweet'te şu ifadelere yer verdi: "Bu İslamcı terör saldırıları  hemen durdurulmalıdır. Sadece Fransa değil hiçbir ülke bu hususa tolerans göstermez. "

Gerçekte Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Amerika başkanı Donald Trump'ın bu tür açıklamaları ve yaklaşımları ve dolaylı bir şekilde  İslam'ı terörizme eşit olarak lanse etmeleri,  semavi İslam dinini yanlış tanıtmak ve kötülemek ayrıca  Fransa ve Amerika'da yaşayan Müslümanlara karşı yeni bir baskı ve bastırma bahanesi bulmak ve İslamofobik girişimlerin devamı için mazeret uydurmak hedefi doğrultusundadır. 

Etiketler