Batı'nın Allah Resulüne Hakaretinin Geçmişi, Nedenleri ve Tepkiler
Fransız mizah dergisinin ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Allah Resulü Hz. Muhammed saa'e hakaret ve saygısızlığı İslam aleminde geniş çaplı tepkilere yol açtı. Fransa'nın Charlie Hebdo mizah dergisi bir kez daha Allah Resulüne hakaret içerikli yayınlar yaptı. Bu girişim ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından desteklendi.
Aslında Batı dünyası daha önce de Allah Resulü Hz. Muhammed saa'e hakaret ve saygısızlık yapmıştı. Yaklaşık 30 yıl önce İngiliz-Hindistanlı yazar Selman Rüşdi İslam karşıtlığı doğrultusunda Şeytani Ayetler isimli kitabı yazıp Allah Resulü ve ashabına saygısızlıkta bulundu.
Hollandalı film yapımcı ve gazeteci Theodor Von Gogh ise İslam ile ilgili yaptığı filmde, İslam'ı Müslüman kadınların bastırılma faktörü olarak lanse etmeye çalıştı. 2005 yılında ilk kez Danimarka dergilerinden biri planlı ve garazkar bir girişim çerçevesinde Allah Resulü'nü hedef alan hakaret içerikli karikatürler yayımladı. Bir yıl sonra bir kez daha Hollandalı film yapımcısı Danimarka'da yayımlanan hakaret içerikli karikatürleri baz alarak yeni bir film yaptı.
2015 yılında ise Fransa'nın Charlie Hebdo mizah dergisi Allah Resulü'ne saygısızlık ve hakaret içerikli karikatürleri yayımlayarak Müslümanların duygularını zedeleyip onları kışkırttı. Bu Fransız dergi Allah Resulüne yönelik tam saygısızlık ve hakaret içerikli karikatürler yayımladı. Şimdi de bir kez daha bu dergi küstahça aynı hakaret içerikli eylemini tekrarladı. Bu çerçevede ise şaşırtacak şekilde Fransa Cumhurbaşkanı da ifade özgürlüğü bahanesi ile bu hakaret içerikli eylemi destekledi.
Aslında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un söz ettiği ifade özgürlüğü keyfi olarak sırf İslam'a karşı geçerlidir. Bu tür girişimlerin asıl amacı ise İslam'ın yayılmasının önlenmesidir. Fransa'nın nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u Müslümanlardan oluşmakta ve bu süreç içerisinde Müslümanların sayısı git gide artmakta ve İslam büyümektedir. Fransız dergilerin bu tür girişimleri ve Macron'un kışkırtıcı açıklamaları ise Fransa'da Müslümanların paniğe düşürülmesi ve korkutulması amacı ile yapılmaktadır. Bu da Batı'nın İslamtalepliğe ve İslam'ın yayılmasına karşı savaşta başarısızlığını açıkça gözler önüne seriyor. Görünen o ki Batılı makamların saygısızlıkları desteklemesi ve yapılan hakaretlerden asıl amaç bu sürecin normal hale getirilmesidir. Bu ise İslam'a karşı Batı savaşının bir parçası sayılır.
Bu arada Fransızların İslamofobik ve İslam karşıtı girişimleri İslam aleminden tepkilere yol açmıştır. İslam alemi aktivistleri sanal alemde Fransız ürünlere karşı geniş çaplı kampanyalar başlatmış ve Fransız ürünlere boykot uygulanmasını istemiştir.
" Peygamberimiz bizim kırmızı çizgimiz", "Macron Allah Resulüne Saygısızlık yaptı" ve " Fransız Ürünlerin Boykotu" hashtagleri çoğu İslami ülkelerde trend haline gelmiştir. Kimi Müslümanlar ve İslami gruplar ise Fransız büyükelçisinin ülkelerinden atılmasını ve Paris ile ilişkilerin kesilmesini ve askıya alınmasını istemişlerdir. İslam alemi dahileri ise Fransızların İslamofobik girişimlerine karşı durmaya kesin tavır göstermiştir. Bu doğrultuda sanal olarak düzenlenen İslami Birlik Konferansında da bu hususa vurgu yapıldı.
Buna paralel olarak İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei farklı bir yönteme de baş vurarak Fransız gençlere mektup yazarak onlardan Fransa Cumhurbaşkanından bu hakaretleri neden desteklediğini , ifade özgürlüğü, hakaret ve küfrü tanımlamasını yapmasını sormalarını istedi.
Bu tepkiler ise Allah Resulü'nü destekleme sürecinin İslami ülkelerin vahdeti ve birliğinin eksenine dönüştüğü gösteriyor. Buna rağmen Batılıların Allah Resulü ve İslam'a karşı hakaret ve saygısızlıklarına karşı koymak için daha ciddi güçlü pratik adımlara ihtiyaç vardır.