Batı'nın Allah Resulüne Hakaretinin Geçmişi, Nedenleri ve Tepkiler
(last modified Sat, 31 Oct 2020 05:35:59 GMT )
Ekim 31, 2020 07:35 Europe/Istanbul
  • Batı'nın Allah Resulüne Hakaretinin Geçmişi, Nedenleri ve Tepkiler

Fransız mizah dergisinin ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Allah Resulü Hz. Muhammed saa'e hakaret ve saygısızlığı İslam aleminde geniş çaplı tepkilere yol açtı. Fransa'nın Charlie Hebdo mizah dergisi bir kez daha Allah Resulüne hakaret içerikli yayınlar yaptı. Bu girişim ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından desteklendi.

 Aslında Batı dünyası daha önce de Allah Resulü Hz. Muhammed saa'e hakaret ve saygısızlık yapmıştı.  Yaklaşık 30 yıl önce  İngiliz-Hindistanlı yazar Selman Rüşdi  İslam karşıtlığı doğrultusunda  Şeytani Ayetler isimli kitabı yazıp  Allah Resulü ve ashabına saygısızlıkta bulundu. 

Hollandalı film yapımcı ve gazeteci  Theodor Von Gogh ise İslam ile ilgili yaptığı filmde,  İslam'ı Müslüman kadınların bastırılma faktörü olarak  lanse etmeye çalıştı.   2005 yılında  ilk kez Danimarka dergilerinden biri  planlı ve garazkar bir girişim çerçevesinde Allah Resulü'nü hedef alan hakaret içerikli  karikatürler yayımladı.  Bir yıl sonra bir kez daha Hollandalı film yapımcısı  Danimarka'da  yayımlanan hakaret içerikli karikatürleri baz alarak  yeni bir  film yaptı.  

2015 yılında ise Fransa'nın Charlie Hebdo mizah dergisi  Allah Resulü'ne saygısızlık ve hakaret içerikli karikatürleri yayımlayarak Müslümanların duygularını zedeleyip onları kışkırttı.   Bu Fransız dergi   Allah Resulüne yönelik  tam saygısızlık ve hakaret içerikli karikatürler yayımladı.  Şimdi de bir kez daha bu dergi  küstahça aynı hakaret içerikli eylemini tekrarladı. Bu çerçevede ise şaşırtacak şekilde Fransa Cumhurbaşkanı da  ifade özgürlüğü bahanesi ile bu hakaret içerikli eylemi destekledi. 

Aslında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un  söz ettiği ifade özgürlüğü keyfi olarak sırf İslam'a karşı  geçerlidir.  Bu tür girişimlerin asıl amacı ise İslam'ın yayılmasının önlenmesidir. Fransa'nın nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u Müslümanlardan oluşmakta ve bu süreç içerisinde Müslümanların sayısı git gide artmakta ve İslam büyümektedir.  Fransız dergilerin bu tür girişimleri ve  Macron'un  kışkırtıcı açıklamaları ise   Fransa'da Müslümanların  paniğe düşürülmesi ve korkutulması amacı ile yapılmaktadır. Bu da  Batı'nın  İslamtalepliğe ve İslam'ın yayılmasına karşı savaşta başarısızlığını açıkça gözler önüne seriyor.  Görünen o ki  Batılı makamların saygısızlıkları desteklemesi ve  yapılan  hakaretlerden  asıl amaç   bu sürecin normal hale getirilmesidir. Bu ise  İslam'a karşı Batı savaşının bir parçası sayılır. 

Bu arada Fransızların  İslamofobik ve İslam karşıtı girişimleri  İslam aleminden tepkilere yol açmıştır.  İslam alemi aktivistleri  sanal alemde  Fransız ürünlere karşı geniş çaplı kampanyalar başlatmış ve  Fransız ürünlere boykot uygulanmasını istemiştir. 

" Peygamberimiz bizim kırmızı çizgimiz", "Macron Allah Resulüne Saygısızlık yaptı" ve " Fransız Ürünlerin Boykotu"  hashtagleri çoğu İslami ülkelerde trend haline gelmiştir. Kimi Müslümanlar ve İslami gruplar ise   Fransız büyükelçisinin ülkelerinden atılmasını ve Paris ile ilişkilerin kesilmesini ve askıya alınmasını istemişlerdir.  İslam alemi  dahileri ise   Fransızların İslamofobik  girişimlerine karşı  durmaya kesin tavır göstermiştir. Bu doğrultuda  sanal olarak düzenlenen  İslami Birlik Konferansında  da bu hususa vurgu yapıldı. 

Buna paralel olarak İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei   farklı bir  yönteme de baş vurarak  Fransız gençlere mektup yazarak onlardan  Fransa Cumhurbaşkanından   bu hakaretleri neden desteklediğini , ifade özgürlüğü, hakaret ve küfrü tanımlamasını yapmasını  sormalarını istedi. 

Bu tepkiler ise  Allah Resulü'nü destekleme sürecinin  İslami ülkelerin vahdeti ve birliğinin eksenine dönüştüğü  gösteriyor.  Buna rağmen  Batılıların Allah Resulü ve İslam'a karşı hakaret ve saygısızlıklarına karşı koymak için  daha ciddi güçlü pratik adımlara ihtiyaç vardır.