Rusya'dan Batı'ya eleştiri
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı ülkelerini Rusya ve Beyaz Rusya'nın içişlerine karışmakla suçladı ve onları tek taraflı yaptırımlar uygulamak ve bu ülkelerin halkını huzursuzluğa kışkırtmak gibi girişimlerinden dolayı kınadı.
Rusya Dışişleri bakanı bu bağlamda şöyle diyor: "Batılı ülkeler, Rusya ve Beyaz Rusya'da kitlesel ayaklanmaları düzenlemek için teknolojiyi kullanıyor ve diplomatları ve medyaları bizim için bir süre belirliyor. Üstelik saklanmaya gerek duymayarak iç meselelerimizi de etkilemeye çalışıyorlar."
Lavrov, Batı'nın Soğuk Savaş sonrası dönemde Rusya'yı zayıflatmayı ve çevre ülkelerde içişlerine müdahale ederek ve renkli bir devrim yaratarak siyasi değişiklikler yapmayı amaçlayan ABD önderliğinde devam eden çabalara atıfta bulunuyor.
Rus siyasi uzman Sergey Kogmiyakin şöyle diyor: "Özgürlük, demokrasi ve insan hakları hakkındaki propaganda söylemlerin aksine, küresel kapitalist sistemin temel amacı yayılmacılıktır. Aynı zamanda yeni pazarların ele geçirilmesi ve bu sistemle uyumlu olmayan hükümetlerin devrilmesi, ayakta kalmaları için şarttır."
Soğuk Savaş sonrası dönemde Rusya, iç işlerinde her zaman yumuşak bir devrilme şeklinde Batı müdahalesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu sorun, 2014 yılında Ukrayna krizinin patlak vermesinden, Doğu Avrupa'da Moskova-NATO çatışmasının tırmanmasından ve ABD ve Avrupa tarafından Rusya'ya çeşitli yaptırımlar uygulanmasından bu yana artmıştır.
Üst düzey Rus yetkililere göre, Rusya ve Beyaz Rusya'daki protestoların arkasında kitlesel ayaklanmalar ve renkli devrimlerle iki ülkede Batı yanlısı hükümetler kurmaya çalışan Batılı ülkeler bulunmakta. Son yıllarda Batı, özellikle Amerika, istikrarsızlık yaratmak, protestoları artırmak ve nihayetinde Rusya'da bir renkli devrimlerinin oluşumunun önünü açmak amacıyla Rusya'ya müdahale çabalarını yoğunlaştırdı. Bu konudaki en önemli önlemlerden biri, mali yardımların yanı sıra muhalefete kapsamlı medya desteğini artırmak ve Rusya'nın iç durumu bağlamında olumsuz bir atmosfer yaratmaktır. Rus muhalefetinin Rus hükümetini zayıflatmadaki başarısızlığı nedeniyle, ABD yaptırımları, Moskova üzerindeki baskıyı artırmayı ve Rus vatandaşlarını Rus hükümetinden memnuniyetsizleştirmeyi amaçlayan Katsa yasası dahil olmak üzere, Rusya'ya karşı tek taraflı yaptırımlar şeklinde Avrupa Birliği ile işbirliği içinde yoğunlaştırıldı. Avrupa ve ABD'nin Moskova'ya yönelik saldırgan yaklaşımına değinen Lavrov, "Batı, yasalara göre oynamıyor ve uygulanan tek taraflı yaptırımlara karşı hiç bir kanıt vermiyor."
Moskova aynı zamanda Batı'nın, özellikle Amerika'nın ve daha sonra Avrupa Birliği'nin Rusya çevresindeki ülkelerde renkli devrimler başlatmak için devam eden çabalarından endişe duyuyor. Bu Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'da zaten yapıldı ve Belarus'taki son siyasi huzursuzluk sırasında Batı, Rusya'nın kilit müttefiki olan Doğu Avrupa ülkesinde benzer bir modeli uygulamaya çalıştı.
Gerçekte, Rusların bakış açısından, NATO’nun doğuya doğru genişleme eğilimi ve renkli devrimlerin meydana gelmesi, sonunda Rusya’nın kuşatılmasına veya dahil edilmesine yol açmaktadır. Moskova, Batı'nın, özellikle Avrupa Birliği ve ABD'nin, siyasi baskıyı artırarak, protestocuları açıkça destekleyerek ve üst düzey Belarus yetkililerine kapsamlı yaptırımlar uygulayarak Beyaz Rusya için benzer bir plan izlediğine inanıyor.