Belarus Devlet Başkanının iktidarı bırakma şartı
(last modified Sun, 29 Nov 2020 15:41:57 GMT )
Kasım 29, 2020 17:41 Europe/Istanbul
  • Belarus Devlet Başkanının iktidarı bırakma şartı

Belarus'ta devlet başkanlığı seçimlerinin ardından başlayan protesto eylemleri devam ediyor. Muhalefet, devlet başkanlığına seçilen Aleksander Lukaşenko'nun istifa etmesini istiyorlar.

Katıldığı bir törende kouşan Belarus devlet başkanı Lukaşenko yeni anayasa kabul edildiğinde kendisinin devlet başkanı olarak görev yapmayacağını belirterek, “Kendim için anayasa yapmıyorum. Yeni anayasa ile artık cumhurbaşkanı olarak çalışmayacağım. Bu yüzden sakin olun. Sakin bir şekilde bunu kabullenin. Ancak yeni anayasanın tahrif edilmesine ve yeni anayasaya göre seçimler uydurulmasına izin vermeyeceğim." dedi. Lukaşenko, Belarus halkının bu süreci sorunsuz atlatması gerektiğini sözlerine ekledi.

Lukaşenko'nun bu yaklaşımı Rusya tarafından destekleniyor.

Ancak protestocular Lukasenko'nun bu açıklamasına rağmen onun iktidarı bırakmasına vurgu yapıyorlar. Muhalefet lideri ise anayasa değişikliğine  kadar protestoların süreceğini belirtti.

9 Ağustos tarihinde  Belarus'ta cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesinin ardından binlerce kişi  6'ıncı kez  bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak seçilen Aleksander Lukaşenko'yu  protesto ettiler. Bu protestolar son haftalarda Belarus'un farklı kentlerinde de düzenlendi.Muhalifler  seçimlerin sağlıklı ve şeffaf bir şekilde düzenlenmediğini öne sürüyorlar.Batılılar özellikle de Amerika ve Avrupa Birliği    muhalifler ve protestocuları desteklemeye çalışıp   müdahalelerini git gide arttırmışlardır. Şimdi de yeni yaptırımlar ve baskılara yönelmiş bulunuyorlar.Bu mesele  Belarus hükümetinin tepkisine  yol açmıştır.Avrupa Birliği ve Amerika neredeyse eş zamanlı olarak    Aleksander Lukaşenko'yu  Belarus'un seçilmiş cumhurbaşkanı olarak kabul etmediklerini belirttiler. Brüksel ve Washington'un bu Doğu Avrupa ülkesine yönelik müdahaleci girişimleri   Lukaşenko'yu devre dışı bırakmak ve tamamen Batı'ya bağlı Batıcı bir cumhurbaşkanının göreve getirilmesi ile alakalıdır.  Aslında bu hedef  siyasi baskılar, muhalifleri ve protestocuları eğitmek ve desteklemek, Belarus üst düzey makamlarına geniş çaplı yaptırımlar uygulamak ve özet olarak renkli devrim araçları üzerinden gerçekleştirilmek istenmektedir. 

Aslında Batı'nın esas amacı Rusya'ya Batıcı devletler zinciri ile çevrelemek ve bir tampon duvarı oluşturmaktır. Batı'nın Belarus'a karşı yıkıcı yaklaşımı   Minsk'in eski  ortaklarından olan Rusya'nın tepkilerine yol açmıştır.Rusya cumhurbaşkanlığı sözcüsü Dmitriy Peskov ise Cuma günü  Lukaşenko'nun adının Avrupa Birliği yaptırım listesine alınmamasından dolayı  memnun olduğunu belirterek  genel olarak da AB'nin yaptırım siyasetlerinin bu krizi çözemeyeceğini belirtip bu siyasetleri eleştirdi.

Rusya ise Belarus'ta yaşanan mevcut siyasi krizin diyalog yolu ile çözülmesinden yanadır. Bu yüzden   hükümet ve muhalifler arasında yapısal değişiklikler hedefi ile diyalogların gerçekleştirilmesini istiyor. Sonuçta Batı'nın Minsk'e yönelik baskısı ve yaptırımları  yapıcı sayılmıyor ve sırf bu  ülkede gerilimlerin artmasına neden olur.  Belarus hükümeti de buna sessiz kalmayacak ve uygun tepki gösterecektir.Nitekim  Belarus hükümeti makamları da  ülkelerinin karşılık olarak AB aleyhinde yaptırımlar hayata geçireceğini belirttiler.

Anlaşılan Belarus devlet başkanı Lukaşenko, muhalefetin elindeki bahaneyi almak için iktidarı şartlı olarak bırakmaya hazır olduğunu açıkladı. Anayasa değişikliği kısa  sürede yapılacak bir şey değil. Bunun için bir takvim belirlemek ve yasal prosedürlerin katedilmesi gerekiyor.