Belarus Devlet Başkanının iktidarı bırakma şartı
Belarus'ta devlet başkanlığı seçimlerinin ardından başlayan protesto eylemleri devam ediyor. Muhalefet, devlet başkanlığına seçilen Aleksander Lukaşenko'nun istifa etmesini istiyorlar.
Katıldığı bir törende kouşan Belarus devlet başkanı Lukaşenko yeni anayasa kabul edildiğinde kendisinin devlet başkanı olarak görev yapmayacağını belirterek, “Kendim için anayasa yapmıyorum. Yeni anayasa ile artık cumhurbaşkanı olarak çalışmayacağım. Bu yüzden sakin olun. Sakin bir şekilde bunu kabullenin. Ancak yeni anayasanın tahrif edilmesine ve yeni anayasaya göre seçimler uydurulmasına izin vermeyeceğim." dedi. Lukaşenko, Belarus halkının bu süreci sorunsuz atlatması gerektiğini sözlerine ekledi.
Lukaşenko'nun bu yaklaşımı Rusya tarafından destekleniyor.
Ancak protestocular Lukasenko'nun bu açıklamasına rağmen onun iktidarı bırakmasına vurgu yapıyorlar. Muhalefet lideri ise anayasa değişikliğine kadar protestoların süreceğini belirtti.
9 Ağustos tarihinde Belarus'ta cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesinin ardından binlerce kişi 6'ıncı kez bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak seçilen Aleksander Lukaşenko'yu protesto ettiler. Bu protestolar son haftalarda Belarus'un farklı kentlerinde de düzenlendi.Muhalifler seçimlerin sağlıklı ve şeffaf bir şekilde düzenlenmediğini öne sürüyorlar.Batılılar özellikle de Amerika ve Avrupa Birliği muhalifler ve protestocuları desteklemeye çalışıp müdahalelerini git gide arttırmışlardır. Şimdi de yeni yaptırımlar ve baskılara yönelmiş bulunuyorlar.Bu mesele Belarus hükümetinin tepkisine yol açmıştır.Avrupa Birliği ve Amerika neredeyse eş zamanlı olarak Aleksander Lukaşenko'yu Belarus'un seçilmiş cumhurbaşkanı olarak kabul etmediklerini belirttiler. Brüksel ve Washington'un bu Doğu Avrupa ülkesine yönelik müdahaleci girişimleri Lukaşenko'yu devre dışı bırakmak ve tamamen Batı'ya bağlı Batıcı bir cumhurbaşkanının göreve getirilmesi ile alakalıdır. Aslında bu hedef siyasi baskılar, muhalifleri ve protestocuları eğitmek ve desteklemek, Belarus üst düzey makamlarına geniş çaplı yaptırımlar uygulamak ve özet olarak renkli devrim araçları üzerinden gerçekleştirilmek istenmektedir.
Aslında Batı'nın esas amacı Rusya'ya Batıcı devletler zinciri ile çevrelemek ve bir tampon duvarı oluşturmaktır. Batı'nın Belarus'a karşı yıkıcı yaklaşımı Minsk'in eski ortaklarından olan Rusya'nın tepkilerine yol açmıştır.Rusya cumhurbaşkanlığı sözcüsü Dmitriy Peskov ise Cuma günü Lukaşenko'nun adının Avrupa Birliği yaptırım listesine alınmamasından dolayı memnun olduğunu belirterek genel olarak da AB'nin yaptırım siyasetlerinin bu krizi çözemeyeceğini belirtip bu siyasetleri eleştirdi.
Rusya ise Belarus'ta yaşanan mevcut siyasi krizin diyalog yolu ile çözülmesinden yanadır. Bu yüzden hükümet ve muhalifler arasında yapısal değişiklikler hedefi ile diyalogların gerçekleştirilmesini istiyor. Sonuçta Batı'nın Minsk'e yönelik baskısı ve yaptırımları yapıcı sayılmıyor ve sırf bu ülkede gerilimlerin artmasına neden olur. Belarus hükümeti de buna sessiz kalmayacak ve uygun tepki gösterecektir.Nitekim Belarus hükümeti makamları da ülkelerinin karşılık olarak AB aleyhinde yaptırımlar hayata geçireceğini belirttiler.
Anlaşılan Belarus devlet başkanı Lukaşenko, muhalefetin elindeki bahaneyi almak için iktidarı şartlı olarak bırakmaya hazır olduğunu açıkladı. Anayasa değişikliği kısa sürede yapılacak bir şey değil. Bunun için bir takvim belirlemek ve yasal prosedürlerin katedilmesi gerekiyor.