Maduro'nın meclis seçimlerini kazanması
Venezuela meclis seçimleri sona erdi ve seçim yetkilileri 5 milyon 200 bin seçmenin yüzde 67,6'sının parlamento seçimlerinde cumhurbaşkanı Nikolas Maduro yandaşı adaylardan yana oy kullandıklarını duyurdular.
Venezuela seçimleri bir kaç ay yoğun tartışmaların ardından yaşandı. Meclis seçimleri muhalefet partileri tarafından boykot edildi ve bu yüzden seçimlere katılmadılar. Seçimlerin boykot edilmesi konusu muhalefetin lideri Juan Guido tarafından gündeme geldi ve bizzat muhalefet arasında ciddi çatlağın yaşanmasına sebep oldu zira bazı muhalefet partileri seçimlerin boykot edilmesinin doğru olmadığını savunurken seçimlere katılmakla Venezuela'da siyasi değişim yaşatabileceklerini düşünüyorlardı.
Bu bağlamda ulusal seçim konseyi başkanı Indira Alfonso yaptığı açıklamada boykotu kıran muhalefet kanadın seçimlerde oyların yüzde 18'ini kazanabildiğini duyurdu.
Juan Guido liderliğindeki muhalefet partileri yaşanan seçimlerin adil ve özgür olmadığını savunuyorlar. Guido'ya bağlı olan parti ise seçimleri düzenleyenler ve Venezuela yüksek mahkemenin Maduro'ya yakın kişilerin kontrolünde olduğunu iddia ediyorlar ve bu yüzden yapılan seçimlerin "yolsuzlukla" Nikolas Maduro liderliğindeki parti lehine sonuçlandığını belirtiyorlar. Fakat bu iddialar uluslararası gözlemcilerin seçim sürecini denetlediği ve doğruluğunu onayladığı bir ortamda ileri sürülüyor.
Seçimleri aralarında İran, Türkiye ve Rusya'dan heyetlerin bulunduğu 200 uluslararası gözlemci ve 1600 ulusal gözlemcinin takip ettiği bildirildi.
Siyasi meseleler uzmanı ve gözlemci Gloria La Riva bu bağlamda şöyle diyor:
"İç ve dış uzmanlar tarafından onaylanan gözetimlere göre, Venezuela seçim süreci tüm aşamalarda tam netlik ve şeffaflık içinde gerçekleşti; fakat burada mesele Amerika'nın bu Latin Amerika ülkesinin olumlu getirilerini inkar ederek tüm enerjisini muhalefeti kışkırtmaya harcaması ve muhalefetin neler yapması gerektiğini belirlemesi ve sağcı grupları da Amerika emirlerini harfiyen gerçekleştirmesidir."
Şimdi Venezuela'da iktidar partinin meclis seçimlerini kazanmasına rağmen Amerika, Kanada, Britanya ve AB cumhurbaşkanı Nikolas Maduro muhalleri ile paralel olarak uluslararası denetçilerin gözetiminde yapılan bu seçimlerin şaibeli ve sahte olduğunu ileri sürüyorlar.
Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo Venezuela seçimlerinin hileli olduğunu ilan ederek, "Venezuela'da Nikolas Maduro sultasını takviye eden meclis seçimlerinin düzenlenmesine rağmen Amerika hala Venezuela muhalefet çehresi Juan Guido'yu cumhurbaşkanı kayyumu bildiğini" ifade etti.
Amerika ve müttefiklerinin sergilediği bu tutum, bizzat söz konusu ülkelerde demokrasi ve özgürlük meselesinde özellikle son aylarda ciddi şüpheler yaşandığı bir ortamda sergileniyor. Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un son aylarda ifade özgürlüğü bahanesi ile Müslümanlara karşı siyaseti ayrıca Amerika'da hala Trump'ın üzerinde ısrarla durduğu başkanlık seçimlerindeki hileler, onların Venezuela seçimlerini yargılama konusunda gerekli salahiyetten yoksun olduklarının açık delilidir.
Venezuela cumhurbaşkanı Nikolas Maduro, seçimlerin ardından televizyonda yayınlanan konuşmasında, "Ulusal Meclisi, Venezuela halkının çoğunluğunun oyuyla kazandık. Bu, demokrasi için hiç şüphesiz büyük bir zafer" ifadesini kullandı.
Görünüşe göre Venezuela'nın siyasi hayatında yeni bir dönem başlamıştır fakat önündeki yolda, Guido'nun sabotajları, Amerika ve müttefiklerinin Venezuela muhalefetine verdikleri desteklerin devam etmesi, zor ekonomik şartlar ve yaptırım çemberinin daralması ve kovid 19 salgını sonuçları gibi bir çok sorun göze çarpıyor.
Fakat yine de Maduro'nun şimdi daha fazla güç ve güvenle ayrıca halkın oyları ve desteği ile geleceğe doğru yolda daha emin adımlarla ilerleyeceği tahmin ediliyor./