İnsan hakları, batının İran’a siyasi baskı aracı
İran İslam cumhuriyeti dışişleri bakanlığı sözcüsü Birleşmiş Milletler Genel Konseyi’nde İran karşıtı bildirinin onaylanmasının hukuk dışı olduğunu belirterek, İran karşıtı bildiriyi hazırlayanların uluslararası kurumları bir araç olarak kullandıklarını söyledi.
Dışişleri bakanlığı sözcüsü Said Hatibzade Kanada’nın önerisi ve Avrupa ülkeleri ve İsrail rejimin desteği ile BM genel kurulunda onaylanan İran karşıtı bildiriye tepki gösterdi.
Kararın kurucularının ABD zorbalığının etkisi altında bu ülkenin İran halkına yönelik ekonomik terörizmine göz yummasının ve ABD'nin yasa dışı ve insanlık dışı yaptırımlarını kınamak yerine kendilerini Amerikan rejiminin müttefikleri seviyesine getirmesinin iğrenç olduğunu dile getiren Hatibzade, Kanada ve kararın ana destekçilerine bağımsız uluslara yönelik müdahaleci ve ahlaksız davranışlarını durdurmalarını tavsiye etti.
Hatibzade Kanada ve bildirinin diğer kurucularının eyleminin alçak siyasi garezlerini ilerlettirmek için insan hakları değerleri ve anlamını suistimal etmenin en bariz örneği olduğunu ifade ederek kınadı.
Kanada’nın önerisi ile İran karşıtı bildiri genel kurulda 115 üye tarafından desteklenmezken 80 oyla kabul edildi. Tabi ki bu konu bir çok BM üyesinin insan hakları konusunda seçici tutuma karşı olduğunu gösteriyor.
Batının insan hakları konusunda seçici tutumu her zaman İran’a karşı uygulanmıştır. İran’a ekonomik yaptırımları, ilaç yaptırımları ve İranlı üst düzey bilim inanları ve yetkililerine terör saldırılarının işlendiği bir dönemde insan hakları bahanesi ile baskı uygulanıyor, fakat batı ülkeleri buna karşı sessiz kalırken işlenen cinayetleri görmezden geliyor.
Tabi ki İran karşıtı bildiriyi sunan ve onaylananların bizzat karneleri insan haklarında özellikle diğer ülkelere askeri saldırı ve batı Asya bölgesindeki ülkelere silah satışı ile işlenen fahiş ve sistematik cinayetlerle doludur.
Batının Yemen’de insanlık dışı cinayetlere kayıtsız kalması, Arap ülkelerine silah satışını sürdürmesi ve bu silahların Yemen halkının katliam edilmesinde kullanılması, batının insan hakları konusunda çifte standart tutumlarını gösteriyor.
Tabi ki batı dünyasının insan hakları konusundaki tutumları ve siyasetlerinin geçmişi, Amerika ve Avrupa çıkarlarının tehlikeye düştüğünde insan hakları kurallarını, kendilerine karşı olan ülkelere baskı uygulamak için tıpkı bir potansiyel gibi kullandığını gösteriyor.
Tabi ki batının bu yapıcı olmayan eylemleri, dünya çapında insan hakları seviyesinin yükselmesi için kesinlikle yardımda bulunmazken sırf bazı batı ülkelerinin bağımsız ülkelere karşı baskı hedefi ile gerçekleşiyor.
Bu bağlamda İran insan hakları komitesi sekreteri Ali Bakıri Keni İran Press’e verdiği mülakatta insan hakları meselesine yönelik iki farklı görüşün söz konusu olduğuna işaretle, birinci bakışın batılıların yaklaşımı olduğunu, bunun batı ülkelerinin siyasetleri ve çıkarlarının sağlanması temeline dayandığını, diğer yaklaşımın ise İran’ın görüşü olduğunu ve bunun da gerçek insan haklarından kaynaklandığını söyledi.
İnsan hakları meselesi batının baskı araçlarından biridir. mevcut şartlarda batının inan hakları yaklaşımı, örneğin Kanada tarafından önerilen ve Amerika ile İsrail rejimi tarafından desteklenen bildirinin BM genel kurulunda onaylanması, sömürgeci devletlerin kendi gayrı meşru çıkarlarına ve hedeflerine ulaşmak için İran’a karşı maksimum baskı siyasetlerinin devamı olduğu söylenebilir.