ABD'de güvenlik krizi
Donald Trump'ın silahlı taraftarlarının 6 Ocak tarihinde Kongre binasına baskın düzenleyip, bu tür eylemlere devam edeceklerine dair tehditleri ve güvenlik yetkililerinin peş peşe istifaları, ABD'de seçilmiş başkan Jeo Biden'in yemin töreni arifesinde güvenlik krizinin patlak vermesine yol açmıştır.
Bu bağlamda son olarak ABD Ulusal Güvenlik Bakanlığı Geçici Bakanı Chad Wolf, yeni başkanın yemin törenine birkaç gün kala, görevinden istifa etti. Wolf, Trump'ın taraftarlarının Kongre binasına düzenlediği baskın dahil son sıralarda yaşanan olaylar yüzünden görevinden istifa ettiğini vurguladı. Wolf daha önce Trump'tan Kongre binasına yönelik baskın sırasında yaşanan şiddet eylemlerini kınayarak, görevinde kalmasını istemişti.
Wolf'tan önce Trump'ın yönetimindeki üst düzey bazı yetkililer de görevinden istifa etmişti. Bu istifalar, Beyaz Saray'daki görev süresi dolmak üzere olan Donald Trump'ın onuruna yönelik sert darbe sayılıyor. Zira istifalara atılan imzalar, ABD'de hali hazırda yaşanan kritik günlerde ABD'de güvenliğin korunması konusunda açık şekilde bir boşluğun patlak verdiğini yansıtıyor.
Bu olaylar, ilerleyen günlerde ABD'de büyük fırtınanın kopabileceğinin habercisidir. Fox News'ın bildirdiğine göre, İç Güvenlik Bakanlığı, Biden'in yemin töreninin güvenliğini sağlayacak esas kurumdur ve bu istifa, 20 Ocak için yapılan ve öngörülen güvenlik tedbirlerini etkileyebilir.
Bu bağlamda, ABD'de seçilmiş Başkan Joe Biden'ın 20 Ocak'taki yemin töreni yaklaşırken, Federal Soruşturma Bürosunun ülkenin 50 eyaletinin başkentlerindeki kongre binalarında silahlı protestoların olacağı konusunda bülten yayımladığı ortaya çıktı.
Bültende, "10 Ocak itibariyle elimizdeki bilgilere göre, 16-20 Ocak tarihlerinde 50 eyalet kongresinde silahlı protestolar planlanıyor. Aynı şekilde 17-20 Ocak tarihlerinde Washington'daki ABD Kongresinde de silahlı protestolar olacak." ifadesine yer verildi.
ABD'de güvenlik durumunun vizyonu, Trump'ı destekleyen silahlı grupların gelecek günlerde isyan ve kargaşa için sık sık savurdukları tehditlerine göre, kötü olacağı tahmin ediliyor.
Yaşanan mevut şartlarda, ABD, sadece eşine rastlanmayan siyasi krize maruz kalmış değil, aynı zamanda derin ve tehlikeli bir güvenlik krizi içine de sürüklenmiştir.
Aslında ABD'deki kriz, iç ve uluslararası arenada daha geniş boyutlara ulaşmakta. Hala seçimlere hile karıştığı iddiasından vazgeçmeyen fakat Kongre olayının ardından taktiksel olarak geri adım atan Amerika başkanı Donald Trump, iktidarı Joe Biden'e bırakacağını söyledikten sonra yeniden önceki pozisyonuna dönerek, iktidarda kalıp, görevinden istifa etmeyeceğini söyledi.
Trump'ın radikal taraftarları ise, kutuplaşmış Amerikan toplumunda, 50 eyalette silahlı kaos yaratmak pahasına bile Trump'ı destekleyeceklerine vurgu yapmaktalar. Kongre olayı, Amerikan polisinin benzer radikal gruplar ve silahlı kişilere karşı duracak güçte olmadığını ortaya koydu, bu nedenle federal hükümet, ulusal muhafız birliğini güvenlik önlemleri için kullanması gerekiyor. Nitekim ABD Ulusal Muhafız Birliği, Biden'in yemin töreninin güvenliğini sağlamak için 15 bin muhafızı konuşlandıracağını duyurdu.
Ancak, şimdiden Biden'in yemin edeceği günde, Trump'ın binlerce taraftarının Washington'da toplanarak yeniden kargaşaya yol açabilecekleri düşünülüyor.
Eski Cumhuriyetçi stratejist Steve Schmidt'in sözlerine göre, Trumpistler ve genel olarak Trumpizm, faşist izlerini taşıyan totaliter bir harekettir. Dünyada en büyük askeri harcamaya sahip ABD için, durumu kontrol altına alamaması ve iç güvenliği sağlayamaması son derece bu ülke için aşağılayıcı bir durum olacak./