Şubat 10, 2021 07:26 Europe/Istanbul
  •   Afrika Birliği Zirvesinin  Düzenlenmesi

Afrikalı liderlerin, dünyayı saran yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele ve kıtadaki kültürel mirası koruma gündemiyle bir araya geldiği 34. Afrika Birliği (AfB) Zirvesi sona erdi. Zirvenin kapanış konuşmasını, Afrika Birliği'nin yeni dönem başkanı Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi yaptı.

 Zirvenin ana gündem maddeleri Kovid-19 salgınıyla mücadele ve Afrika kültürel mirası koruma gündemlerinin dışında, Afrika Serbest Ticaret Anlaşması, Etiyopya’daki Hedasi Barajı anlaşmazlığı gibi birçok konuydu. 

Bu zirve  farklı Afrika ülkelerinin birçok sorun ile karşı karşıya olduğu sırada siyasi gerilimlerin arttığı sırada düzenlendi.  Fas'ın   Batı Sahra'ya olan hakimiyetinin Donald Trump tarafından tanınması,   bölgede gerilimi arttıran önemli faktörlerden biri idi.  Şimdi de bu oturuma katılan ülkeler  Joe Biden'den  bu kararı gözden geçirmesini istediler. 

Video konferans yöntemi ile düzenlenen  bu zirvede   Afrika kıtasındaki farklı ülkelerdeki  Covid 19 virüsü ve  bu virüsle mücadele stratejileri ve yöntemleri de ele alındı.  Birçok Afrika kıtası ülkesi  kötü ekonomik ve siyasi durumlar, iç savaşlar ve çatışmalar ve de terör illeti ile karşı karşıyadır.  Böyle bir ortamda Covid 19'dan daha ciddi şekilde etkilenmişlerdir.   Ayrıca birçok Afrika ülkesi de  tıbbi cihazlar ve malzemeleri sağlamak için ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalmışlardır. 

 BMT'nın Afrika işleri ile ilgili ekonomik komisyonu raporuna esasen  koronavirüs pandemisi  bu kıtada  300 bin ila üç milyon kayba yol açabilir. 

Afrikalı ülkeler ayrıca  koronavirüs aşısı programını hayata geçirmek için de  ciddi sorunlar ile karşı karşıyadırlar.   Coğrafi koşullar, güvensizlik ve yoksulluk Afrika kıtalarını  aşı programlarındaki katkısını azaltmaktadır.   Afrika Birliği  bu hususta  Afrika kıtasının nüfusunun yüzde 60'ının koronavirüs aşılanmasının  iki ila üç yıl süreceği açıklamasında bulundu. 

 Bu hususta bir başka önemli nokta ise  farklı terör örgütlerinin  faaliyetlerinin birçok ülkede artması ve güvensizlik durumunun devam etmesidir.   Boko Haram, El Şebab ve IŞİD gibi terör örgütleri  Afrika'nın farklı bölgelerinde aktif olarak faaliyet göstermektedirler.    Buna rağmen   terör ve radikal  grupları ile mücadele   birçok Afrikalı makamın da temel kaygılarından biridir.   Ancak  ülkelerin konumlarına, genç nüfuslarına ve de işsizlik ve yoksulluk düzeyine göre  bu ülkeler  farklı düzeylerde teröre ev sahipliği yapmaktadırlar. Bu ülkeler aslında  terör grupları ve yeni kişileri aralarına almak için uygun sayılırlar. 

  Kanada'nın Ontario Üniversite hocalarından ve Afrika meseleleri uzmanı  Mary Lou Klassen ise şöyle düşünüyor: "  Özellikle de Afrika'da  toplumun alt kesimlerinin  halkın  koşullarının değişmesinden umutsuzluğu  onları kolay bir şekilde Boko Haram gibi radikal hareketler ve gruplara sevkediyor. "

Aslında Batılı ülkelerin  bu süreçte Afrika ülkeleri yanında yer alma vaatleri de bu kıtada güvenliğin ve barışın sağlanmasında pek etkili olmuyor. Öyle ki  son dönemde Afrika ülkeleri liderleri  BMT'nın  Afrika Birliğine mali yardımda bulunmasını  istediler.  

Bu doğrultuda  Güney Afrika cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa  da   Afrika kıtasının  silahlı çatışmalar ile mücadele etmekte azimli olduğuna vurgu yaparak şöyle bir açıklamada bulundu:"  BMT  mali açıdan Afrika Birliğine  barışı destekleme operasyonlarını hayata geçirmek için destek sağlamalıdır. "

Her halükarda görünen o ki Afrika ülkeleri  şimdi de  kıtadaki sorunları çözmek için  çabalarını birleştirmek istiyorlar.  Buna ilaveten   dış müdahaleler ve iç ihtilaflara karşı da ortak bir tutum sergilenmektedir.  Trump'ın Batı Sahra hususundaki  kararının iptal talebi, terör grupları ile mücadeleye yardımcı olmak talebi ve  kovid 19 ile mücadelede işbirliği talepleri de bu doğrultudadır. 

 

Etiketler