Venezuela’nın Batı’nın ekonomi savaşına direnmesi
Amerika ve Avrupa’nın Venezuela’ya yönelik yaptırım siyasetinin devam etmesi ile cumhurbaşkanı Nicolas Maduro, yaptırım siyasetinin devam etmesini “çok yönlü ekonomik savaş” niteleyerek Venezuela halkının direnişini vurguladı.
Amerika’da siyasi değişikliklere ve başkan Joe Biden’in göreve başlaması ve ayrıca Koronavirüs pandemisine karşı küresel işbirliği zaruretine rağmen Washington ve müttefikleri hala Venezuela’ya karşı ekonomik savaşına devam ediyorlar. bu bağlamda Avrupa konseyi, demokrasinin ihlal edilmesi bahanesi ile Venezuela’nın 19 üst düzey yetkilisine karşı yaptırım kararı aldı.
Söz konusu yaptırımlarla birlikte şimdiye kadar Venezuela’da yaklaşık 55 yetkili yaptırım listesine alınmış oldu. Bu arada Venezuela ekonomisinin büyük bir bölümü, bu cümleden petrol ve petrokimya ve merkez bankası, Washington ve müttefiklerince yaptırıma tabi tutulmuş, yurt dışında Venezuela mal varlıklarının büyük bir bölümü bloke edilmiştir. Aslında Beyaz Saray ve müttefikleri yaptırım çemberini daha da daraltarak ve ekonomi ve siyasi baskıları yoğunlaştırarak, Venezuela’da sosyal hoşnutsuzluğu yaymaya ve solcu cumhurbaşkanı Nicolas Maduro’nun görevden alınması için ortam hazırlamaya çalışıyorlar.
Aslında benzer yaptırımların uygulanma hedefi ise bir yandan Maduro’nun görevden alınması ve bölgede Amerika hedefleri doğultusunda ve Washington’a boyun eğen bir hükümetin işbaşına gelmesi ve diğer yandan bu ülkenin zengin doğal kaynaklarını yağmalamaktır, nitekim Maduro defalarca bu konuya vurgu yapmıştır.
Venezuela cumhurbaşkanı son tutumunda Amerika ve AB tarafından ülkesine uygulanan 450 yaptırımı eleştirerek bunların illegal, hain ve kasıtlı olduğunu belitti; bu konu BM özel raportörünün eleştirisine de neden oldu.
BM insan hakları özel raportörü Alena Douhan en son raporunde Amerika’nın Venezuela’ya karşı ekonomik yaptırımlarının olumsuz ve zararlı etkilerine işaretle, “Venezuela sanayi ve kurumlarına karşı uygulanan çok çeşitli yaptırımların bu ülkenin tüm halkı için, özellikle de yoksullar ve savunmasızlar için insani ve ekonomik felaketlere neden olduğunu” belitti.
Bu arada Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, Venezuela’ya karşı uygulanması kararlaştırılan yeni yaptırımların ardından, Avrupa Birliği'nin Caracas büyükelçisini sınır dışı etme kararı aldıklarını ve kendisine ülkeyi terk etmesi için 72 saat verdiklerini açıkladı.
Gerçi bir süreden beri Venezuela’ya karşı baskılar yoğunlaşmıştır fakt halkın direnişi ve Maduro’ya verdikleri desteğin devam etmesi, Venezuela’ya yönelik maksimum baskı siyasetinin faydasız olmasına sebep olmuştur. nitekim Venezuela yetkilileri kendi müttefikleri ile bağlantılarını arttırarak Amerika yaptırımlarından oluşan boşlukları doldurmaya çalıştılar.
Bu bağlamda son aylarda İran ve Venezuela ilişkileri yoğun şekilde arttı. İran tüm yaptırımlara rağmen benzin yüklü tankerleri ile Venezuela’ya yakıt ulaştırmayı başardı; ayrıca Caracas’ta büyük bir market açtı.
Son alınan kararlara göre iki ülke arasında yakıt alanında barter (takas) ticaret anlaşması yürürlüğe girdi, böylelikle İran’dan Venezuela’ya benzin ihracatına karşı bu ülke de İran’a uçak yakıtı ihraç edecektir.
Her halükarda Amerika ve Avrupalı müttefikleri yaptırım siyaseti ile Venezuela gibi ülkeleri, kendi siyasetlerine paralel olarak politika izlemeye mecbur kılmayı umut ediyorlar fakat görünüşe göre bu konu bir kuruntudan başka bir şey değildir; nitekim Caracas yetkilileri farklı siyasetlerle kendi vatandaşları üzerinde olan baskıları ve yaşanan eksiklikleri telafi etmeye çalışıyorlar./