Tek taraflılığa karşı yeni bir uluslararası koalisyonun oluşması
(last modified Sat, 13 Mar 2021 15:11:06 GMT )
Mart 13, 2021 17:11 Europe/Istanbul
  • Tek taraflılığa karşı yeni bir uluslararası koalisyonun oluşması

Amerika eski başkanı Donald Trump döneminde, özellikle Birleşmiş Milletler gibi uluslararası teşkilatlara kayıtsızlık ve tek taraflılık, bu teşkilat ve Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın zayıflamasına sebep oldu.

Şimdi Birleşmiş Milletler'e üye 17 ülke, amacı antlaşmayı desteklemek ve tek taraflı zorlayıcı eylemlere karşı koyan yeni bir koalisyon kurdular.
Birleşmiş Milletler'de daimi temsilciliği olan Cezayir, Angola, Beyaz, Rusya, Bolivya, Kamboçya, Çin, Küba, Kuzey Kore, İran, Laos, Nikaragua, Filistin, Rusya, Saint Vincent ve Grenadinler,  Suriye ve Venezuela,  Birleşmiş Milletler'in diğer temsilciliklerine yazdıkları resmi mektupta, "Birleşmiş Milletler'i Savunan Dostlar Grubu"nu  (Group of Friends in Defense of the Charter of the United Nations)  kurma kararlarını bildirdiler. 
Söz konusu mektupta diğer ülkelerden de gruba katılmaları istendi. Söz konusu yeni gruba çeşitli kıtalardan üye ülkeler,  Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın temel çekirdeğinde olan çok yanlılığa inanırken her biri halihazırda, barış ve güvenliğini tehdit eden benzersiz bir saldırı altında bulunuyorlar.
Söz konusu grup üyeleri Trump döneminde, "önce Amerika" sloganı çerçevesinde tüm uluslararası kurumlar ve yasaları göz ardı eden Amerika'yı kastediyorlar, zira Washington uluslararası kuruluşları göz ardı ederek uluslararası kuralları çiğneyip UNESCO, insan hakları Konseyi ve Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası teşkilatlardan çekilme sürecini başlattı.
Trump yönetimi ayrıca Amerika çıkarlarını koruma bahanesi ile Paris iklim anlaşması, Bercam nükleer anlaşması ve Stratejik Nükleer Güçler Anlaşması-INF ve Açık Semalar Anlaşması gibi, silahların üretimini ve depolanmasını kontrol eden anlaşmalardan çekildi.
Siyasi meseleler uzmanı Hasan Lascerdi Amerika'nın tek yanlılık tutumuna işaretle şöyle diyor:
 Amerika'nın kendisini üstün görme ruhunun sebeplerinden biri hâlihazırda kendisini dünyada üstün güç bilmesi ve tüm uluslararası ilişkiler ve bağlantıların tanımlarının, kendi politikaları ve tanımları doğrultusunda olması gerektiğini düşünmesindendir.
Amerika'nın bu tutumu rakip ve Washington hegemonyasına karşı olan ülkeler tarafından uluslararası çapta eleştirileri beraberinde getiriyor. Trump yönetimi aynı zamanda diğer ülkelere karşı yaptırıma başvurarak tek yanlı yaptırımlar ve baskılarla diğer ülkeleri yüksek seviyelerde cezalandırıyor; öyle ki Birleşmiş Milletler'e bağlı kuruluşlar ve de dünyada uluslararası güvenlik ve barışı korumakla görevli olan Güvenlik Konseyini, görevlerini yerine getiremez hale getirdi.
Tek taraflılığa karşı mücadele düşüncesi İran, Rusya, Kuzey Kore, Venezuela, Filistin ve Suriye gibi ülkeler tarafından gündeme geldi ve Şubat 2019'da Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza Rusya, İran, Suriye, 77'ler grubu başkanı Filistin,  Bolivya, Afrika ve Asya ülkeleri eşliğinde güvenlik konseyine yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler üyelerinden önemli bir grubun kurulduğunu ve bu teşkilatın temel ilkelerine vurgu yaptıklarını ilan etti.
Şimdi o tarihten 2 yıl geçerken tek taraflılık ve Birleşmiş Milletler Antlaşması'na kayıtsızlıkla mücadele için yeni bir koalisyonun kurulması, batı ve özellikle Amerika'nın her türlü tek yanlı eylemlerine karşı uluslararası iradenin devam ettiğini gösteriyor. 
 Tabii Amerikan'da yeni göreve başlayan Biden hükümeti, Trump'ın siyasetlerini bir kenara bıraktığını ve onun girişimlerini tersini çevirmek istediğini iddia ediyor. Fakat pratikte Washington bu slogana ne kadar bağlı kalacağını görmek gerekiyor. Nitekim şimdiye kader Biden yönetimi Bercam nükleer anlaşmasına kayıtsız şartsız geri dönmek ve İran'a karşı zalimane yaptırımları iptal etmekten kaçınmışken bu bağlamda yeni şartlar öne sürüyor. Bu da Washington hala Trump'ın dünyaya olan bakış açısından kurtulmadığını gösteriyor./