ABD ile Çin arasında gerilimin sürmesi
https://parstoday.ir/tr/news/world-i166824-abd_ile_Çin_arasında_gerilimin_sürmesi
ABD başta olmak üzere bazı Batılı ülkeler ile Çin arasında yaşanan gerilimin Donald Trump'ın gitmesinin ardından hafifleyeceğine dair bazı tahminlere rağmen, Jeo Biden'in iktikdara gelmesiyle de bu gerilim azalmış değil.
(last modified 2024-12-09T07:52:16+00:00 )
Mart 30, 2021 05:40 Europe/Istanbul
  • ABD ile Çin arasında gerilimin sürmesi

ABD başta olmak üzere bazı Batılı ülkeler ile Çin arasında yaşanan gerilimin Donald Trump'ın gitmesinin ardından hafifleyeceğine dair bazı tahminlere rağmen, Jeo Biden'in iktikdara gelmesiyle de bu gerilim azalmış değil.

ABD'nin Güney Çin Denizi'ndeki maceraperest politikasının sürmesine yönelik itiraz, ABD'de insan haklarının ihlaline ilişkin yıllık raporun yayınlanması, ABD'nin İran'a karşı yaptırımlarının askıya alınması ve nükleer anlaşmaya dönmek için Washington'un pratik eylemlerde bulunması gerektiğine ilişkin Çin yetkililerinin vurguları, son günlerde Pekin ile Washington ve bazı Batılı ülkeler arasında gerilimin sürdüğünü gösteren örneklerden sayılıyor.

Çin'in ABD Büyükelçisi Koy Tiyankay yaptığı açıklamada, Washington'un Pekin ile mantıklı ilişki kurmak için önce ülkeler arasında ilişkiler konusunda BM anlaşmasında yer alan ilkelere uyması gerektiğini vurguladı.

Koy Tiyankay, ABD Başkanı Jeo Biden'in Çin ile karşı karşıya gelme peşinde olmadıklarını, ancak iki taraf arasında kıyasıya bir rekabetin olacağına dair sözlerine gösterdiği tepkide, serbest ve adil bir rekabet konusunda hiçbir sorunları olmadığını, ancak geçen senelerde ABD ile Çin ve hatta ABD ile dünya arasında yaşananlara bakıldığında, sağlıklı rekabetin nasıl olabileceğine dair soruyu akla getirdiğini kaydetti.

Biden'in sözleri, ABD Başkanı'nın en azından kısa sürede, Trump döneminde Çin'e yönelik ABD'nin izlediği agresif yaklaşımdan vazgeçmek niyetinde olmadığını gösteriyor.

ABD Başkanı Biden'in Çin ile kıyasıya rekabetin yaşanacağına dair açıklaması, Washington'un Pekin'e yönelik hasmane politikasında bir değişiklik olmayacağını gözler önüne serdi.

***

ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarına uymaması ve son günlerde Tahran ile Pekin arasında 25 yıllık stratejik işbirliği belgesinin imzalanması, Pekin'in uluslararası arenada bağımsız yaklaşımını takip etmekte olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Sözkonusu örnekler, ABD ile Çin ilişkilerindeki çatlağın giderek büyümekte olduğunu gösteriyor.

Geçtiğimiz senelerde muhtelif gerekçe ve bahanelerle, İran'a yönelik en ağır ve zalimce yaptırımlar uygulayan ABD'nin eylemlerine Çin'in karşı çıkıp, Tahran ile stratejik işbirliği anlaşmasına imza atması, Washington'un İran'a karşı yaptırım yapısı ve politikalarının hezimete uğradığını bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.

ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilip, Tahran'a karşı ağır yaptırımlar uygulamaya başlamasından sonra İran'ın Beyaz Saray'ın yıkıcı politika ve eylemlerini etkisizleştiren aktif direniş politikası, Washington yetkililerinin de itiraf ettiği gibi, azami baskı kampanyasının hezimete uğramasına yol açtı.

Bu çerçevede, Çin ile İran'ın münasebetlerinin stratejik seviyeye ulaşmasıyla, ABD'nin Pekin'e karşı öfkesinin daha da tırmanmasına yol açacağı düşünülüyor.

Beyaz Saray, Çin'in İran ve Rusya gibi bazı ülkelerle, bölgede yeni bir ittifakın temelini atıp, başka ülkelerin böyle bir ittifaka dahil olmasıyla ABD'nin hegemonyasını zayıflatacak büyük bir blok oluşturabileceklerinden derin endişe duymakta.

 Beyaz Saray'ın başka ülkeler, bölgesel ve uluslararası birliklere karşı agresif, saldırgan, zorbacı ve tek taraflı politikalarının ABD'nin hesaplarının tam tersine Washington'un güç kaybetmesine yol açtığı görülüyor.