Özbekistan'ın Türk Konseyindeki Düşündürücü Tutumu
(last modified Sun, 04 Apr 2021 02:53:55 GMT )
Nisan 04, 2021 05:53 Europe/Istanbul
  • Özbekistan'ın Türk Konseyindeki Düşündürücü Tutumu

Sözde "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi" veya kısaca "Türk Konseyi" toplantılarında kültürel ve siyasi işbirlikleri ele alınırken, Özbekistan bu konseye üye ülkeler arasında ana eksenin, transit işbirlikleri olduğunu addetti.

Bu hususta, Özbekistan cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev  video konferans ortamında düzenlenen  Türk Konseyi ülkelerinin gayrı resmi toplantısında, "Bölgesel taşımacılık potansiyelinin arttırılması, büyük stratejik bir öneme sahiptir." Dedi.
Özbekistan Cumhurbaşkanı sözlerine şunları da ekledi: 
"Orta Asya istikametinde transit ve taşımacılık koridorlarının geliştirilmesi ve  lojistik altyapı çerçevesinde büyük ortak projelerin uygulanması, bizim çıkarlarımıza tamamen uymaktadır. "
Özbekistan cumhurbaşkanının açıklamaları  sözde Türk dili konuşan ülkeler işbirliği konseyi bağlamında işbirliklerin devamı babında büyük bir önem taşımaktadır.  Bu açıklamalar, geçen yıllar içerisinde Türk konseyine hep olumsuz bir yaklaşım içerisinde olan Özbekistan'ın, bu konseyin  üye ülkelerinin kimi kültürel ve siyasi isteklerine boyun eğmek yerine,  bu konseyden çıkarlarını temin etmek istediğini gösteriyor.
Gerçekte Özbekistan, bu konseyden yararlanmak ve konsey üyeliğini fırsatlara dönüştürmek istiyor.  Halbuki başta Türkiye olmak üzere bazı ülkeler,  şimdiye dek bu konsey bağlamındaki işbirliklerini başka mecraya sokmak istemişlerdir. 
 Başta Türkiye olarak sözde "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi" üyelerinin bazı çalışmalarına rağmen, bu konsey bölgesel ve uluslararası güvenlik ve barışın sağlanarak korunmasında önemli başarılar elde edememiştir.   Türkiye'nin Suriye ve Libya çatışmalarına karışması, Orta Asya cumhuriyetlerinin  Türklerin birleşmesine ve yakınlaşmasına yönelik  kuşkuları ve tereddütleri de arttırmıştır.
Aslında bu gerçek, özellikle Özbekistan cumhurbaşkanının son önerisi ardından, Orta Asya ülkelerinin  Türkiye çıkarları uğruna  Rusya, Amerika ve Avrupalı ülkeleri gibi bölgesel ve küresel aktörler ile karşı karşıya gelmek istemediklerini gösteriyor. 
 Bu hususta Orta Asya ve Kafkasya meseleleri uzmanı Hüseyin Esveb Aliyev şöyle diyor: "Türkiye Orta Asya'daki konumunu güçlendirmek adına girişimlerde bulunmuş ve aktif olarak da  bölge ülkeleri ile geniş çaplı ikili ve çok taraflı  ilişkileri inceleyerek görüş teatisinde bulunmaktadır.  Ancak bu çabalar pratikte  Ankara makamlarının  öngördüğü sonuçları gerçekleştirememiştir."
Buna ilaveten "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi"  kurulduğundan beri, düzenlediği toplantılarda ortak dil olarak Türkçeyi kullanmayı başaramamış, toplantılarını Rusça ve İngilizce olarak düzenlemiştir.  Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin yanı sıra Kazakistan ve Kırgızistan da  bu konseye üyedir. Özbekistan ise  engebeli bir sürecin ardından sonunda 2019'da bu konseye katılmıştır.  
Kazakistan ve Kırgızistan gibi ülkeler Rusçayı temel dil olarak seçmiş ve bu konseyde bu dili kullanmaktadır. 
 Gerçekte Ortak Türkçe etrafında oluşturulmak istenen bu oluşum, farklı nedenlerden dolayı özellikle de Türk dilinin coğrafi yaygınlığı ve çeşitliliği yüzünden perişan bir hayal sayılır.   Bu yüzden konseyin iddia ettiği Türk Birliği, Türkiye'nin peşinden koştuğu fakat hiçbir zaman gerçekleştirilemeyecek bir rüya ve hayaldir.   
Buna ilaveten bu konsey üyeleri arasında da ciddi ihtilaflar ve düşmanlıklar söz konusudur. Nitekim Türkmenistan şimdiye dek Türkiye ağabeyliğini kabul etmeyen bir ülke olarak bu konseye üye olmamıştır. Gerçekte  Türkmenistan, Türkmen milliyetçiliğine dayanarak bu konseye katılmamıştır. 
Genel olarak  diğer Orta Asya ülkeleri tarafından da desteklenen Özbekistan cumhurbaşkanının açıklamaları, bu ülke ve diğer bölge ülkelerinin konsey çerçevesinde sırf kendi çıkarlarını gözettiklerini gösteriyor. Gerçekte  günümüzde Orta Asya cumhuriyetleri, dış yatırıma dayalı olarak transit hatlarını geliştirmek istiyorlar.  Özbekistan makamları da  bu konseye üye devletlerin yardımı ile transit ve taşımacılık potansiyelinden yararlanmak istiyor./

Etiketler