Avrupa Birliğinin Çin ile Gerilimleri Arttırmama İsteği
https://parstoday.ir/tr/news/world-i170934-avrupa_birliğinin_Çin_ile_gerilimleri_arttırmama_İsteği
Avrupa Birliği ve Çin arasındaki gerilimlerin arttığı bir sırada, özellikle de Avrupa Birliğinin Çin'deki yatırım anlaşmasını askıya alıp kimi Çinli makamlara yönelik yaptırımlar uyguladığı bir ortamda Avrupa Birliğinin Çin'deki büyükelçisi Nicola Chapo şöyle bir açıklamada bulundu: " Avrupa Birliği Çin ile gerilimlerin artmasından yana değildir. AB bir yatırım anlaşması üzerinde çalışmaktadır. "
(last modified 2022-10-07T16:32:52+00:00 )
Mayıs 09, 2021 10:31 Europe/Istanbul

Avrupa Birliği ve Çin arasındaki gerilimlerin arttığı bir sırada, özellikle de Avrupa Birliğinin Çin'deki yatırım anlaşmasını askıya alıp kimi Çinli makamlara yönelik yaptırımlar uyguladığı bir ortamda Avrupa Birliğinin Çin'deki büyükelçisi Nicola Chapo şöyle bir açıklamada bulundu: " Avrupa Birliği Çin ile gerilimlerin artmasından yana değildir. AB bir yatırım anlaşması üzerinde çalışmaktadır. "

 Washington'un tüm baskıları ve taleplerine rağmen Avrupa Birliği ve Çin arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler son yıllarda gelişmiş öyle ki Çin  Avrupa Birliğinin en büyük ticari ortağına dönüşmüştü. Böylece Avrupa Birliği ile Çin arasındaki ticaret hacmi de  586 milyar Euro'ya ulaşmıştı. Ancak böyle bir ortamda  Çin ile Avrupa Birliği arasında anlaşmazlıklar yaşanmaktadır.  

Avrupa'nın  Çin'den ithal ettiği önemli ürünler ise  endüstriyel ve tüketim malları, giyim ve konfeksiyon, ayakkabı ve ilgili makinelerdir. Diğer yandan ise Avrupa Birliği de Çin'e  makine ve teçhizat, motorlu araçlar, uçak ve kimyasal madde ihraç etmektedir. Bu kadar geniş çaplı ticari ilişkilere rağmen  Brüksel son aylarda   Amerika etkisinde kalarak  farklı bahanelerden dolayı özellikle de Uygurların yoğun olarak yaşadığı  Sinciyang eyaletindeki insan hakları ihlallerinden dolayı  Washington ile aynı istikamette hareket etmektedir. 

 Son yıllarda özellikle de Donald Trump başkanlığı döneminde  Amerika ile Çin arasındaki ticaret ve güvenlik alanındaki rekabet körüklendi. Öyle ki  sonunda iki ülke arasındaki ticari savaş ortaya çıktı ve şiddetlendi.  Bu durum ise Washington ile ortaklarının kaygılanmasına yol açtı.  Amerika makamları güvenlik ve ticaret açısından  Çin'in dünyadaki üstünlüğünden kaygı duymaktadırlar. Bu yüzden de Çin ile yüzleşme ve ortaklarını da bu işe karıştırma sürecini başlattılar.  Bu doğrultuda  Avrupalı makamlar da   son aylarda  insan hakları ihlalleri bahanesi ile  Çinli makamlara karşı yaptırımları hayata geçirdiler.   Avrupa Birliği  bu yaptırımların  Uygurların yaşadığı Sinciyang eyaletindeki insan hakları ihlalleri yüzünden hayata geçirdiklerini iddia ediyorlar.  Brüksel, Çin hükümetinin  Uygurları yasa dışı bir şekilde tutuklayıp bu bölgede bulunan kimi kamplarda tuttuklarını  ileri sürüyor. Ancak Çin hükümeti  bu yöndeki ithamları reddediyor ve  bu kampları terörizm ile mücadele çerçevesinde askeri eğitim vermek için kullandığını söylüyor. 

Bu bağlamda Avrupa Birliği yeni bir girişim çerçevesinde Çin'de yatırım yapmayı askıya almıştır.  Bu anlaşma geçen Aralık ayında nihai duruma gelmiştir. Ancak hala  Avrupa Parlamentosu dahil Avrupalı kurum ve kuruluşlardan  gereken onayları ve ruhsatları alamamıştır. Buna rağmen bu anlaşmanın askıya alınması  Çin ile AB arasındaki gerilimleri körüklemiştir. 

 Avrupa Birliğinin yeni yaptırımlar uyguladığı ve yeni tutumlar sergilediği bir sırada Çinli makamlar  bu tür girişimlerin  Çin ve Avrupa Birliği arasındaki karşılaşmayı daha da sıkı bir hale getireceğini  savunuyor. 

AB anlaşmayı askıya almasına rağmen Avrupalı makamlar her daim Çin ile ilişkilerin sürdürülmesine vurgu yapmışlardır.  Almanya dışişleri bakanı Heiko Maas  bu hususta şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "  Avrupa Birliği  mevcut ihtilaflara rağmen Çin ile  iletişimde olmalıdır. Gerçekte  Avrupa Birliği Çin'den uzaklaşarak  yanlış bir yola sapmış olacaktır. Çin  aynı zamanda hem ortak, hem rakip hem sistematik denge unsuru olarak sayılıyor.  Çin ile daha güçlü ve sürdürülebilir iletişim yollarına ihtiyacımız vardır. Bu bağlamda ayrı düşmek büyük bir hata. "

Görünen o ki  AB Amerika'ya paralel olarak Çin'e baskı uygulasa da   bir diğer yandan  Çinli makamların sert tepkilerinden çekiniyor.  Avrupa Birliği makamları açısından  Çin  ticari gelişim açısından vazgeçilemez bir ortak sayılıyor.