AB’nin Rusya’ya karşı yeni iddiası
AB’nin son günlerde üye ülkelerle paylaştığı belgelere göre Kremlin’in giderek Ukrayna’nın doğusunu Rusya’ya ilhak etmeye çalışıyor. AB söz konusu belgede, “kremlin illegal seçimleri koordine etmek ve Doğu Ukrayna'nın Rusya'ya fiilen katılması hedefi ile yerlilere pasaport çıkartması gibi girişimlerinin Kiev hükümetinin kontrolünde olmadığı” belirtiliyor.
Brüksel’in Moskova’ya karşı yeni iddiası, Rusya’nın defalarca da belirttiği üzere Ukrayna’nın doğusunu ilhak için hiçbir planının olmadığını belirttiği ve 2015 Minsk barış anlaşmasına bağlı olduğunu, buna göre Ukrayna içinde önemli bir bölgenin özerklik kazandığını vurguladığı bir dönemde gündeme geliyor.
Ukrayna’nın doğu krizi 2014’te başladı. Kırım yarım adasının Rusya’ya ilhakı ve düzenlenen referandum ardından, Donbas bölgesinde Rusya tarafından desteklenen ayrılıkçılar ve Ukrayna ordusu arasında savaş yaşandı.
Gerçi bu savaş 2015 aylında sona erdi fakat perakende çatışmaları şimdiye kadar devam etti ve 13 binden fazla insanın ölümüne sebep oldu. Geçen aydan itibaren ve ateşkesin mükerrer ihlal edilmesi ayrıca doğu Ukrayna’da yeni tur çatışmaların başlaması ile Rusya güçleri Ukrayna ile ortak sınır boyunca daha yoğun bir şekilde mevzilendiler. Buna ilaveten bu konu Amerika elebaşlığında batının daha çok bu krize karışması için bahane oluşturdu.
Joe Biden'ın başkanlığının başlamasıyla Avrupa ve Amerika‘nın yeniden birleşmesi nedeni ile Avrupa Birliği şimdi Ukrayna krizine karşı amerika yanlısı bir duruş sergiliyor. bu bağlamda ve son aylarda, Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki gerginlikler görülmemiş seviyelere ulaştı.
Uluslararası meseleler uzmanı Şuayıb Behmen doğu Ukrayna krizine işaretle şöyle diyor:
Avrupa ülkeleri Amerika’nın bu oyununa karışmamaya dikkat etmelidirler ve Amerika’nın onları tam destek sağlayacağını sanmasınlar. Zira Amerika sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor ve bir anda Ukrayna veya hatta birçok Avrupa ülkesine verdiği desteği geri çekebilir.
Moskova ve Brüksel arasında yaşanan son gerginlikler dikkate alındığında, AB son belgesinde Rusya’nın saldırgan girişimlerine karşı Ukrayna direnişini güçlendirmek için kendi seçeneklerini sundu. Örneğin Rusya’ya olan bağlığı azaltmak için enerji güvenliğini takviye etmek, Kırım ve Donbas sakinleri için Rusya tarafından verilen pasaportları resmiyete tanımamak ve AB güvenlik projelerinin bazılarına Ukrayna’nın katılmasına olanak sağlamak gibi.
Şimdi AB Karadeniz, Baltik denizi’nde askeri varlığını arttırmak için NATO çerçevesinde askeri girişimlere ilaveten çeşitli bahanelerle Rusya’ya karşı yaptırımlara vurgu yapıyor. Nord strem gibi doğal gaz boru hattı projesinin gerçekleşmesi çerçevesinde Avrupa’ya doğal gaz ihracatı alanında Rusya’nın başlıca ortaklarından biri olan Almanya’nın muhalefetine rağmen Brüksel Moskova ile ilişkileri birçok alanda azaltmak niyetindedir.
Bu bağlamda Avrupa parlamentosu son günlerde onayladığı bilidiri ile Rusya’ya karşı yeni yaptırımların uygulanması ve bu ülkeyi SWİFT mali sistemden ihraç edilmesini istedi. Bu konu Nord Strem doğal gaz boru hattının devamını engelleyebilir.
Buna ilaveten Brüksel’in muhalefet lideri Navalni’yi destekleme ve serbest bırakılması bahanesi ile Rusya’nın iç işlerine karışması Moskova ve Brüksel işbirliği seviyesini önemli oranda azalttı ve hatta Brüksel bu konuda Moskova’yı uyardı. Unutmamak gerekir ki AB’nin düşmanca yaklaşımı, Rusya’nın tepkisine ve dolayısıyla gerginliğin yoğunlaşmasına sebep olabilir./