Johnson'dan Amerika'nın Afganistan Kararına Eleştiri
Taliban'ın Afganistan genelinde ilerleyişi ile beraber ve bu ülkenin akıbeti ile ilgili karamsarlıkların artması ile, Britanya başbakanı Boris Johnson Cuma günü kabine üyelerinin acil oturumunun sonlanmasının ardından Afganistan'ın durumunu çok vahim olarak değerlendikten sonra mevcut gelişmelerin Joe Biden hükümetinin NATO güçlerini çıkarma yönünde kararının sonucu olarak nitelendirdi.
Bu açıklamalar, ABD'nin stratejik bir müttefiki olan bir ülkenin yani üst düzey bir İngiliz yetkilinin, Biden yönetiminin Afganistan'a yaklaşımını, mevcut kriz yüzünden suçlaması ve ilk açık seçik eleştiri sayılır. Amerika başkanı Joe Biden ABD askerlerinin Afganistan'da kalması gerektiği yönündeki başlangıçtaki tutumunun aksine, 8 Temmuz 2021'de yaptığı bir konuşmada ABD birliklerinin Afganistan'daki ABD çıkmazını sonlandırmak için derhal ve hatta aceleyle Afganistan'dan çekilmesi talimatını verdi.
Biden'ın ABD birliklerini Afganistan'dan çekmek için bariz acelesi, ABD birliklerinin Vietnam'dan çekilmesi sırasında olanlara çok benziyor. Ancak bu Amerika eylemi, tıpkı Afganistan'ın işgali ve 20 yıllık belirsizliğin ardından, sonuçları düşünülmeden gerçekleşen bir eylemdir.
Doha Anlaşması kapsamında Taliban ile Afgan hükümeti arasındaki müzakerelerdeki çıkmaz göz önüne alındığında, ABD ve NATO güçlerinin hızlı ve hatta erken geri çekilmesi, Taliban'ın Afgan ordusunun düşük moralinden ve bunun neden olduğu kaostan yararlanma fırsatı bulmasına yol açtı.
ABD'nin aceleyle bu ülkeden çekilmesi Afganistan'ın farklı bölgelerinde geniş bir yelpazede Taliban'ın saldırılarına yol açtı. Afganistan'ın yüzde 70'inden fazlası şu anda Taliban'ın elinde ve Kabil'de de yakın zamanda bir düşüş olduğuna dair endişe verici haberler var. Bazı Afgan medya kuruluşları, ABD Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı'nın Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani'nin istifası için baskı yaptığını da bildirdi.
Bununla birlikte, inkar edilemez bir gerçek de, Biden'ın mevcut kaosu hızlandırmadaki rolüdür. Biden Amerikalıların Afganların eğitimi ve donatılması için milyarlarca dolar harcadığını iddia etmesine rağmen Afgan ordusu, psikolojik olarak adeta çökmüş ve birçok ilde açıkça Taliban'a teslim olmuş durumdadır.
Şimdi de Biden'ın artık Afganistan'la ilgilenmediğine göre, ABD müttefikleri bile Washington'un Afganistan'ı destekleme taahhüdüne şüpheyle bakıyor. Aslında, Afgan hükümeti tam da ABD ve NATO askeri yardımına ihtiyaç duyduğu sırada Biden bu talebe sırtını döndü. Bu, Biden hükümetinin sözlerinin ve taahhütlerinin geçerliliği hakkında şüphelere yol açtı.
Savunma meseleleri analisti Francis Heisberg, "Biden, ABD'nin geri döndüğünü söylediğinde, birçok kişi evet, ABD ülkesine dönüyor dedi. Ancak aslında, Taliban'ın Afganistan'daki hızlı ilerlemesi, özellikle Çin ve Rusya etkilerini genişletmeye çalıştığı bir sırada bunun gerçekleşmesi, Avrupa ve Asya'daki birçok kişinin ABD Başkanı Joe Biden'ın uluslararası ilişkilerde belirleyici bir ABD varlığını gözler önüne sermesini umduğu bir zamanda şoke edici bir etki yarattı. " değerlendirilmesine bulundu.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi şimdi ciddi şüpheler uyandırdı. Siyasi meseleler uzmanı Steven Erlanger şöyle diyor: "Afganistan'ın hızla dağılması, ABD'nin imajı konusunda bir memnuniyetsizlik yarattı ve eski Başkan Donald Trump'ın başkanlığı sırasındaki yaraları daha da karmaşık hale getirdi. Bu da ABD'nin müttefiklerini desteklediği görüşüne zarar verdi. "
Tabii ki bu gelişme sadece Amerika Birleşik Devletleri'ni etkilemiyor. Şimdi bu konuda Johnson yönetimine yönelik de çokça eleştiri yöneltilmektedir. İngiliz Parlamentosu'nun birçok üyesi, İngiliz hükümetinin Afganistan'dan asker çekme kararına karşı çıkıyor ve Londra hükümetinin Kabil'i yalnız bıraktığına inanıyor.