Putin ve Merkel’in son resmi ziyareti ve ikili ilişkiler
Almanya Başbakanı Angela Merkel son resmi ziyaretini Cuma günü Rusya'ya yaptı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Şansölyesi ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, görüşmelerin yapıcı bir atmosferde gerçekleştiğini ve iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine yönelik beklentilerin ele alındığını söyledi.
Putin Almanya’nın Rusya’nın başlıca ortaklarından olduğuna işaretle, “Yüz yüze tartışılması gereken birçok konu var, bu sadece bir veda değil, aynı zamanda yapıcı bir görüşme.” Şeklinde konuştu.
Merkel de Rusya ve Almanya'nın görüş ayrılıkları olduğunu, ancak iki ülkenin temasları sürdürmeyi ve birbirleriyle görüşmeyi planladığını söyledi.
Rusya-Almanya ilişkileri, Merkel başbakanlığı döneminde ve 2005'ten bu yana birçok iniş çıkış ve zorlukla karşı karşıya kaldı.Ukrayna krizinin 2014 yılında yaşanması ve Kırım’ın Rusya’ya ilhakı ve Ukrayna doğusunda savaşın yaşanması ardından Almanya AB’nin en önemli ülkesi ve NATO’nun en büyük üyesi olarak diğer Avrupa ülkeleri ve Amerika ile birlikte Rusya’ya karşı olumsuz ve karşı tutum sergileyerek Rusya’ya karşı çeşitli yaptırımlar uyguladı.
Aynı zamanda, en önemli ticaret ortakları olarak kabul edilen Rusya ve Almanya, son yıllarda ticarette önemli bir gerileme ile karşı karşıya kaldı.
Fakat tüm bunlara rağmen Moskova ve Berlin ilişkilerini hala aktif ve hareketli tutan ise iki ülke liderlerinin enerji ilişkileri ve özellikle Nord Stream 2 gaz projesi gibi enerji ilişkilerinin devam etmesine vurgu yapmalarıdır. Nord Stream 2 gaz projesi, yılda 55 milyar metreküp Rus gazını Baltık Denizi üzerinden kuzey Almanya'ya taşıması beklenen bir gaz boru hattıdır.
Batı bloğu ve Rusya arasındaki çatışma bağlamında Almanya ve Rusya arasındaki sayısız ihtilafa rağmen görünüşe göre Almanya hükümeti ve özellikle başbakan Angela Merkel için Rusya ilişkilerinden doğan enerji ve ekonomi çıkarları hala büyük önem ve konuma sahiptir; nitekim diğer batı ülkelerine eşlik etmesi ve Amerika’nın Rusya ile enerji ilişkilerin tamamen kesilmesine dair tüm baskılarına rağmen Berlin Amerika’nın yaptırım baskılarına karşı direnerek Rusya ile enerji ilişkilerini korumayı tercih ediyor.
Bu bağlamda Berlin makamları, ABD'nin Nord Stream 2 gaz projesine ve Alman şirketleri de dahil olmak üzere ilgili Avrupa şirketlerine yönelik yaptırımlarını defalarca kınadı. Gerçi Merkel’in Amerika ziyareti ve Joe Biden ile görüşmesi ardından nihayet iki ülke söz konusu gaz proje hattı konusunda bir anlaşmaya vardılar ve proje Amerika’nın yaptırımları olmaksızın bitmesine izin verildi.
Avrupa meseleleri Rus uzmanı Vladislav Belov konuyu şöyle açıklık getiriyor:
Merkel sürekli Amerika’nın eleştirileri ile karşı karşıyadır ve her zaman ona yanıt olarak Nord Stream boru hattının sadece ekonomik içeriğine değinerek onun bir tehdit sayılmadığını üstelik enerji güvenliğini güçlendirdiğini ve AB ile Almanya’nın hakimiyetini etkilemediğini ifade ediyor.
Almanya ve Merkel için enerji konusu bir yana, Normandiya Grubu çerçevesinde Ukrayna krizi başta olmak üzere Avrupa kıtasının sorunlarının çözümü ve Moskova ile teamülün diğer bölgesel ve uluslararası sorunları çözmek için Moskova ve Putin ile ilişkilerin sürdürülmesi önemli olmuştur.
Nitekim Bu bağlamda Almanya, 5+1 grubu ve Avrupa Troykasının bir üyesi olarak, BERCAM nükleer anlaşmasının sürdürülmesi konusunda Rusya ile sayısız istişarelerde bulunmuştur. Tabi ki Rusya için de Amerika ile farklı çıkarları ve görüşe sahip olan Avrupa’nın en önemli ülkelerinden biri olan Almanya ile ilişkileri korumak büyük önem taşıyor.
Moskova Berlin’in Biden hükümeti çizgisine karşı kendi çıkarları nedeni ile Rusya ile daha fazla ilişkilerin olmasını ve Moskova ile batı arasındaki ilişkilerin vahametini engellemek istediğinin farkındadır. Bu yüzden Putin her zaman Almanya’nın tutumlarını Rusya karşıtı Amerikan baskılarını hafifletmek için kullanmıştır. /