Amerika dışişleri ve savunma bakanlarının Fars Körfezi çevre ülkelerine ziyareti
Amerika dışişleri bakanı Anthony Blinken ve savunma bakanı Lloyd Austin Pazar akşamı ayrı ayrı seferler halinde Amerika ortağı ve müttefiki sayılan ülkelere ziyaretler gerçekleştirmek üzere yola çıktılar. Bu iki Amerikalı yetkili bu ülkeler ile Afganistan eksenli tehditlerin tekrar ortaya çıkması hususunda görüşmeler yapacaklar.
Amerika'nın Joe Biden'ın bu sonsuz savaştan kurtulma amacı ile gerçekleştirilen iddiasına rağmen Afganistan'dan skandal bir şekilde çekilmesi, küresel açıdan ve Washington'un ortakları açısından bile Amerika'nın etkin küresel bir güç olarak konumunu kaybetmesi şeklinde yorumlandı. Şimdi de Amerika'nın Fars Körfezi bölgesi dahil bölgesel müttefikleri ve ortakları, Washington'un ortaklarına karşı güvenlik taahhütlerine ve bağımlılıklarına bağlı kalıp kalmayacağı hususunda ciddi tereddütler yaşamaktadırlar.
Bu yüzden görünen o ki Amerika dışişleri bakanı ve savunma bakanının bölgeye yaptığı ziyaretlerinin temel amacı da Washington'un ortaklarına güven duygusunu aşılamaktır. Bu bağlamda Biden'ın Amerika'nın Afganistan'daki askeri varlığını sonlandırmasının ve daha çok Çin ve Rusya'nın yarattığı güvenlik sorunlarına odaklanmasının Amerika'nın Batı Asya'daki ortaklarının bırakılması anlamına gelmediği algısı yaratılmak istenmektedir.
Tabii ki bu iki yetkilinin özellikle de Amerika dışişleri bakanının Suudi Arabistan gibi Amerika'nın bölgesel ortakları ile Afgan mültecileri kabul etme hususunda müzakere yapması, aynı zamanda Katar'ın Afganistan krizinde daha fazla rol almasını istemesi de öngörülmektedir.
Amerika onyıllar boyunca Fars Körfezi bölgesinde ortaklarının güvenliğini temin etme bahanesi ile bölgede yoğun bir askeri varlık göstermiş ve bu doğrultuda da Amerika deniz kuvvetlerinin beşinci filosu Bahreyn'e konuşlandırılmıştır.
Amerika başkanı Joe Biden, Çin'i Amerika'nın güvenlik önceliği gösterse ve de Rusya'ya karşı ciddi stratejik sorunlardan söz etse de şimdiye dek Amerikan güçlerinin Fars Körfezi bölgesindeki güçlerinin son bulması ile ilgili söz etmemiştir. Bu yüzden Amerika'nın Irak'taki askeri varlığının yakında son bulması ihtimaline karşın ve de Amerika'nın bölgedeki güçleri ve askeri teçhizatlarının azaltılmasına rağmen Washington'un hala Fars Körfezi bölgesinde askeri varlığını sürdürmek istediği söylenebilir.
Amerika savunma bakanı Lloyd Austin Fars Körfezi bölgesine ziyarete çıkmadan önce terör tehditlerine odaklı kalmanın önemli olduğunu belirterek şu açıklamada bulundu:" Amerika halkına yönelik dünyanın farklı noktalarından gelen tehditlere karşı maksimum girişim budur. Amerika Çin'den gelen stratejik sorunlara odaklansa bile bu durum gözden kaçırılmamalıdır. "
Aslında bu açıklamalar Amerika'nın Fars Körfezi bölgesindeki filolarını korumak ve Katar, Kuveyt ve BAE'ndeki askeri üslerini korumak istediğini gösteriyor.
Washington makamlarının güvenlik anlaşmaları ve taahhütlerine bağlı kalma iddialarına rağmen Amerika'nın rezil rüsva bir şekilde Afganistan'dan çekilmesinin bu ülkenin imajına büyük zararlar verdiği aşikardır.
Aslında bu çekilme ve kaçış, dünya genelinde Amerika imajına büyük zarar verdi ve Washington'un ortakları gözündeki konumunu zayıflattı. Hale Sitesi ise bu hususta şu yazıya yer verdi: " Amerika çıkışı sonrası Afganistan'daki çöküş, Washington'un küresel anlamda imajına acı zararlar verebilecek bir gelişmedir. Özellikle Çin ve Rusya'ya karşı büyük bir imaj kaybı yaşanacaktır. Amerika'nın Afganistan'daki skandal bir şekilde çekilmesi ve Biden'ın bu savaşzede ülkede hedefleri gerçekleştirememe itirafı Amerika'nın küresel imajını, verdiği vaatlere güveni tamamen zedelemiştir. "
Amerikalı siyasetçi Henry Kissinger ise şu açıklamada bulunmuştu: " Bu yenilgiyi telafi etmek için yakın gelecekte hiçbir stratejik adımın atılması söz konusu değildir. Amerika'nın ihmalkarlığı ortaklar arasında ümitsizliğe yol açmış, düşmanları ümitlendirmiş ve gözlemcilerin kafalarının karışmasına yol açmıştır. "