Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nde güvenlik ve insicamın artması
(last modified Fri, 05 Nov 2021 16:46:46 GMT )
Kasım 05, 2021 18:46 Europe/Istanbul
  • Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nde güvenlik ve insicamın artması

Yemen'deki gelişmelerin seyrinin en önemli özelliği başkent Sana'da bulunan Ulusal Kurtuluş Hükümeti içindeki güven ve uyumun artmasını gösteriyor.

Suudi Arabistan'ın Yemen'e karşı savaşının başlamasının üzerinden 80 ay geçti. Bu savaş 26 Mart 2015'te başladı. Suudi Arabistan, dokuz ülkeyle birlikte Yemen'e savaş açtı. Arabistan'ın bu savaşı başlatmaktan amacı, devrik Başbakan Abd Rabe Mansur Hadi'ye meşruiyet kazandırmaktı. 80 ay sonra, gelişmelerin gidişatı, Suud rejiminin bu hedefe ulaşmadaki yenilgisinin tamamlandığını gösteriyor.

Son 80 ayda Mansur Hadi, Sana'ya yolunu bulamamakla kalmayıp, Yemen'in güneyinde pratikte  kartı yanmış ve verimsiz bir faktör haline geldi ve hiçbir güç, otorite ve halk tarafından kabul görmeyen sadece Yemen cumhurbaşkanının sembolü olarak kabul ediliyor.Ayrıca işleri yönetmek için politika uygulamak ve karar verme yeteneğinden de yoksundur.

Öte yandan, Suudi Arabistan'ın iktidardan düşürmeye çalıştığı Yemen'deki Ensarullah örgütü, Sana'da bir ulusal kurtuluş hükümeti kurarak bunu ulusal ve uyumlu bir devlete dönüştürme yolunda adım atıyor. Ulusal Kurtuluş Hükumeti Ordusu ise  ülkeyi Suudi güçlerinin ve çetelerinin işgalinden kurtarmak için adımlar atıyor ve Yemen'in en önemli kuzey eyaletlerinden biri olan Maarib'ın tamamen kurtarılmasına sadece iki şehir kaldı. Yemen saha gelişmelerinde bu iki şehrin kurtarılmasıyla birlikte ülkenin kuzeyi tamamen özgürleştirilecek, Yemen ordusu ve Ulusal Kurtuluş Hükümetinin güçleri güney bölgelerini Suudi Arabistan işgalcileri veya teröristlerden temizlemeye başlayacak.

 

Ayrıca Yemen Ulusal Kurtuluş Hükumetinin ordusunun askeri başarıları, popüler ve siyasi getirilere  yol açmıştır. Saldırgan Suudi-BAE koalisyonuna bağlı paralı askerlerin işgalinden yeni kurtulan El ebdiye , Maarib ve Şabva aşiretlerinden bir heyet, Yemenli Ensarullah lideri Abdul Melik el-Husi ile görüştü. Söz konusu görüşmede Ensarullah lideri El ebdiye'deki esirlerin serbest bırakılması talimatını verdi. Ayrıca Maarib ve Şabva illerindeki yerel yetkilileri kurtarılan bölgelerdeki vatandaşlara özen göstermeye çağırdı. Husi ayrıca Ebdiye sakinlerini ve tüm kurtarılmış bölgeleri genel barışı kabul etmeye ve ülkede güvenlik ve istikrarı tesis etmek için merkezi hükümetle birlikte çalışmaya çağırdı. Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin el-Azzi de kişisel Twitter sayfasında Maarib'deki Suudi bağlantılı 1500 militanın Yemen'in başkenti Sanaa'ya girdiğini ve devrik Mansur Hadi hükümetini terk ettiğini yazdı.

 

Böylesi görüşmeler ve savaş esirlerinin serbest bırakılması ve Suudi koalisyonundan ayrılan güçlerin Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'ne katılması daha önce yaşanmış bir şey olsa da, Ulusal Kurtuluş Hükümeti'ne olan güvenin arttığını, uyum ve istikrarını oluşturmaya devam ettiğini kanıtlıyor. Abdülmelik el-Husi'nin kararları, istifa eden Yemen hükümetinden bağımsız olduğunu, ulusal çıkarları tercih ettiğini ve ülkede kamu barışı ve güvenliğinin sağlanması için çalıştığını göstererek Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nin kabulünü ve meşruiyetini artırmaktadır.

Bu arada, Mansur Hadi hükümetine bağlı aşiret liderleri, militanlar ve subayların Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'ne katılmaları hızlandı.Nitekim  geçen hafta, Yemen Silahlı Kuvvetleri sözcüsü Yahya Sari, Ma'rib'deki Suudi koalisyonunun unsurlarını silahlarını bırakmaya ve af fırsatını Sana'ya girmek için kullanmaya çağırdı. Başka bir ifadeyle, Suudi koalisyonundan ayrılan aşiret liderleri, milisler ve subaylar, ulusal kurtuluş hükümetine güvenebileceklerine inanmaya başladılar ve bu, Yemen savaşının siyasi ve askeri sahnesinde önemli bir olay demektir.