Amerika'da Şiddet ve Irkçılığın Artması Hususundaki Uyarılar
Üst düzey ABD güvenlik yetkilileri, şiddet ve ırkçılığın ABD için IŞİD gibi aşırılık yanlısı grupların terör saldırılarından daha tehlikeli olduğunu söylüyor.
Bu kongre makamları yazdıkları mektupta şu ifadelere yer verdiler: "Amerika'daki ırkçılık ve şiddet akımları, özellikle de beyaz üstünlükçü grupların faaliyetleri git gide artmaktadır ve giderek de IŞİD'den daha büyük tehlikeye dönüşmektedir. "
ABD güvenlik yetkililerinden Timothy Langan ise şu değerlendirmede bulunmuştur: "Irkçı güdümlü yerel aşırılık yanlılarından daha fazla endişe duyuyoruz."
ABD Federal Polisi-FBI da geçtiğimiz günlerde ırkçı grupların oluşturduğu tehdidin IŞİD gibi aşırılık yanlısı gruplarla aynı düzeyde olduğunu belirtmişti. Bu güvenlik kurumu, yayımladığı raporda ırkçı güdümlü şiddet saldırılarının artmasına değinerek Amerika hükümetinin hemen bu sorun için bir çözüm bulamadığı takdirde yakın gelecekte ırkçılığın Amerika toplumunun en temel tehditlerinden birine dönüşeceğini vurgulamıştır.
Son yıllarda, özellikle Donald Trump'ın başkanlığı döneminde, iktidarın sağcı ve ırkçı görüşleri nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri'nde ırkçılık ve ırkçı güdümlü şiddet yaygınlaştı. Beyaz üstünlükçü hareketlerin en büyük destekçilerinden biri olan Donald Trump, "Siyahilerin Hayatı Önemlidir" gibi ırkçılık karşıtı hareketleri defalarca eleştirdi. Trump, son yüzyılda ırkçılığı açıkça kınamayan tek Amerika başkanı da sayılır.
Bu arada, aşırı sağcı grupların ABD iç siyasetindeki rolü giderek daha belirgin hale geldi ve bu grupların siyahiler ve Latinler gibi etnik ve ırksal azınlıklara yönelik şiddeti yoğunlaştırdığı , aynı zamanda Müslümanlar gibi dini azınlıkları da hedef alması giderek daha muhtemel bir duruma dönüştü.
Aynı zamanda, aşırı sağcı gruplar, siyasi yaklaşımları doğrultusunda, ABD iç siyasetine giderek daha fazla müdahale etmeye çalışıyorlar. Bu durum, Amerikan siyasetinde, 2020 başkanlık seçimlerinin sonucuna ve Demokrat Joe Biden'ın zaferine tepki olarak aşırılık yanlısı Trump destekçileri tarafından 6 Ocak 2021'de Kongre işgali gibi şiddet olaylarına yol açtı.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki aşırı şiddet yanlısı ve sağcı grupların kökleri onlarca yıl öncesine dayanmaktadır. Bu bağlamda Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bu gruplar ve bireyler bazı büyük terör olaylarına sebebiyet vermiştir. Aşırı sağcı hareketler ve gruplar, eyalet yönetimlerinin yetkilerinin arttırılması yandaşları, federal hükümet siyasetlerine karşı olanlardan ırkçı ve dini ve etnik gruplara karşı olan gruplara kadar geniş yelpazeyi kapsamaktadır. Bunun yanı sıra göçe karşı olan aşırı sağcılar ve Amerika'da beyaz üstünlükçü kesim de bu gruplarda yer almaktadır.
Bu süreçte ise Donald Trump'ın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak seçilmesi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki aşırı sağ aktivistlerin ve grupların yeniden canlanmasında hızlandırıcı bir faktördü.
Aşırı sağın yayılmasında sosyal medyanın da büyük rolü vardı.Amerika Birleşik Devletleri'nde bin 600'den fazla aşırı sağ grubun tespit edildiği söyleniyor. Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 30 binden fazla insanın canına mal olan silahlı şiddet sorunu çözülemeyen bir sorun haline gelmiş ve silahlı şiddetten ölenlerin sayısı IŞİD ve El Kaide gibi grupların terör saldırılarının kurbanlarının sayısından çok daha fazla seviyeye gelmiştir.
Üniversite profesörü Henry Giroud, ise "Amerika Birleşik Devletleri'nde insan sayısından daha fazla silah var ve bu, ateşe benzin dökmek anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulunmaktadır.