Putin'in Hindistan Ziyareti ve Boyutları
(last modified Wed, 08 Dec 2021 05:05:25 GMT )
Aralık 08, 2021 07:05 Europe/Istanbul
  • Putin'in Hindistan Ziyareti ve Boyutları

Rusya devlet başkanı Vladimir Putin Pazartesi günü koronavirüsün başladığından beri ikinci yabancı ülke ziyaretinde Yeni Delhi'ye gitti ve Hindistan başbakanı Narendra Modi ile görüş teatisinde bulundu. Vladimir Putin Yeni Delhi'ye gittikten hemen sonra yaptığı ilk konuşmasında Hindistan'ı büyük bir güç ve güvenilir ortak olarak niteledi.

 Putin'in Hindistan ziyaretinden güttüğü hedef,  bu ülke ile enerji ve askeri alanda işbirliği düzeyinin arttırılması ve ilişkilerin geliştirilmesi olarak açıklandı. Tabii ki  bu meselelere ek olarak, Putin ve Modi  uluslararası meseleler hususunda da ortak tutumlar sergilemiş ve ortak bildiriler yayımlamışlardır.  Bu bağlamda iki taraf da İran'a karşı yaptırımların kaldırılması için müzakereler hususunda desteklerini sunmuşlardır.  Putin ile Modi'nin görüşmesinin sonuçlarından biri de  savunma alanında 10 yıllık teknik işbirliği anlaşması ve  iki ülke arasında  bir yıllık petrol anlaşması olmuştur.   Tabii ki bunlar  21'inci yıllık Hindistan ile Rusya Konferansında Yeni Delhi'de imzalanan 28 anlaşmanın sadece bir parçasıdır. 

 Askeri meselelere ek olarak  enerji de  Putin'in Hindistan ziyaretinin  önemli sebeplerinden biri olmuştur.  Rusneft şirketi başkanı İgor Seçin de Hindistan'da yapılan ziyarette Rusya heyetinde bulunmuş ve iki ülke arasında enerji alanında önemli anlaşmalar yapılmıştır.  

 Haziran 2021'de  yayımlanan  Rusya ulusal güvenlik strateji belgesinde de  Rusya ile Hindistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine özel önem verilmiştir.  Moskova ve Yeni Delhi  Soğuk Savaş sonrası dönemde  ekonomik, askeri, silah ve nükleer alanlar gibi farklı boyutlarda ilişkilerini genişletmişti. Aynı zamanda  iki ülke BRİCS grubu ve Şanghay İşbirliği Teşkilatının üyeleri olarak hep ikili ve çok taraflı  işbirliklerin arttırılmasına odaklanmışlardır. 

 

 Moskova ile Yeni Delhi arasındaki geleneksel ilişkiler  Soğuk Savaşın son bulması ve Sovyetler Birliğinin dağılması ile de devam etti. Rusya ve Hindistan  şimdi de  ikili ilişkileri,  stratejik ve özel işbirliği olarak adlandırmaktadırlar. 

 

Siyasi meseleler uzmanı Nandan Onnikrişnan ise  Putin'in Hindistan ziyaretinin daha çok sembolik olduğunu belirterek şöyle bir değerlendirmede bulundu: " Hindistan ile Rusya ilişkilerinin özü ve Rusya'nın Çin'e yakınlaşması ve Hindistan'ın Amerika'ya yakınlaşması hususunda  ciddi kuşkular mevcuttur. Bu ilişkilerin bir birini etkilediği hususunda ciddi kaygılar var. Ancak  bu görüşme tüm bu kuşkuları ortadan kaldırmıştır. "

  Bu durum, Hindistan ve Rusya'nın  iki önemli ekonomik ve askeri güç olarak kapasiteleri göz önünde bulundurulduğunda  anlam kazanmaktadır.  Buna paralel olarak  Rusya  Hindistan'ın en önemli ortağı olarak Yeni Delhi'ye türlü silahlar satan ve tedarik eden bir güç olarak adı geçmiştir.   Hindistan silah ve askeri anlamdaki ilişkilerini çeşitlendirmeye çalışsa da  Putin'in Yeni Delhi ziyareti  Rusya'nın hala  Hindistan'ın askeri olarak temin edilmesinde eşsiz bir rol oynadığını gösteriyor.  

 Hindistan son yıllarda  silahlı kuvvetlerini yenileme ve güncelleme siyasetine odaklanması yüzünden  Rusya'dan silah alımları  Hindistan devlet adamları için özel bir konuma sahip olmuştur.  Özellikle de S400 hava savunma sistemlerinin  alımı önemli bir gelişme sayılır.  Pazartesi günü imzalanan 10 yıllık savunma anlaşması da iki ülkenin ilişkilerinin sağlamlığını gösteriyor. Hindistan'ın  silah anlamında  hala Rusya'ya bağlı olduğunu gösteriyor. 

 Tabii ki Amerika  CAATSA yasası yolu ile  Moskova ile silah alanında ilişki kuran ülkelere yaptırımlar uygulamaktadır.  Amerika dışişleri bakanlığı  son günlerde  Hindistan'ı da bu listeye alabileceğini  baskıları arttırabileceğini  ima etmeye çalışmıştır.  Buna rağmen  Moskova ve Yeni Delhi'nin  S400 füze savunma sistemleri alımını hayata geçirme kararı  onların Amerika'nın zorbalığına karşı durmak kararlığını göstermekte ve  Hindistan'ın savunma ve silah siyasetindeki bağımsızlığına vurgu yapmaktadır.