Erivan'dan Bakü'nün Son Tutumlarına Tepki

Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan makamları arasındaki sözlü atışmalar ve gerginlikler devam etmektedir. İki taraf karşılıklı olarak bir birlerini farklı bahanelerle suçlamaktadırlar.

Ermenistan topraklarının bir kısmını ele geçirmek için çıkmaza giren Azerbaycan Cumhuriyeti yetkilileri, Ermeni yetkililerle tartışma ve çatışma politikalarını bir kez daha masaya yatırmış görünüyor. Azerbaycan Cumhuriyeti, Türkiye makamlarının taleplerini karşılamak için 9 Kasım 2020 gece yarısı Rusya Devlet Başkanı arabuluculuğunda imzalanan Dağlık Karabağ barış belgesinin 10 maddelik hükümlerine bir madde daha eklemeye çalışmıştır.   Bu maddeye göre, Erivan hükümeti Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ana bölgesi ile Nahcivan bölgesi arasında bağlantının kurulması için bir koridor oluşturmalı. Bu bağlamda Ermenistan'ın güneyindeki Syunik eyaletinin topraklarının bir kısmını Azerbaycan Cumhuriyeti'ne devretmelidir.
Bakü yetkilileri koridora "Zengezur" veya "Türk koridoru" adını vermişlerdir. Ancak Ermeni yetkililer Bakü'nün talebine karşı çıkmaktadır. Erivan hükümeti, Bakü yetkililerinin medyadaki taleplerine yanıt olarak bu tutumlarını defalarca yinelemişlerdir. Bakü ile Erivan arasındaki görüşmeler ön koşulsuz olarak belirlenmiş olmasına rağmen, Bakü, Erivan’ın bu alandaki inkarlarını, Ermenistan'ın Azerbaycan Cumhuriyeti ile görüşmelerde ön şartı olduğu propagandasını yapmak istiyor. 
 Bu bağlamda, Ermenistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vahan Honanyan, Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov'un Erivan'ın Bakü ile ilişkilerin normalleşmesine yönelik ön koşullarıyla ilgili son suçlamalarını reddederek "Ermeni tarafının sınırların belirlenmesi için herhangi bir ön koşulu yok." Dedi.
Vahan Hunanyan ayrıca şunları vurguladı: "Ermenistan'ın sınırları belirlemek için ikili komisyonun kurulmasına ilişkin tutumu, varılan anlaşmalarla uyumludur ve bir ön koşul söz konusu değildir."
Ermenistan diplomatik servisinden bir sözcüsü de şunları söyledi: "Erivan'a göre, 14 Aralık Barış Anlaşmalarına göre, sınır çizme çalışmaları mümkün olan en kısa sürede başlamalı."
Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan, 14 Aralık 2021'de Avrupa Konseyi'nin arabuluculuğu ile karşılıklı olarak iki ülkeden güçlerin geri çekilmesi sürecini başlatmak için anlaştılar. Daha önce Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan liderleri, 9 Kasım 2020 gece yarısı ve Ocak 2021'de Moskova'da bir barış anlaşması imzalamıştı. Ancak mevcut durumda, politikacıların ve yabancı güçlerin Kafkasya milletlerinin kültürüne müdahalesinin, iki komşu ülkeyi Dağlık Karabağ barış anlaşmasından uzaklaştırabileceği ve bölgedeki savaş ateşini yeniden alevlendirebileceğine şüphe yoktur.
Bu bağlamda, çağdaş Ermeni tarihi alanında Michigan Üniversitesi'nde deneyimli bir profesör olan Gerard Libaridian şuna inanıyor:  "Türkiye'nin İkinci Dağlık Karabağ Savaşı'na doğrudan müdahalesi, durumu karmaşık hale getirdi. Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan için bu savaş artık iktidarın itibarı, ulusal kimliği ve meşruiyeti koruma davasına dönüştü."
Tüm bunlara rağmen Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan'ın Dağlık Karabağ barış anlaşmasının imzalanmasındaki sorunlarının sürekli arttığı mevcut durumda, Müslüman Azeriler ve Ermenilerin yakınlaşması sürecinde bazı yabancı hükümetlerin etkili rolünü görmek kolaydır. Kafkasya'daki milletler her zamankinden daha fazla yakınlaşmaya ihtiyaç duymaktadır. 
Bakü-Erivan görüşmelerinin genel bir özeti ve Güney Kafkasya'da iki taraf arasındaki çatışmanın gözden geçirilmesi, Bakü ve Erivan'ın ancak  üçüncü bir gücün müdahalesi olmadan kalıcı barışa kavuşabileceğini gösteriyor. Çünkü her hangi bir  dış müdahale Karabağ barış sürecini gerçek yolundan saptırabilir./