Erivan'ın Bakü'ye Yönelik Kültürel Tahribat İthamlarının Devam Etmesi
(last modified Thu, 17 Feb 2022 03:07:10 GMT )
Şubat 17, 2022 05:07 Europe/Istanbul
  • Erivan'ın Bakü'ye Yönelik Kültürel Tahribat İthamlarının Devam Etmesi

Karabağ barış müzakerelerinin inişli çıkışlı bir şekilde devam ettiği ve tarafların Rusya arabuluculuğuyla tüm sorunları tam olarak çözmeye çalıştığı bir sırada, Bakü ile Erivan arasındaki ikinci kademede yer alan bazı ihtilaflar durumu küresel bir meseleye dönüştürüyor.

Bakü ve Erivan bugüne kadar ateşkes ihlalleri gibi olayları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalıştılar. Bu bağlamda, Ermeni makamlarının da Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarında tarihi ve kültürel mekanlarını ve etkilerini korumak için kaynaklarını seferber ettiklerini belirtmek gerekir. Bakü'deki iktidar mücadelesi sürerken Ermeni yetkililer İlham Aliyev hükümetinin hatalarından en iyi şekilde yararlanmaya çalışıyor.
Geçen hafta Bakü hükümeti, Ermenistan'ın Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarındaki kültürel mirasını yok etmek için özel bir komisyon kurdu. Erivan ise Azerbaycan Kültür Bakanı Anar Kerimov'un Bakü medyasına yaptığı son konuşmasını gerekçe göstererek Uluslararası Adalet Divanı'na ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne (UNESCO) şikayette bulundular.
Anar Kerimov Azeri medyasına şunları söylemişti: "Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarında Ermenistan'ın kültürel mirasını yok etmek için özel bir komisyon oluşturmalıyız. Bu komisyonun üyeleri arasında Albanların edebiyatı, tarihini ve bilen uzmanlar yer alıyor."
Kerimov ayrıca Erivan hükümet yetkililerini yalan söylemekle suçlayarak, "Ermeniler anıtlarımıza damgalarını vurmaya çalıştılar. Şimdi bu konuda delil topluyoruz”. 
Albanlar, kuzey Aras'ta yaşamış tarihi yerli halka denmektedir.   Bununla birlikte, bağımsızlığın başlangıcında Azerbaycan Cumhuriyeti yetkilileri, Azerbaycan adını ülkelerine seçerek İran'ın önemli bir bölümünün kültür ve medeniyetini kendi adlarına kaydetmeye çalıştırlar. Ama şimdi iş gerçek kültür ve medeniyete dönüştüğü için Ermenistan'a karşı gerçek isimleri yani Alban ismini kullanıyorlar. Fakat bazı tarihi gerçekler gözden kaçırılmamalıdır. 
Bakü hükümet yetkilileri, Ankara hükümetindeki Türkçülerin tavsiyesi üzerine, hareket etmişlerdir.  Sonuçta Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasındaki sınır anlaşmazlıkları, bu kez de kültürel anıtların yok edilmesi tartışmasına dönüştüğü görülmektedir. 
Daha önce ise, Bakü hükümet yetkilileri Ermenistan'ı Azerbaycan Cumhuriyeti'nin eski tarihi eserlerini yok etmekle suçlamıştı. Ama şimdi bu ithamların yönü değişti. Bu bağlamda, Ermenistan Mimarlık Araştırmaları Vakfı Müdür Yardımcısı Rafi Kurtuşiyan, Anar Kerimov'un Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarındaki Ermeni tarihi eserlerinin yıkılmasına ve yok edilmesine ilişkin son sözlerini eleştirdi. 
Rafi Kurtuşyan, 15 Şubat Salı günü, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanı'nın Ermeni eserlerini incelemek ve Albanlaştırılmaları için bir çalışma grubu oluşturulmasına ilişkin açıklamalarına atıfta bulunarak şunları söyledi:  "Azerbaycan Cumhuriyeti, kontrolü altındaki bölgelerde her zaman yaptığı gibi, işgal altındaki topraklardaki Ermeni anıtlarının üzerindeki Ermeni yazıtlarını yok etmek istiyor. Azerbaycan Cumhuriyeti anlaşmaları ihlal etmeye başlarsa, Erivan'ın da BM Güvenlik Konseyi'ne başvurma hakkı vardır."
Bakü ile Erivan arasındaki ihtilaflar bu kez de ateşkes ihlalinden, yerleşim ve sivil arazilerin yok edilmesinden,  kültürel anıtların yok edilmesine ve kimliklerinin değiştirilmesine kadar yayıldı. Halbuki Rusya arabuluculuğundaki savaşan tarafların toprak ve sınır anlaşmazlıklarına son verdiği bir dönem yaşanmaktadır. Buna ilaveten iki komşu ülke iki ülke arasındaki sınırları belirlemeye hazır olduklarını da belirtmişlerdir. 
Sonuçta Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında 2020 yılında ateşkes ve Dağlık Karabağ savaşının sona ermesi ve Bakü ile Erivan arasındaki ilişkileri normalleştirmeye yönelik tedbirlerin uygulanmasına rağmen, yeni bir gerilim iki komşu ülke arasındaki ilişkileri gölgede bırakmıştır.  Bu gerilimlerin önemli bir bölümünün, savaşan iki ülkenin iç işlerine dış müdahaleden kaynaklandığına şüphe yoktur./