Batı'nın Rusya'ya karşı kapsamlı yeni yaptırımları
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ardından, Batı bloğu daha önce vaat edilen yaptırımları uygulayarak tepki gösterdi. Ancak, Avrupa ülkeleri arasında Rusya'ya yönelik temel yaptırımlar konusunda anlaşmazlık bulunmakta.
AB liderleri Perşembe günü olağanüstü oturumun nihai bildirisinde Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri saldırılarını şiddetle kınadı. AB liderleri, Ukrayna'ya yönelik saldırısı nedeniyle Rusya'nın finans, enerji ve ulaştırma sektörlerine "ağır" yaptırımlar uygulamayı kabul etti. Ayrıca Rusya'ya finans, enerji, ulaşım, ihracat kontrolü ve finansmanı, vize politikası ve bireyler alanlarında ek yaptırımlar uygulamayı kabul ettiler.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, "Yaptırımların amacı, bankacılık, finansal önlemler, teknoloji transferi önlemleri, endüstriyel ve ihracat önlemlerini içerecek şekilde Rusya'nın ekonomik performansını boğmaktır'' dedi. Tabii ki, Japonya ve Kanada gibi diğer Batı bloğu ülkeleri de Rusya'ya karşı kapsamlı yaptırımlar uygulayacaklarını açıkladılar.
ABD, Moskova'nın Ukrayna'ya saldırması bahanesiyle Rusya'ya karşı yeni yaptırımları duyurdu. Bu bağlamda ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i "saldırgan" nitelendirerek, Rusya'ya güçlü yaptırımlar ve "yıkıcı yaptırım paketleri" uygulamayı kabul ettiğini söyledi. Biden," yaptırımların, Rusya'nın en büyük ikinci bankası olan VTB Bank da dahil olmak üzere, yaptırımların ilk kısmına dahil olmayan dört Rus bankasını içerdiğini söyledi. Bugünden itibaren Rusya'nın ABD'deki tüm varlıkları dondurulacak ve Rusya'nın dolar ve yen üzerinden ticaret yapma kabiliyetini sınırlayacağız." dedi. Biden, bu yaptırımların Rus ekonomisine hem şimdi hem de zaman içinde ciddi maliyetler getireceğini iddia etti.
Rusya'nın Batı'nın geniş çaplı yaptırımlarının açıklanmasını zaten beklediği göz önüne alındığında, Moskova bu yaptırımlarla başa çıkmak için hazırlıklı olduğu anlaşılır. Rusya dışişleri bakanlığı, Moskova'nın AB yaptırımlarına karşı "sert adımlar attığını" açıklayarak sert tepki verdiğini söyledi.
Başta Avrupa Birliği olmak üzere Batı'nın Rusya'ya yönelik yeni yaptırım kampanyası bağlamında önemli bir konu da Avrupalıların , Rus gazına olan bağımlılıkları nedeniyle, Rusya'ya yönelik SWİFT yaptırımları başta olmak üzere, temel ve etkili yaptırımlar uygulayamamalarıdır. Çek Cumhuriyeti gibi bazı AB ülkelerinden Rusya'yı Swift'ten çıkarma taleplerine rağmen Almanya ve İtalya gibi büyük Avrupa ülkeleri buna karşı çıkıyor. Bunun nedeni de açıktır. Rusya'nın Avrupa gazının yaklaşık yüzde 40'ını sağladığı göz önüne alındığında, Brüksel Moskova'ya Rusya'nın gaz ihracatından paraya erişmesini engelleyen yaptırımlar uygulamak isterse, Moskova da Avrupa'ya gaz tedarik etmeyi reddedecektir. Rus gazının ısıtma, enerji santrallerini beslemek ve Avrupa endüstrilerinin tüketimi için çok önemli olduğu göz önüne alındığında, önde gelen AB ülkeleri, Swift gibi Rusya'ya Moskova'dan bir tepkiye neden olacak yaptırımlar uygulama konusunda isteksizler. Aynı zamanda, Rusya'nın merkez bankasına ve finans ağına erişimi açık olduğundan ve petrol ve gaz satışları ve ihracatı için bankadan para alabildiğinden, ABD'nin büyük Rus bankalarına uyguladığı yaptırımlar maddi olmaktan çok daha fazlası. siyasi ve medyatik bir jest olarak algılanır. Öte yandan, Batı'daki yeni Rusya karşıtı yaptırımlar, başta Avrupa ve ABD olmak üzere bu ülkelerin ekonomileri ve enerji sektörü için ciddi sonuçlar doğuracak iki kenarı keskin bir kılıçtır. Nitekim halihazırda, Ukrayna savaşı petrol, gaz, altın ve buğday fiyatlarını artırdı. Uluslararası Para Fonu başkanı, Kristalina Georgieva "Ukrayna'da olanlardan" endişe duyduğunu belirterek "Bu olay, bölgeyi ve dünya ekonomisini tehdit eden tehlikeleri artırdı." twetini paylaştı.
