Avrasya Birliği Konseyi'nin Kazakistan'da Oturum Düzenlemesi
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik özel askeri operasyonu birçok dünya ve bölge ülkesinin dikkatini çekmiştir. Birçok dünya ülkesi özellikle de Amerika liderliğindeki Batılı devletler Rusya'nın Ukrayna topraklarındaki operasyonlarını savaş olarak değerlendirip Rusya'nın bu girişimini kınamaktadır. Aynı zamanda bu tür bağımlı ülkeler Amerika liderliğindeki Batı ideolojisi ve düşüncelerine bağlı hareket ederek Rusya'ya baskı uygulamak peşindeler.
Rusya'ya ve bazı Moskova hükümet yetkililerine yönelik ekonomik yaptırımların yoğunlaştırılması, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer üst düzey Moskova yetkililerine yönelik yaptırımların ve Rusya'yı tecrit etme çabalarının şiddetlenmesi, Batı'nın özel operasyonlara karşı koyma yönteminin sadece bir parçasıdır.
Batılı hükümetlerin hamleleri, ABD'nin ve bazı Batılı hükümetlerin Moskova'ya baskı yapmak için Ukrayna'yı Rusya'nın askeri politikalarına maruz bıraktığı fikrini pekiştiriyor. Açıkçası, Kiev hükümet yetkililerinin, özellikle de Ukrayna Devlet Başkanının ödülü, muhtemelen "Avrupa Birliği de dahil olmak üzere Batılı kurumlara kabulü" olacağı söylenebilir.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky'nin geçen haftaya kadar Moskova'nın bağımsızlık yanlısı Ukrayna cumhuriyetlerine verdiği desteği bahane ederek Rusya'ya karşı her gün sert açıklamalarda bulunması, bu yöndeki kuşkuları daha da pekiştirmektedir. Bazı uzmanlar, Ukrayna cumhurbaşkanının açıklamalarını ve tutumlarını ABD başta olmak üzere Batılı hükümetlerle koordineli olarak yorumlayarak, bunun bahaneler oluşturma çabası olduğunu sonuçta Rusya'ya baskı yapmasına zemin hazırlanmak istendiğini belirtiyor.
Bu spekülasyon doğruysa, Ukrayna Yahudi Devlet Başkanı'nın 44 milyon Ukraynalının hayatını tehlikeye atarak ABD ile koordinasyon içerisinde Rusya düşmanlığını kanıtlama çabalarını iki katına çıkardığı söylenebilir. Zelenskiy hükümetinin bu iki katına çıkan çabalarının amacı, Batılı kurumlara kabul edilmek de olabilir. Açıktır ki, bu politika çok yanlıştır ve gerçekler ifşa olursa, Ukrayna halkının Zelenskiy'i destekleyen konumunu önemli ölçüde zayıflatacaktır. Bu düşünceyi kanıtlamanın bir delili de, bir hafta öncesine kadar Ukrayna Devlet Başkanı'nın Rusya'ya yönelik gereksiz tehditlere ve hatta bu ülkenin parçalanmasına yönelik sert açıklamalarda bulunmasıdır. Ukrayna'dan gelen tehdidinin ikili ilişkilerdeki sorunları daha da kötüleştireceği kuşkusuz öngörülebilirdi.
Bu konuda Kırgız uzmanı Emilbek Jorov bir röportajda şunları söyledi: "Ukrayna-Rusya çatışması Orta Asya'da nadiren tartışılıyor. Bazı çevrelerde bu tür meseleler 'alttan alttan gizli olarak' gündeme getiriliyor."
Ancak bu görüş, Orta Asya liderlerinin mevcut durumdan endişe duymadıklarının anlamına gelmez. Bu arada Kırgız uzmanı şu değerlendirmeyi de yaptı: "Ukrayna, Orta Asya ülkeleri için yabancı bir ülke değil, özellikle ortak bir tarihi geçmişe ve bir ülke içinde bir arada yaşamanın yeni anılarına sahip oldukları için herkesin bir düzeyde Ukrayna ile ilişkileri var."
Böyle bir ortamda Avrasya Ekonomik Birliği Konseyi toplantısı Kazakistan'da 11 işbirliği belgesinin imzalanmasıyla sona erdi ve birliğin bir sonraki toplantısı 21-22 Haziran'da Belarus'ta yapılacağı kararlaştırıldı. Bu toplantı ve benzeri toplantıların yapılması, Orta Asya cumhuriyetlerinin liderlerinin Rusya'ya karşı herhangi bir Batı hamlesine karşı duyarlı olduklarını ve uluslarını kurtarmak için çalıştıklarını gösteriyor.
Aslında dünya ülkeleri arasında Orta Asya cumhuriyetleri Rusya ile ayrılmaz ekonomik, siyasi ve askeri ilişkiler kurmuşlardır. Rusya ile Ukrayna savaşının ekonomik ve insani kayıplarının yanı sıra, Rus askeri operasyonunun Ukrayna topraklarındaki olumsuz etkileri de dünyanın birçok ülkesi tarafından dikkate alınmışsa da bu piramidin tepesindeki Orta Asya cumhuriyetleri bu durumdan en çok etkilenmiştir.
Orta Asya cumhuriyetleri, güçlü siyasi ve ekonomik bağları nedeniyle Rusya'dan güçlü bir şekilde etkilenmektedir. Aslında Rusya'nın ekonomik, siyasi ve hatta askeri dalgalanmaları Orta Asya cumhuriyetlerini büyük ölçüde etkiliyor. Diğer bir deyişle, yaptırımlar Rusya'nın Avrasya Ekonomik Birliği'nde müttefiki olan bölge ülkelerini ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nü (CSTO) etkileyebilir. Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan gibi bazı Orta Asya cumhuriyetlerinin ekonomik ve siyasi gelecekleri konusunda derin kaygı duymalarının nedeni de budur.