Yemenlilerin BAE ve Riyad’la mücadelesinin şiddetlenmesi üzerine
(last modified Sat, 12 Mar 2022 05:24:11 GMT )
Mart 12, 2022 07:24 Europe/Istanbul
  • Yemenlilerin BAE ve Riyad’la mücadelesinin şiddetlenmesi üzerine

Yemen’in 2022 yılının başından itibaren Birleşik Arap Emirlikleri BAE ve S. Arabistan ile mücadelesinin şiddetlenmesini ele aldığımız sohbetimizde sizlerle birlikteyiz.

2022 yılının başında Yemenli güçler BAE’ne bir kaç önemli darbe indirdi. Bu yılın başlarında ilkin Yemenli güçler BAE’ne ait bir gemiye Yemen karasularında el koydu.

Yemen silahlı kuvvetler Sözcüsü General Yahya Sari 3 Ocak’ta yaptığı açıklamada, BAE’nin silah yüklü askeri gemisi gerekli izni almaksızın Yemen karasularına girdiğini ve hasmane uygulamalarda bulunduğunu belirtti. Sözcü General Sari, bu geminin amacı Yemen’e silah taşımak ve bu ülkenin güvenliğini ve istikrarını bozmaktan ibaret olduğu anlaşıldığını kaydetti.

Yemen halk güçleri komiteleri Sözcüsü Muhammed Abdusselam da bir açıklama yaparak BAE’nin askeri gemisine el koyma operasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştiğini belirterek, operasyon Suud rejimi ve müttefiklerinin saldırılarına karşı koyma çerçevesinde hakikaten eşsiz bir operasyon olduğunu vurguladı.

Yemenli güçlerin düzenlediği bu operasyonun en önemli özelliklerinden biri, operasyonun aniden ve kısa sürede yapılmamış olmasıydı. Yemen silahlı kuvvetler Sözcüsü General Sari’nin belirttiğine göre BAE gemisi operasyondan bir kaç hafta öncesinden takibe alınmıştı.

General Sari’nin yardımcısı Raşed Aziz ise bu konuda yaptığı açıklamada şöyle dedi:

BAE gemisinin Yemen sahiline yönlendirilmesini önemi, bu uygulamanın titiz istihbarat çalışması temelinde önleyici ve nitelikli bir süreç olmasıydı. İstihbarat çalışması geminin yükünün tespit edilmesi ve ayrıca seyrettiği yolun izinin sürülmesi ve Yemen karasularında hasmane faaliyetlerinin belirlenmesi açılarından önemliydi.

Bu başarılı operasyondan sonra Yemenli güçler BAE’ne karşı iki operasyon düzenledi. Yemen silahlı kuvvetler Sözcüsü General Yahya Sari, 16 Ocak tarihinde düzenlenen ilk operasyonda Dubai ve Abu Dabi hava limanları, Abu Dabi’de Masfah petrol rafineri ve BAE’nde yer alan bazı önemli ve hassas tesisler hedef alındığını açıkladı. General Sari açıklamada, bu operasyon beş balistik füze ve çok sayıda İHA kullanılarak başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade etti.

Aslında Yemen güçleri bu operasyonu bundan önce BAE’ni Yemen’e karşı hasmane uygulamaları ve özellikle siyonistlerin bölgeye çöreklenmelerine yardımcı olmaları konusunda uyarmasından sonra düzenlendi. Bu bağlamda General Sari, operasyondan sonra yaptığı açıklamada tekrar BAE’ni Yemen topraklarına saldırılarını sürdürdüğü takdirde BAE’nı güvensiz bir ülkeye çevirecekleri konusunda uyardı.

Yemen güçlerinin ikinci operasyonu da birinci operasyondan hemen bir kaç gün sonra düzenlendi. Yemen silahlı kuvvetler Sözcüsü General Yahya Sari 24 Ocak tarihine yaptığı açıklamada bu operasyonun S. Arabistan ve BAE topraklarının derinliklerinde düzenlendiğini belirterek, operasyonda Abu Dabi’de Zafare hava üssünü ve diğer bazı hassas hedefleri çok sayıda Zülfikar balistik füzeleri ile vurduklarını belirtti. General Sari Dubai’de bazı hayati ve önemli hedefler de Semsad-3 İHA’ları ile hedef alındığını kaydetti. S. Arabistan topraklarının derinliklerinde bazı askeri üsleri Şerve bölgesinde ve diğer bazı bölgelerde Semsad-1 ve Kasıf-2 İHA’ları ile hedef aldıklarını kaydeden General Sari şöyle ekledi: S. Arabistan’ın güneyinde Cazan ve Esir bölgede bazı hassas ve hayati merkezler de çok sayıda balistik füze ile vuruldu.

11 Ocak tarihinde de Yemen silahlı kuvvetler Sözcüsü General Sari Yemen’in güneyinde BAE hava kuvvetlerine ait olan bir İHA’yı düşürdüklerini belirterek, söz konusu İHA ayn ilçesinin hava sahasında hasmane bir operasyon yaparken Yemen yapımı karadan havaya fırlatılan bir füze ile düşürüldüğünü kaydetti.

Yemenli güçlerin BAE’ne karşı operasyonları bir kaç önemli hedefin doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. İlk hedef, BAE’nin güvenlik bakımından kırılgan konumda olduğunu gün yüzüne çıkarmaktı. Yemenli güçlerin operasyonları BAE güvenlik bakımından oldukça zayıf ve kırılgan olduğunu ortaya koydu. İkinci hedef ise BAE ekonomisini sıkıntıya sokmaktı. BAE’nin güvenliği tamamen bu ülkenin ekonomisine bağlıdır. Buna göre Yemen silahlı kuvvetler Sözcüsü General Sari BAE’nde faaliyet yürüten yabancı firmalara ve yatırımcılara bir an önce bu ülkeyi terk etmelerini tavsiye ederek, Yemen topraklarına saldırılar devam ettiği sürece BAE’ni vurmaya devam edecekleri uyarısında bulundu. Üçüncü hedef ise hem Yemenli güçlerin caydırıcılığının yüksek olduğunu göstermek, hem de savaşın devam etmesi BAE ve S. Arabistan’a daha fazla hasar verilmesine yol açacağını ortaya koymaktı.

Yemenli güçlerin BAE’ne saldırılarından öfke duyan S. Arabistan ise bu kez daha önce de yaptığı gibi Yemen’de sivil hedefleri vurmayı gündemine aldı. Suud rejimi 21 Ocak’ta Yemen’in kuzeybatısında yer alan Saade eyaletinin merkezi hapishanesine hava saldırısı düzenleyerek hapishane çalışanlarından 87 kişinin ölümüne ve 226 kişinin yaralanmasına sebebiyet verdi. Suud rejiminin başını çektiği ittifak ayrıca Yemen’in iletişim altyapısını da hedef aldı ve Yemen’de internet bağlantısını keserek bu ülkede işlediği cinayetlerin duyulmasına mani olmak istedi. Bundan başka Suud rejimi Yemen gemilerine el koymaya da devam ederek bu ülkeye yakıt, ilaç ve temel gıda maddelerinin ulaşmasına engel oldu. Suud rejiminin başını çektiği ittifak hatta Yemen’e yakıt taşıyan gemiye de el koydu.

Bu arada Yemen’in başkenti Sana’da bazı hastaneler ihtiyaç duydukları yakıtın karşılanmaması yüzünden hastalara hizmet veremedikleri konusunda uyarıda bulundu. Sabeyn hastanesi Başkanı Macide Hatip ise yaptığı açıklamada, bu hastanenin yakıt krizi yüzünden tatile girmesi 3000 hamile kadının yanı sıra 400 ila 500 bebeğin ölüme mahkum edilmesi anlamına geldiğini belirtti.

Sana’nın sağlık ve tedavi idaresi Başkanı Mutahhar Meruni de yaptığı açıklamada, Sana’da 87 kamu ve özel hastane, 529 kamu ve özel sağlık merkezi ve 7 oksijen fabrikası ayda en az 2 milyon litre mazota ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Yemen’in özel hastaneleri birliği Genel Sekreteri Nasır Kadiri de tıbbi büyük cihazların kullanılamaz hale geldiğini belirterek bu durumu devam etmesi özel hastalarını kapanma tehlikesi ile karşı karşıya getireceği uyarısında bulundu.

Öte yandan Suud rejiminin Yemen’de sivillere karşı işlediği cinayetlere paralel olarak BM güvenlik konseyinin daimi olmayan üyesi olan BAE konseyden Yemen’in Ensarullah hareketine  karşı silah ambargosunu uzatma doğrultusundan yararlandı. BM güvenlik konseyi üyeleri 1 Mart 2022’de BAE’nin önerisi üzerine Yemen’in Ensarullah hareketine dayatılan silah ambargosunun uzatılmasını onayladı. Kararname taslağı 11 olumlu ve 4 çekimser oyla onaylandı. Rusya ve Çin ise kararname için olumlu oy kullandı.

Yemen milli kurtuluş hükümeti Dışişleri Bakanı Huşam Şeref Abdullah kararnameye gösterdiği tepkide, BM güvenlik konseyinin Yemen’in durumuna ilişkin onayladığı kararname, milletlerin kendilerini savunmaya yönelik doğal hakkına vurgu yapan BM bildirgesi ile açıkça çeliştiğini belirtti. Bakan Huşam, Sana’nın savunma uygulamaları ve BAE ve Suud ittifakının askeri ve hayati tesislerini hedef alması bu ittifakın 26 Mart 2015’ten bu yana Yemen’e saldırıları ve soykırım girişimlerine verilen doğal tepki olduğunu kaydetti.