Berlin’in Rusya yaptırımlarından ciddi hasar göreceğine itirafı
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Robert Habeck geçen günlerde yaptığı açıklamada, Rusya’ya ani doğalgaz ve petrol yaptırımının Vladimir Putin’den daha fazla Almanya halkına zarar verebileceğini ve geniş çapta yoksulluk ve işsizliğe sebep olabileceğini söyledi.
Habeck, ülkesinin Rusya’nın petrol ve doğalgazını kullanmayı durdurursa, ülkesinde “yoksulluk ve işsizlik artarken evlerini ısıtamayan insanlar göreceklerini, araçları için yakıt temin etmek için benzinleri olmayan insanlar göreceklerini” tahmin etti.
Almanya’nın üst düzeyli yetkilisinin Avrupa ekonomisinin Rusya yaptırımlarına karşı aşırı kırılgan olduğuna dair itirafı, Almanya’nın Rusya enerji piyasasına aşırı bağımlılığı gerçeklerine dayanarak yapıldı. Almanya, Rus petrolünün önemli müşterilerinden biri olarak petrol ihtiyacının yüzde 30'undan fazlasını bu ülkeden sağlıyor. Rusya ayrıca Alman gazının en az yüzde 49'unu temin ediyor.
Ukrayna savaşının başlamasından itibaren, Amerika liderliğindeki batı bloku Rusya ekonomisine baskı uygulamak hedefi ile bu ülkeye ekonomi, ticari, finansal ve bankacılık işlemlerini kapsayan geniş çaplı yaptırımlar uygularken tüm ihracat ve ithalatı da yasakladılar. Fakat bunlara rağmen batı ülkeleri arasında enerji alanındaki yaptırımlar hakkında görüş birliği sağlanamamıştır.
Amerika başkanı Joe Biden Salı günü yaptığı açıklamada ülkesinin Rusya’dan petrol, doğalgaz ve enerji ithalatını yasaklayacağını duyurdu. Rusya ise petrol ve doğal gaz ve ilgili ürünlerin önemli bir üreticisi ve ihracatçısıdır.
Amerika Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland geçen Perşembe günü Washington’un Rus petrolüne yaptırımıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Vladimir Putin'i savaşı durdurmaya zorlamak için Rus petrolünün kullanmasını azaltmaya çalışıyoruz” dedi.
Fakat Avrupalılar, Washington'un Rusya'nın petrol ve doğalgazına bağımlılığı nedeniyle, Rusya'ya yaptırım uygulama konusunda Amerika’ya katılma talebine olumlu yanıt vermedi. AB dış politika sorumlusu Joseph Borrell, Avrupa'nın bu konuda Washington’u izlemeyeceğini söyledi.
Aslında Rusya’nın Avrupa’nın ihtiyacı olan doğal gazının en az yüzde 40’ı ve petrolünün yaklaşık yüzde 30’unu sağladığı için, eğer Brüksel Moskova’ya yaptırım kararı alır ve Rusya’nın petrol ve doğalgaz ihracatındaki paraya ulaşmasını engellerse, Moskova da bu enerji taşıyıcılarını Avrupa'ya tedarik etmeyi reddedecektir. Rus gazı özellikle ısıtma, enerji santrallerine yakıt ikmali ve de Avrupa endüstrilerinde kullanılmak için çok önemlidir. Dolayısıyla Avrupa Birliği'nin önemli ülkeleri bu hayati ve stratejik alanda Rusya'ya karşı yaptırımlara katılmayacaktır. Aynı zamanda, Rusya da petrolü ve doğal gazının satışından kazandığı parayı alabildiği müddetçe, Avrupa'nın petrol ve doğal gazına yaptırım uygulamak için hiçbir neden yok, çünkü o zaman şimdi yoğun şekilde ihtiyaç duyduğu paraya erişimden mahrum kalacak.
Genel olarak, Batı'nın Rusya karşıtı yeni yaptırımları, iki ucu keskin bir kılıç gibi başta Avrupa ve Amerika olmak üzere tüm bu ülkelerin ekonomileri ve enerji sektörleri için ciddi sonuçları olacaktır. Nitekim Amerika’nın Rus petrolüne yaptırımı ile birlikte Amerika’da benzin fiyatları son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı görülüyor.
Önemli olan konu ise Avrupa Birliği'nin Rusya’ya petrol ve doğalgaz yaptırımını reddetmesine rağmen, Amerika ve diğer Batı blok ülkeleri ile birlikte Rusya'ya karşı azami ve kapsamlı yaptırımlar politikasını kabul etmesidir. AB, Pazartesi günkü toplantıda bazı özel ve tüzel Rus kişileri hedef almak hedefi ile Moskova'ya karşı dördüncü yaptırım paketini onayladı. Hali hazırda AB Rusya’dan 862 kişi ve 53 kuruma yaptırım uyguluyor.
Oturum sonrası yayınlanan bildiride, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, “AB Moskova’ya baskıları arttırmak için G7 ile işbirliği yapacak” dediği aktarıldı./