Batının Rusya’ya karşı yaptırımlarına muhalefetin artması
(last modified Sat, 26 Mar 2022 15:25:02 GMT )
Mart 26, 2022 17:25 Europe/Istanbul
  • Batının Rusya’ya karşı yaptırımlarına muhalefetin artması

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırı bahanesiyle Moskova’ya yönelik kapsamlı ve benzeri görülmemiş yaptırımlar dünya çapında artan muhalefetle karşılaştı.

Ukrayna savaşı ve batının Rusya’ya karşı eşi görülmemiş yaptırımları, hayatın çeşitli boyutları, bu cümleden ekonomi, ticaret, ve ürün taşımacılığı üzerinde derin olumsuz etkiler bırakmıştır. Bu yüzden söz konusu yaptırımlar dünyada ciddi muhalefetlerle karşılaşmıştır.
Son olarak Rusya ile birlikte BRICS ve G20’nin bir üyesi ve ekonominin yeni güçlerinden olan Brezilya, söz konusu yaptırımların yasadışı olduğunu vurguladı. Brezilya dışişleri bakanı Carlos Alberto França , Rusya’nın Ukrayna operasyonları devam ederken batının yaptırımların yasadışı olduğunu ve onlara karşı olduğunu belirterek bu yaptırımlarla bazı ülkelerin çıkarlarının tehlikeye düştüğünü duyurdu. 
Bu arada sadece Brezilya değil, Çin, Hindistan ve Türkiye gibi önemli ülkeler de batının Rusya’ya karşı yaptırımlar konusunda benzer tutum sergilediler. Bu ülkelerin tümü, dünyanın en büyük ve gelişmekte olan ekonomileri ve de G20 üyesidir.
Onlara göre, Ukrayna savaşı bahanesiyle Rusya'ya karşı eşi görülmemiş yaptırımların uygulanması yersiz ve yasa dışıdır üstelik dünya ekonomisi üzerinde geniş çaplı olumsuz etkileri olmuş, enerji ve gıda gibi uluslararası alanlarda krizlere neden olacaktır. 
Rusya'ya karşı yeni ve koordineli Batı yaptırımları, Rusya'yı ve ekonomisini tamamen yok etmeyi amaçlıyor. Aslında Amerika, Batı bloğunun lideri olarak bunu Rusya ekonomisine baskı yapmak ve Vladimir Putin'in meşruiyetini baltalamak için en iyi fırsat olarak görüyor. 
Ancak Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi ülkeler Batı'nın gerçek niyetini bildikleri için Batı'nın Rusya'ya yönelik politikalarına ve yaptırımlarına eşlik etmekte isteksizler. Bu bağlamda Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün yaptığı açıklamada, Ukrayna krizine karşı tutumlarına rağmen Rusya karşıtı yaptırımlara katılmak istemediklerini duyurdu. Erdoğan, Ankara’nın BM yaptırımlarına bağlı kalacağını fakat Rusya ile ilişkilerini göz ardı edemeyeceklerini ve Rusya’ya karşı yaptırımlarla kendi vatandaşlarına baskı uygulamak istemediklerini belirtti.
Çin dışişleri bakanı Wang Yi de Rusya yaptırımlarına karşı olduğunu duyurarak, Pekin’in sorunların çözümü için yaptırımdan yana olmadığını, uluslararası yasalara dayanmayan tek yanlı yaptırımlara karşı olduğunu açıkça belirtti. Wang Yi yaptırımların ekonomi açısından bir "kaybet-kaybet" veya "çoklu kayıp" senaryosuna yol açmakla kalmayacağını, aynı zamanda siyasi çözüm sürecini de bozacağını belirtti. 
Rusya ile ticaret ve enerji ilişkilerini sürdürmek isteyen Hindistan da petrol ticaretinde doları terk ederek Rusya'ya yönelik Batı yaptırımlarını baypas etmek istiyor. Hindistan hükümetinde üst düzeyli bir yetkili, Hindistan'ın iki ülkenin ulusal para birimleriyle petrol ve diğer Rus ihracatını satın almak istediğini söyledi. Hal bu ki Amerika diğer ülkelerin Rusya ile ticaretini engellemek istiyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) de daha önce Ukrayna savaşı ve Rusya ile ilgili yaptırımlar nedeniyle büyümedeki yavaşlama ve küresel resesyonun tırmanması başta olmak üzere küresel ekonomiye ciddi bir darbe geleceği uyarısında bulunmuştu. Elbette Batı'nın yeni Rusya karşıtı yaptırımları, başta Avrupa ve ABD olmak üzere bu ülkelerin ekonomileri ve enerji sektörleri için ciddi sonuçları olan iki ucu keskin bir kılıçtır.
Bu bağlamda siyasi meseleler uzmanı Muhsin Abbas batının Rusya’ya karşı yaptırımlarına işaretle, “Batılıların Ukrayna’ya silah göndermek gibi eylemleri ile Moskova’ya karşı direnmeye çalıştıklarını fakat aslında dünya insanlarını cezalandırdıklarını” ifade ederek, diğer yandan silah fabrikaların hisse senetlerinin önemli oranda değer kazandığının da tüm gerçekleri açığa çıkarttığını belirtti. /