Dünya Gıda Programı'nın Küresel Gıda Sıkıntı Uyarısı
Rusya ve Ukrayna savaşının devam etmesiyle gıdaya erişim koşulları dünya halkının büyük bir bölümü için zorlaşmıştır. Öyle ki Dünya Gıda Programı sözcüsü Rusya ve Ukrayna savaşının Dünya Gıda Programı'nın masraflarına aylık 71 milyon dolar ek masraf yüklediğini duyurdu.
Yayımlanan raporlara göre Batı Asya ve Kuzey Afrika'nın bazı ülkeleri Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle gıda krizi riski altında kalmışlardır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Rusya-Ukrayna savaşı sonucunda dünya çapında 13 milyon insanın gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalabileceğini tahmin ediyor.
Ukrayna ve Rusya, küresel boyutta buğday ihracatının yaklaşık yüzde 30'unu, mısır ihracatının yüzde 20'sini ve ayçiçek yağı ihracatının yüzde 75'ini oluşturan başlıca tarım ürünlerinin üreticileridirler. Aslında Karadeniz bölgesindeki bu ülkeler bu temel maddeler üretiminde çok belirleyici rol oynamaktadırlar. Ancak mevcutta, devam eden savaş bu durumu gölgelemiş ve gıda arzına ilişkin endişeleri arttırmıştır.
Dünya Gıda Programı direktörü Martin Frick bu hususta şöyle diyor: "Bu, dünyanın tahammül edemeyeceği ve bir gıda kriziyle karşı karşıya kalacağı bir savaştır. Dünyada 400 milyon insanın temel gıda ihtiyacını karşılayan 40 milyonluk bir ülkenin şimdi gıda yardımına muhtaç. Ukrayna önümüzdeki günlerde buğday ekmezse, dünya bir gıda kriziyle karşı karşıya kalacak."
Bu kriz, özellikle Afrika ülkeleri başta olmak üzere daha yoksul ülkeler için artan gıda, yakıt ve ulaşım masrafları nedeniyle çok daha belirgin olacaktır, çünkü gıda ve enerji, dünyadaki zayıf ülkelerin tüketici sepetinde iki önemli metadır, bu nedenle en fazla zarar yoksul ülkeler ve bu ülkelerde yaşayan insanlara gelecektir.
Yayınlanan raporlara göre, 35 Afrika ülkesi Karadeniz bölgesinden gıda ithalatına bağımlı durumda ve ihtiyaçlarının karşılanmasında Rusya ve Ukrayna önemli role sahip, dolayısıyla bu durum bu ülkelerin gıda güvenliğini büyük ölçüde etkileyecek. Bu koşullarda Yemen gibi savaşın parçaladığı ülkeler de daha ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıya kalacak.
BM Dünya Gıda Programı direktörü David Beazley, Yemen'deki duruma işaretle, "Ülkede sekiz milyon insan gıda paylarında yüzde 50'lik bir düşüşle karşı karşıya. Biz de sıfır azığa doğru gidiyoruz" dedi.
Bu koşullar altında Batılı ülkelerin, Ukrayna'yı her türlü silahla donatarak desteklemesi ve Rusya'ya da ağır yaptırımlar uygulayarak savaşı kışkırtmasıyla bu krizin oluşmasında daha etkin rol oynaması, krizi daha da derinleştirmektedirler.
Rusya'nın Birleşmiş Milletler'deki daimi temsilcisi Vasily Nebenzia, dünyadaki ciddi gıda krizinin gerçek nedenlerinin Rusya'nın eylemleri değil, Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlarını kontrolsüz arttırması olduğunu söyledi.
Bu konunun bir diğer boyutu da şu anda Batılı ülkelerin istifçilik yapmasıdır. Bu nedenle Dünya Ticaret Örgütü Genel Müdürü "Negozi Akenjo Iweala" gıda üreten ülkeleri, temel malları istifleme konusunda uyardı ve bunun çok önemli ve hassas olduğunu söyledi. Covid-19'un neden olduğu salgın deneyimini tekrarlamaktan sakınılması gerektiğini hatırlattı ve bu dönemde çok miktarda aşı biriktiren zengin ülkelerden bahsetti.
Halihazırda buğday, tahıl gibi temel gıda maddelerinin fiyatları en yüksek seviyeye ulaştı, öyle görünüyor ki bu eğilim ve süreç devam ederse uluslararası kuruluşların yetkililerinin bu savaşın küresel etkisi konusunda uyarıları da artacaktır. Sonuçta dünyanın zayıf ülkeleri başta olmak üzere tüm ülkeler için durum daha da zor ve çekilmez hale gelecektir./