Brüksel Toplantısının Sonuçları ve Bakü ile Erivan Arasındaki Gerilimlerin Devamı
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel'in arabuluculuğunda Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan Cumhurbaşkanlarının beş saatlik zirvesi Brüksel'de yapıldı . Bakü'nün son anlaşmayı memnuniyetle karşılamasına rağmen, bu anlaşma Erivan'da iyi karşılanmadı.
Beş saatlik görüşme sonunda taraflar prensipte iki alanda anlaştılar. Birinci anlaşmaya göre, Nisan sonuna kadar, iki ülke temsilcileri, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan sınırlarının çizilmesi ve belirlenmesi için ikili bir komisyon oluşturacaklar. İki taraf bu anlaşmanın uygulanmasının iki ülkenin sınırları boyunca ve yakınında istikrarlı ve güvenli bir durum sağlayacağını vurguladı. İkinci anlaşmaya göre, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan Dışişleri Bakanları barış görüşmeleri için zemin hazırlamakla yükümlü kılındı. Bu konuda Rusya cumhurbaşkanlığı sözcüsü Dmitry Peskov şunları söyledi: "Moskova bu kararı olumlu bir adım olarak görüyor ve nihai barış anlaşmasına ilişkin konuların Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan'dan toplanması ve görüşmelerin sonucunda değerlendirilmesi gerektiğine inanıyor."
Azerbaycan Cumhuriyeti Brüksel zirvesinde varılan anlaşmaları memnuniyetle karşıladı, ancak bu anlaşmalar Ermenistan'da pek iyi karşılanmadı. Bu bağlamda, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev son açıklamalarında her zaman tekrarlanan işi politikleştirme bağlamında şunları söyledi: "Erivan, Bakü'nün ilişkileri normalleştirme önerilerini kabul etti".
Brüksel anlaşmasının ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Ermenistan ve Rusya'nın Bakü'nün Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmeye yönelik beş maddelik planı üzerinde anlaştıkları konusunda ısrar etmeye devam ediyor. Görünen o ki, Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın bu yorumlama yönteminin hedeflerinden biri, gelecekte ikili anlaşmaların uygulanması halinde beş maddelik taslağa atıfta bulunabilecek ve dayanabilecek olmasıdır. Brüksel zirvesinin nihai bildirisine göre, Bakü ve Erivan karşılıklı olarak ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırları ve siyasi bağımsızlığı tanımalı.
Ermeni yetkililerin planı protesto etmedikleri aynı zamanda bu yeni anlaşmanın maddelerini memnuniyetle karşılamaları da dikkat çekicidir.
Bu bağlamda Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Brüksel toplantısının sonuçlarını değerlendirirken bu konuda tavır almak için henüz erken olduğunu belirtti: "Her türlü Erivan hükümeti Bakü ile barış gündemini gerçeğe dönüştürmeye kararlı."
Ermenistan Başbakanı'nın bu sözleri, dolaylı olarak, Erivan hükümetinin, sözde Dağlık Karabağ Ermeni politikacıların muhalefetine rağmen, Azerbaycan Cumhuriyeti ile savaşı ve anlaşmazlıkları sona erdirmeye kararlı olduğu anlamına geliyor. Beklendiği gibi, Ermenistan muhalefeti Brüksel zirvesinin sonucunu keskin bir şekilde eleştiriyor. Bu bağlamda şunu söylemek gerekir ki; "Muhalefetin Brüksel zirvesindeki son iki anlaşmaya yaklaşımı Erivan yetkililerinin tutumlarından daha nettir. Aslında, Paşinyan hükümetinin muhalifleri, son Brüksel zirvesinin sonuçlarını Erivan için bir başka yenilgi ve Paşinyan hükümetinin Azerbaycan Cumhuriyeti'ne karşı toprak iddialarının temel ilkelerinden geri çekilmesi olarak görüyorlar.
Bu konuda Ermeni fraksiyonunun temsilcisi "Aram Vardvanian" şunları söyledi: "Brüksel zirvesinin nihai açıklamasında birkaç önemli eksiklik var. Ermeni yetkililer Dağlık Karabağ'daki insani felaketle ilgili sözlü ve propaganda amaçlı yorumlar yapıyorlar, ancak bu durumda açıklamada tek bir kelimeden söz edilmiyor. Neden Ermeni temsilcileri bundan söz etmiyorlar? Halk mı? Halbuki İlham Aliyev hükümetinin politikasının etnik temizliğe dayandığını biliyorlar."
Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan'a bağlı Ermeni koalisyonu temsilcisinin bu keskin sözleri, Ermeni Ulusal Meclisi'ndeki muhalefetin nihai barış anlaşmalarının imzalanma sürecinden derin endişe duyduğunu gösteriyor. Yaklaşık otuz yıldır Azerbaycan Cumhuriyeti ile savaşın ön saflarında yer alan Dağlık Karabağ Ermenileri ise artık Dağlık Karabağ Ermenilerinin Koçaryan hükümetinin küçük düşürücü yenilgisini kabul etmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Aslında Paşinyan hükümetinin muhalifleri, Ermenilerin Karabağ'da etnik temizlik politikası izleyen bir hükümetle sınırları çizdiğini ve sınırlar konusunda anlaştığını söylüyor.
Genel bir sonuç olarak, Bakü ve Erivan liderlerinin Brüksel'in aracılık ettiği mutabakatına rağmen, Azeri ve Ermeni güçlerinin temas hatlarındaki sorunların halen devam ettiği görülüyor. Bu eğilimle Bakü ve Erivan'ın ilk Brüksel anlaşması olan resmi sınır anlaşmasını bu ayın sonuna kadar sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmeleri pek olası görünmüyor.