Rusya ve Amerika'nın Gelecek G-20 Zirvesinde Karşılaşması
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin'in düzenlenecek olan G-20 zirvesine katılma meselesi ve Amerika'nın açık bir şekilde Putin'in bu oturuma katılmasını engelleme girişimleri, Moskova ve Washington arasında yeni bir gergin dönemi başlatmıştır.
Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo G-20 oturumun ev sahibi olarak Rusya ve Ukrayna Cumhurbaşkanlarının gelecek zirveye katılmayı kabul ettiklerini belirtti. Widodo Ukrayna savaşının dünya ekonomisine büyük etkisi nedeniyle Putin ve Zelensky'yi G-20'ye davet ettiğini belirterek, "G-20 grubunun dünya ekonomisinin iyileştirilmesinde katalizör rolü oynadığı söylenmelidir." dedi.
Görünen o ki 20 Kasım'da düzenlenecek olan uluslararası oturuma, önce Volodymyr Zelenskiy ve bir gün sonra da Putin davet edilmiştir, hâlbuki Ukrayna G-20 üyesi değildir.
Bu arada Washington, Rusya'yı ve özellikle de Rusya Başkanı Vladimir Putin'i daha fazla izole etmek ve Batı'nın genel olarak yaptırımları uygulama ve Moskova için daha fazla gerilim yaratma politikası doğrultusunda açıkça baskılarını arttırarak Putin'in yaklaşan G20 zirvesine katılmasına açıkça karşı çıkıyor.
Bir diğer yandan Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki, Joe Biden'ın Zelenskiy'nin G-20 zirvesine katılımından dolayı memnun kaldığını belirterek şunları da söyledi: "Başkan Biden, Putin'in G20 zirvesine katılmasına karşı olduğunu açıkça belirtti. Ancak Ukrayna'nın bu zirveye katılımını memnuniyetle karşılıyoruz. Bizim görüşümüze göre Rusya'nın ne kamu ne de özel olarak bu etkileşimlerin bir parçası olmaması gerekiyor. "
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jalina Porter de şöyle dedi: "ABD, Rusya'nın uluslararası topluluğa veya uluslararası kurumlara katılımıyla ilgili olarak geçmişe kıyasla normal bir katılıma sahip olamayacağını düşünüyor. "
ABD'nin bariz taleplerine ve girişimlerine rağmen, Endonezya'nın G20 zirvesine başkanlık ettiği dönemdeki yaklaşımı, ABD'ninkinden farklı bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Endonezya cumhurbaşkanının Putin ve Zelensky'nin davetini vurgulaması ve Ukrayna savaşının barışçıl bir şekilde sona ermesi gerektiğini belirtmesi, diğer ülkelerin tarafsız bir şekilde durumun çözülmesinden yana olduğunu açıkça gösteriyor. Joko Widodo, "Savaşa derhal son verilmesinin önemini vurguladım. Ayrıca barış çabalarının devam etmesi gerektiğini ve Endonezya'nın bu barışçıl çabalara yardım etmeye hazır olduğunu vurguladım." diyor.
Mevcut durumdan yararlanan ABD ve Avrupalı ortakları, Rusya'yı ve özellikle askeri kapasitesini daha da zayıflatmak için Ukrayna'daki savaşı uzatmak istiyor. Bu bağlamda ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, Washington'un Rusya'yı ekonomik olarak zayıflatmak ve uluslararası alanda tecrit etmek için Moskova'nın Ukrayna'da "stratejik başarısızlığını" aradığını söyledi. Çin, Hindistan, Arjantin, Türkiye, Suudi Arabistan, Brezilya, Meksika, Güney Afrika'dan oluşan G20 de Amerika'nın siyasetlerine karşı çıkmaktadır.
Çin ve Hindistan gibi dünyanın en büyük ve gelişmekte olan ekonomileri olarak kabul edilen bazı ülkeler, Ukrayna savaşı bahanesiyle Rusya'ya karşı yeni ve koordineli Batı yaptırımlarının yasadışı olduğuna ve dünya üzerinde geniş kapsamlı olumsuz etkileri olacağına, ekonomi ve finans, enerji ve gıda alanı da dahil olmak üzere uluslararası krizler yaratacağına inanıyorlar. Özellikle bu benzeri görülmemiş yaptırımlar, Rusya'yı mümkün olan tüm boyutlarda tamamen yok etmeyi amaçlıyor. Aslında ABD, Batı bloğunun lideri olarak mevcut dönemi Rusya'yı ezmek ve Vladimir Putin'in meşruiyetini baltalamak için en iyi fırsat olarak görüyor./