BM'in Afrika'da görülmeyen gıda krizinin yaşandığına dair uyarısı
BM, Ukrayna savaşı nedeniyle yakıt ve gıda fiyatlarının keskin bir şekilde artmasının Afrika kıtasını eşine benzerine rastlanmaya bir kriz ile karşı karşıya koyduğunu belirtti.
Ukrayna'daki savaş ve Batı'nın Moskova'ya yönelik yaptırımları, buğday, kimyasal gübre ve diğer ilgili tarım temel maddelerinin tedarikinde ciddi halellere yol açmış ve bu da özellikle mali durumu iyi olmayan Afrika için büyük sıkıntıları beraberinde getirmiştir. Afrika'da BM Kalkınma Programı üst düzey ekonomisti Reymond Gilpinn, bu hususta şöyle bir açıklamada bulundu: " Bu Afrika kıtası için eşi görülmemiş bir krizdir. Bu kıtada gayrı safi yurtiçi hasılasının düşmesine tanıklık ediyoruz."
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, açlık sorunu yaşayan insan sayısı 193 milyona ulaştı ve yaklaşık 40 milyon kişi akut gıda güvensizliği yaşıyor. Buna göre, açlık ve gıda kıtlığı ile mücadele eden 53 ülke arasında en fazla zararı Afrika ülkeleri yaşamaktadır. Ancak Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya Afrika'da Yemen ve Afganistan vatandaşları da Asya'da en çok gıda sorunu yaşayan ülkelerdir.
İklim değişikliği krizi, Kovid-19 salgını ve sonuçları ve terör gruplarının faaliyetlerinin yol açtığı artan güvensizlik, son yıllarda başta Afrika ülkeleri olmak üzere bu kıtanın ülkelerini daha fazla zorluğa ve krizlere sürükleyen üç önemli faktördür. Bu faktörler, ekonomik sorunlar ve sosyal sorunlar, yoksulluk ve işsizlik gibi durumları da tetiklemiştir. Bir diğer yandan Kenya, Etiyopya ve Somali'nin bazı bölgeleri son 40 yılın en kurak koşullarıyla karşı karşıya kalmıştır. Uluslararası yardım kuruluşları, on yıllar önce yüz binlerce insanın ölümüne yol açan bir kıtlığın tekrarlanmasını önlemeye çalışsa da, kuraklığa karşılık vermek için gereken bütçenin yalnızca küçük bir kısmına sahipler.
Afrika Power Shift Enstitüsü müdürü Muhamed Adow, "Dünyanın en yoksul ülkelerinden bazıları, ortaya çıkmalarında hiçbir rolleri olmayan bir krize karşı ayakta kalmak için değerli kaynaklarını kullanmak zorunda. Dünyanın en zengin ülkelerine kıyasla karbon üretiminde ve dünyanın kirlenmesinde en ufak bir role sahip olmasalar da iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık, fırtına ve sel felaketlerinden nasiplerini en ağır bir şekilde almaktadırlar. " dedi.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Nagazi Akenjo Iwe Ala'nın Ukrayna'daki savaşın gıda fiyatları ve kıtlık üzerinde büyük bir etkisi olduğu ve ciddi gıda güvensizliğine yol açabileceği konusunda uyardığı gibi, Ukrayna savaşı Afrika'nın korkunç ekonomik durumunu ve gıda kıtlığını daha da kötüleştirdi. Bu arada fakir ülkeler azami derecede etkilenmektedirler.
Dünya buğdayının yaklaşık dörtte biri Rusya ve Ukrayna tarafından karşılanıyordu. Bir diğer taraftan da Ukrayna'nın buğday ve mısırının yüzde 40'ı Batı Asya ve Afrika'ya ihraç ediliyordu. Bu arada Doğu Afrika ülkeleri buğdaylarının yüzde 80'inden fazlasını Ukrayna ve Rusya'dan ithal ediyor. Aynı zamanda, dünya buğday fiyatları 2008 mali kriziyle karşılaştırılabilir seviyelere keskin bir şekilde yükseldi, bu nedenle birçok ülkede kıtlık riski artık ciddi bir seviyeye geldi.
Avrupa ülkeleri ve ABD, Ukrayna'ya bütçelerinin ve imkanlarının büyük bir kısmını savaş silahlarının tedariği için ayırırken ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ateşini körüklerken, bu ateşi körüklemenin sonuçları Afrika gibi zayıf ülkeleri giderek daha fazla etkiliyor. Bir diğer yandan Batılı ülkeler, küresel taahhütlerinin aksine Covid-19 salgınına karşı Afrikanın zayıf ülkelerine aşı sağlamadıkları gibi, bu yöndeki politikaları için zayıf ülkeleri feda ettiler. Bu konuda Dünya Ticaret Örgütü Genel Müdürü, gıda üreten ülkeleri mal istifi konusunda uyararak, "Covid-19'un yol açtığı salgın deneyiminin tekrarlanmaması çok önemli. " dedi. Aslında Afrika ülkeleri mevcutta Batı'nın saldırgan politikalarının en ciddi kurbanları arasında yer almaktadır.
