İsveç’in NATO’ya üyelik resmi başvurusu

İsveç'te iktidardaki Sosyal Demokratlar Pazar günü ülkenin resmen NATO üyeliğine başvurmaya karar verdiğini duyurdular. Karar, Finlandiya'nın NATO'ya katılmaya hazır olduğunu açıklamasının ardından geldi.

İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, ülkesinin NATO üyeliğini İsveç ve halkının güvenliği için en iyi karar olarak nitelendirdi. Anderson, "İsveç'in güvenlik ihtiyaçları en iyi şekilde NATO üyeliğiyle karşılanır. İsveç'in NATO üyeliği tarafından sağlanan resmi güvenlik garantilerine ihtiyacı olduğuna inanıyoruz." dedi.
Uzun süredir tarafsız olan İsveç'in özellikle Ukrayna savaşının başlaması ve Avrupa’da güvenlik şartları ve durumun değişmesi ardından kuzey Avrupa ülkelerin kamuoyu ve siyasi çevrelerin sıcak gündemi durumuna dönüşmüştür. İsveç partileri ülkenin NATO  üyeliğinde aynı görüşü paylaşmıyorlar. Bazı partiler NATO askeri paktına katılmanın İsveç'in nükleer silahsızlanma ve dünya barışına olan bağlılığını zayıflatacağını savunuyorlar. Ancak 4-10 Mayıs tarihleri arasında yapılan son ankette İsveçlilerin %64'ü, Finlandiya'nın NATO'ya katılmak için başvurması halinde İsveç'in üyeliğini destekleyeceklerini söyledi.
İsveç de Finlandiya gibi tarafsız siyasetine rağmen son 30 yılda NATO ile yakın işbirliğini sürdürdü. İsveç Rusya ile ortak bir sınırı paylaşmamasına rağmen, uzun zamandan beri Baltık Denizi'ndeki stratejik bir ada olan Gotland'ın Rusya tarafından işgalinden korktuğunu iddia ediyor. Yaklaşık 3.200 kilometrekarelik yüzölçümü olan ada, İsveç'in Baltık Denizi'ndeki önde gelen savunma hattıdır.
İsveç'in NATO üyeliği için yaptığı resmi başvuru dikkate alındığında, bu talebin hemen NATO’nun gündemine alınacağı tahmin ediliyor. Daha önce İskandinav’ın diğer ülkesi olan Finlandiya da benzer taleplerde bulundu. Ancak bu taleplere önce Hırvatistan ve daha yakın zamanda Türkiye gibi bazı NATO üyeleri karşı çıktı.
Cumartesi ve Pazar günlerinde Berlin’de İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği gündemi ile toplanan NATO dışişleri bakanlar zirvesinde konuşan Türkiye dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, daha önce söz konusu iki ülkenin NATO’da üyeliğine karşı muhalefetini bildiren Recep Tayyip Erdoğan gibi konuya karşı çıktı ve NATO’nun muhtemel yeni üyelerinin “PKK’ya” destek vermelerinin “asla kabul edilemez” olduğunu belirtti.
Aslında hem Hırvatistan ve hem de Türkiye, bu sorunu çözmek için Avrupa ve Amerika’dan siyasi ve askeri tavizler koparmak istiyorlar.
NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana Pazar günü yaptığı açıklamada, örgüt üyelerinin Finlandiya ve İsveç'in askeri ittifaka katılması konusunda yakında bir uzlaşmaya varmalarını umduğunu belirtti.
Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğinin bu askeri paktta olumlu karşılanmasına rağmen Moskova bu konunun sonuçları hakkında uyarıda bulundu. NATO, olası herhangi bir saldırganlık karşısında ulusal güvenliklerini artırmak için daha fazla üyenin olumlu olduğunu iddia etse de, Rusya’nın tüm uyarılarına rağmen, Ukrayna'nın deneyimi ve NATO ve Amerika liderlerinin bu ülkenin katılımı için sürekli teşvikleri ve çalışmaları,  aslında Rusya tepki vermeye zorladı. Bu yüzden üçüncü ayına giren Ukrayna'da yaşanan savaş, NATO'nun yanlış yönlendirilmeler ve politikasının bir sonucudur.
Özellikle Finlandiya'nın NATO’ya resmen üyelik başvurusunun ardından Vladimir Putin, Finlandiyalı mevkidaşı ile görüşmesinde olaydan memnuniyetsizliğini belirterek, kendisini bu konuda uyardı./