Avrupa’nın sığınmacılara karşı çifte standardı
(last modified Thu, 19 May 2022 02:09:19 GMT )
Mayıs 19, 2022 05:09 Europe/Istanbul
  • Avrupa’nın sığınmacılara karşı çifte standardı

Rusya-Ukrayna savaşına ilaveten bazı Batı Asya ülkelerinde siyasi ve ekonomik krizler devam ederken, Avrupa geneline doğru sığınmacı akını devam ediyor.

Bu bağlamda, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu, Ukraynalı mültecilerin Avrupa tarafından hızla kabul edilmesini ve diğer milletlerden mültecilere yönelik şiddetli baskıyı çifte standardın bir işareti olarak değerlendirdi.
Batı her zaman Afrikalı, Filistinli, Suriyeli, Iraklı, Yemenli ve diğer Batı Asyalı mültecilere ve sığınmacılara sert davranmıştır ve onları başka bir ülkeye veya kendi anavatanlarına geri göndermek için yoğun şekilde çalışmıştır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) yayınladığı son veriler, Taliban'ın Afganistan’da yönetime gelmesi ardından son aylarda Avrupa’ya doğru akında bir çok Afgan mültecinin bu ülkelere kabul edilmediğini üstelik  bu ülkelerdeki kamplara sığınmayı başaranların da asla iyi bir durumda olmadığını gösteriyor. Bu durumda İngiltere de ilginç bir karar alarak göçmenleri sözde göçmenlik davalarını işleme koymak için Afrika ülkesi Ruanda’ya yerleştirmeye çalışıyor. Bu bağlamda İran İslam cumhuriyeti dışişleri bakanlığı sözcüsü Said Hatibazade gösterdiği tepkide, “İngiltere’de yaşayan sığınmacıları Ruanda’ya gitmeye zorlamak yasaya aykırıdır. Mülteci Sözleşmesinin ruhu ve metnine aykırıdır.” dedi.
Bu arada Rusya-Ukrayna savaşından yaklaşık üç ay geçerken, birçok Ukraynalı sığınmacı Avrupa ülkeleri tarafından kabul edildi. Küresel istatistiklere göre, ülkeyi terk eden beş milyondan fazla Ukraynalı, çoğunlukla Avrupa ülkelerine sığınmayı başardılar.
AB İçişleri Komiseri Ilva Johansson bu bağlamada yaptığı açıklamada, “Ukraynalı sığınmacılar için giriş koşullarının, Batı Asya bölgesindeki sığınmacılar için olanlardan çok daha farklı olduğunu ve hatta Avrupa Birliği’nin de Ukraynalı sığınmacıları kabul etmeye artık daha hazır olduğunu” belirtti.
Avrupa’nın sergilediği çifte standart davranışları, onların insani ve insan hakları yanlısı sloganlarına aykırıdır zira uygulamada sığınmacılara insanlık çerçevesinde davranmazken onların bir çoğunu Avrupa sınırlarından sürüyor ve en asgari şartlardan bile yoksun kamplarda barındırıyor.
BM Mülteciler Genel Sekreteri Filippo Grande, Avrupa genelinde sığınmacılara ve göçmenlere yönelik şiddetin artması konusunda uyarıda bulunarak, “Avrupa'nın sınırlarında yaşananlar yasal ve ahlaki olarak "kabul edilemez" ve durdurulması gerekiyor.” dedi.
Aslında Avrupa ülkeleri, bizzat izledikleri düşmanca ve zorba politikalarıyla bu gerilimlerin ve çatışmaların çoğuna sebep oldukları halde, böyle bir politika izliyorlar. Hatta Rusya-Ukrayna savaşında bile Avrupa ülkeleri Ukrayna'nın tutumlarını destekleyerek bu savaşı körüklüyorlar.
Avrupa’nın çifte standart tutumlarını sadece sığınmacılar konusunda değil hatta Ukrayna-Rusya savaşı ve bazı Batı Asya ülkelerinin krizleri, işgal, savunma, direniş, askeri yardım, insani yardım ve yaptırımlar gibi başlıkları altında bu durum görülebilir. Aslında bu ülkeler kelime oyunu yaparak, kendi çıkarları ve politikaları doğrultusunda düşmanca siyasetleri ile krizleri kışkırtmaktadırlar; tabi ki bunun sonuçları da söz konusu ülke vatandaşlarının bir çoğunun avare ve sığınmacı olmasıdır. Görünen o ki Avrupa ülkeleri hali hazırda Ukrayna krizinde maskelerini kaldırarak benzer ırkçı davranışları ile kendi sahte ve propagandasal kriterlerine onay damgası basıyorlar.
Rusya'daki Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Danışmanı ve Nottingham Üniversitesi Profesörü Yulia Soşnikova uygulanan bu çifte standartların, dünyada yaşanan çatışmanın başlangıcından itibaren başlayan bir standart olmadığını, çok net bir standart olduğunu ve sistematik özelliklere sahip olduğunu belirtiyor.