Amerika'yı çileden çıkaran silahlı saldırılar ve Biden'ın yeni talimatı
ABD başkanı Joe Biden Çarşamba günü George Floyd'un polis güçleri tarafından öldürülmesi yıldönümünde, ABD polisi yaklaşımının değiştirilmesi kararını imzaladı.
George Floyd'un ailesinin de katıldığı imza töreninden önce konuşan Joe Biden, "Polis yaklaşımını reforme etmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağıma söz verdim, bu yüzden Kongre'yi George Floyd Yasası taslağını geçirmeye çağırıyorum. George Floyd'un ailesine adının yaşatılacağına dair söz verdim. Polis yaklaşımını değiştiren bir yasanın çıkarılması için Kongre'ye danışmaya devam edeceğim" dedi.
Biden bu yasanın özellikle de siyahilerin kaygılarını azaltacağını iddia etti.
İnsan hak ve özgürlüklerinin korunmasını talep eden Amerika Birleşik Devletleri'ndeki insan hakları ihlallerinin en önemli tezahürlerinden biri siyahilere yönelik ırkçılık ve ayrımcı muameledir. Bu ihlaller yüzyıllardır bu ülkede devam etmektedir. Aslında ırksal, eğitimsel, mesleki ve sosyal ayrımcılık Amerika'da normal bir uygulama haline gelmiş durumda. Eski ABD Başkanı Barack Obama'ya göre: "Irkçılık Amerikalıların DNA'sında var. " İstatistiklere bakıldığında, ABD polisi şiddetinin ana kurbanlarının beyaz olmayanlar, özellikle siyahilerin olduğu görülmektedir. Bu şiddetin kökeninin Amerikan toplumundaki ırkçılığın derin katmanlarına kadar uzandığı açık ve nettir.
Özellikle siyahi Amerikalı George Floyd'un 25 Mayıs 2020'de , Minnesota'da Derek Chauvin adlı beyaz bir polis memuru tarafından vahşice ve sebepsiz yere öldürülmesinin ardından ABD polisinin siyahilere yönelik vahşeti ve şiddeti meselesi, ABD'de geniş çaplı protestolara yol açtı. Bu mesele ise Amerika Birleşik Devletleri ve dünya çapında ilgi gördü. Bu büyük ölçekli protestolar, "Siyahilerin Hayatları Değerlidir" hareketi şeklinde kendini gösterdi. Derek Chauvin'in üçüncü derece cinayet davası yaklaşık üç hafta sürdü ve sonunda, savunmasını mahkemede sunmayı reddettikten sonra yargıç onu suçlu buldu.
Dünya İşkenceyle Mücadele Örgütü başkanı Hina Jilani, siyahi George Floyd'un katilinin mahkum edilmesinin komisyonun görüşlerinin bir kanıtı olduğunu vurguladı ve şu açıklamada bulundu: " Kaba kuvvetin özellikle de tutuklama sırasında insanlık dışı bir eylem olduğu, işkence anlamına bile geldiği ve kişilerin hayatlarını kaybetmesine yol açtığı açık ve net bir meseledir. "
Bu arada mahkemenin bu cinayet ile ilgili kararı Cumhuriyetçiler tarafından eleştirildi. Bu da gösteriyor ki, özgürlük ve insan hakları iddiasında bulunan bu ülkenin egemenlik düzeyinde, hiçbir gerekçe göstermeden siyahi bir vatandaşı tam bir soğukkanlılıkla ve zulümle öldüren bir kriminal polis teşkilatı açıkça savunulmaktadır.
İstatistiklere göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde siyahilerin polis tarafından öldürülme olasılığı beyazlara göre üç kat daha fazla ve bu durum onlara yönelik şiddette önemli bir rol oynuyorlar. Amerikan farklı şehirlerinde zaman zaman meydana gelen protesto ve isyanların ana nedenlerinden biri de budur.
İnsan hakları örgütlerinin çok sayıda raporu, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki insan hakları ihlallerinin en belirgin özelliklerinden biri olan sistematik ırkçılığın ve onlara yönelik polis şiddetinin devam ettiğini gösteriyor. Biden, polis teşkilatında ve güvenlik güçleri yapılanmasında reform yapmak için karar imzalayarak, görünüşe göre mevcut anormal durumu iyileştirmeye ve siyahilere yönelik sistematik şiddeti azaltmaya çalışıyor. Ancak, bu ikilem bir başkan kararının değiştirebileceğinden çok daha derin ve daha ciddidir.